Aile Mahkemesinin 2021/196 Esas sayılı dosyasında boşanma davası ve Bursa 10. Aile Mahkemesinin 2021/227 Esas sayılı dosyasında mal paylaşımı davası derdest olduğunu ve yargılamanın devam ettiğini, müvekkil tarafından her ne kadar mal paylaşımı davası açılmışsa da davalının boşanmadan önce yapmış olduğu devir nedeniyle müvekkilin uğradığı ve uğrayacağı muhtemel zararların önüne geçilmesi için iş bu davayı açtıklarını, davalı ... 10.06.1998 yılında ... Metal Otomotiv Makine Deri Tekstil İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi adlı irketi kurduğunu, bu tarihten itibaren günümüzde de olduğu gibi şirket davalı ... tarafından yönetildiğini, müvekkil ile davalı her iki tarafın ikinci evliliği olmak üzere 11.11.2013 tarihinde evlendiklerini, evlilik tarihinde şirkette tek hissedar olarak bulunan davalı ... 02.07.2015 tarihinde şirketteki bütün hisselerini yaşanılan vergi problemleri nedeniyle Oğlu ...'a 27.000,00 TL karşılığında devrettiğini, ancak davalı ...'...
eve müşteri çıktığı anda satışa muvafakat ederek aile konutu şerhini kaldırmayı kabul ve taahhüt ettiği hususunun düzenlendiğini ancak boşanma davası kesinleştikten sonra dava konusu taşınmazın satılmasının mümkün olmadığını, davacının sorunlar çıkardığını, bu nedenle müvekkili tarafından mal paylaşımı konulu dava açıldığını, bu davanın derdest olduğunu, bu dava ile de dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulduğunu, davacının bu davayı açmasında hukuki yarar bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi için istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Asıl dava; davacı/ davalı erkek tarafından açılmış TMK nun 166/1 nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Birleşen dava; davalı/ davacı kadın tarafından açılmış TMK nun 166/1 nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. İstinaf aşamasında yapılan incelemede; davalı/ davacı kadın vekili tarafından 13/12/2021 tarihinde boşanma ve mal paylaşımı davası açıldığı, davanın Antalya 9. Aile Mahkemesinin 2021/869 esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü ve halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar (HMK 166/1)....
Asıl dava; davacı/ davalı erkek tarafından açılmış TMK nun 166/1 nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Birleşen dava; davalı/ davacı kadın tarafından açılmış TMK nun 166/1 nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. İstinaf aşamasında yapılan incelemede; davalı/ davacı kadın vekili tarafından 13/12/2021 tarihinde boşanma ve mal paylaşımı davası açıldığı, davanın Antalya 9. Aile Mahkemesinin 2021/869 esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü ve halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar (HMK 166/1)....
olduğunu, bu apartmandaki kiraları aldığını, Tekirdağ Marmaraereğlisi Sultanköy'de bulunan çay bahçesini Selime Eker'e devrederek ailesinden mal kaçırdığını, davacının çocuklarını yalnız büyüttüğünü, okuttuğunu ve evlendirdiğini, evden atılma korkusuyla yaşaması nedeniyle bugüne kadar dava açmadığını belirterek tarafların boşanmalarına, davacı için aylık 500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınmasına, davalının apartmandan aldığı kira gelirlerine tedbir konulmasına, dava sonunda mal paylaşımı yapılarak 1/2 sinin mülkiyetinin davacıya devredilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
gerekçesi ile; "1- Davacı karşı davalı b.dosya davalısı kocanın boşanma talebinin REDDİNE, 2- Davacı k.davalı b.dosya davalısı kocanın mal rejiminden kaynaklı alacak talebinin boşanma kararı kesinleştiğinde TEFRİKİNE, 3- Davalı k.davacı b.dosya davacısı kadının asıl dosyada talep ettiği boşanma talebinin KABULÜ İLE tarafların TMK’nin 166/1. maddesi gereğince BOŞANMALARINA, 4- 12.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davacı k.davalı b.dosya davalısı kocadan alınarak davalı k.davacı b.dosya davacısına VERİLMESİNE, 5- Davalı k.davacı b.dosya davacısı kadının yoksulluk nafakası talebinin REDDİNE, 6- Mahkememiz dosyası ile birleşen Antalya 6....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/737 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı kadın boşanma davası ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00- TL lik katılma alacağı davasına konu evlilik birliği içerisinde edinilmiş olan iki araba ve bir ev üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ve katılma alacağı miktarının bilirkişi incelemesinde belirlenecek bedel üzerinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....
görüşünü benimsediğini, Boşanma davasında boşanma kararıyla birlikte asli olarak velayet, nafaka ve tazminat konularının karara bağlandığını, taraflar arasında kesinleşmiş boşanma davasında "ileride katkı payı alacağı davası açacağımız için anılan taşınmaz kaydına tedbir konulması" taleplerinin mahkemece tensip kararıyla "talep edilen "tedbirin eldeki davanın konusu olmadığından" gerekçesiyle red ettiğini, gerçekten de öğretiye göre de; katkı payı alacağı boşanmanın asli unsuru olmayıp feri unsuru olduğundan anılan nedenlerle HMK m 303' te düzenleme altına alınan kesin hüküm Mal paylaşımından feragat edilecekse; açıkça, “….katılma alacağı ve değer artış payı alacağı talep hakkımdan feragat ediyorum…” şeklinde bir ibareye yer verilmesi gerektiğini ve protokolün hakim tarafından onaylanması gerektiğini bu şekildeki bir ibare ve hakim onayı ile birlikte boşanma davasından sonra tarafların birbirlerine mal paylaşımı davası açmasının mümkün olamayacağını belirtmiş Dava konusu taşınmazın...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2012/944 esas numarası ile görülen boşanma, nafaka, velayet, maddi ve manevi tazminat ile mal paylaşımı davası açtığını, ancak dava devam ederken Murat Yağçı'nın vefat ettiğini, eşinden şiddet görmüş ve boşanma davası açmış müvekkilinin bu aşamada zaman bakımından mirasçı sıfatı kazanması ve rızası dışında herhangi bir şekilde kendisi tarafından kullanılmayan kredinin sorumluğunun yükletilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, icra inkar tazminatına ilişkin ise müvekkilinin kredi kullanımı hakkında veya yapılan harcamalar konusunda vefat eden eşi Murat Yağçı tarafından bilgilendirilmediği açık olduğundan müvekkilinin kötü niyetinden bahsedilemeyeceğini belirterek, açıklanan bu sebeplerle usule ve hukuka aykırı olan davanın kabulüne ilişkin kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın, evlilik birliği içerisinde edinilen 34 XX 987 plaka sayılı aracın satışı sonucu elde edilen paranın mal rejimleri hükümleri gereği tasfiye tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi talebine ilişkin olduğu, 34 XX 987 plaka sayılı aracın evlilik birliği içerisinde edinildiğinin tarafların kabulünde olduğu, davanın evlilik birliği içerisinde edinilen mal paylaşımı davası olduğu, mal paylaşımı davalarına bakmakla görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Davanın, tarafların evlilik birliği içerisinde davalının hesabına davacının annesinden alarak gönderdiği paranın davalı tarafından alınıp tasarruf edilmesi nedeniyle açılan alacak davası olduğu, bu surette Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği, görevli mahkemenin genel mahkemeler olup, Asliye Hukuk Mahkemesince yargılamanın yapılması gerektiği anlaşıldığından, Afyonkarahisar 1....