Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişisel ilişkinin tedbiren de dahil olmak üzere değiştirilmesi için açılan dava, boşanma davası henüz kesinleşmeden açılmıştır. Davacı eldeki davada, Ankara 11. Aile Mahkemesinin 30/03/2021 tarih ve 2017/780 esas ve 2021/229 karar sayılı dosyasında verilen boşanma kararı ile müşterek çocuğun velayetinin kendisine bırakıldığını ve çocuk ile baba arasında kurulan ilişkinin dava sonuna kadar tedbiren de değiştirilmesini talep ettiğine göre, tedbire ilişkin talep bakımından, boşanma kararındaki kişisel ilişkiye dair düzenleme "derdestliğe" esas alınamaz. Çünkü tedbir, geçici bir hukuki koruma niteliğinde olup, davanın esasıyla ilgili değildir. Bu bakımdan tedbir talebinin derdestlik gerekçe gösterilerek, reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. UYAP üzerinden yapılan incelemede Ankara 11....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, müşterek çocuk ile davalı baba arasında düzenlenen kişisel ilişki tesisi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen ve Türk Medeni Kanunun 166/3. uyarınca boşanmaya karar verilen davada velayeti anlaşma uyarınca anneye bırakılan müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki konusunda düzenleme yapılmayarak konu hakimin takdirine bırakılmıştır....

    Davalı-karşı davacı baba ile müşterek çocuk arasında boşanma davasında tesis edilen kişisel ilişki günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, yeterli olmadığı gibi babalık duygularını tatmin etmekten de uzaktır. Velayet kendisinde bulunmayan baba ile müşterek çocuk arasında, çocuğun baba sevgi ve şefkatini tadacağı şekilde, yaz tatili dışında dini bayramlar, yarı yıl tatili ve her ayın belirli haftalarında haftasonu yatılı kalacak şekilde de kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.06.2016(Pzt.)...

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkek her ne kadar yargılamanın iadesi talebinde bulunmuş ise de, yargılamanın iadesini talep eden davacı tarafından çekişmeli boşanma davası açılıp müşterek imzalı protokol sunmaları üzerine yapılan duruşmada asillerin ve vekillerin hakim huzurunda bizzat boşanmanın mali ve kişisel sonuçlarına ilişkin uzlaşma sağladıklarının beyanları ve imzalarıyla tasdik ettirilerek karar verildiği, kanun yoluna başvurulmaksızın kararın kesinleştirildiği, davacı-karşı davalı erkeğin duruşmaya katılan kişinin kendisi olmadığına, zabıttaki ve protokoldeki imzanın kendisi tarafından atılmadığına ilişkin bir iddiası bulunmadığı gibi, davacı tarafından öne sürülen olguların Hukuk Genel Kurulu Kararında açıklanan hile tanımına göre, hileli bir davranış olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, erkeğin yargılamanın iadesi nedeni olarak ileri sürdüğü hususların 6100 sayılı Kanun'un 375 ... maddesinde...

        talebi ile davalı-davacı kadının ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine karar verilmiştir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, erkeğin davasındaki yargılama giderleri, vekâlet ücreti, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi ile kişisel ilişki tesisi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kendi davasında kurulan hüküm, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına,ve ferilerine yönelik karar verilmiş, verilen bu karara karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davası, tedbir ve iştirak nafakaları, yoksulluk nafakasının reddi...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocuk ile Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemece davanın konusuz kaldığından bahisle "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulmuştur. Çocuk ile kişisel ilişki kurulmasına ilişkin bu dava, davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının dava dilekçesinin tebliği tarihinden önce açılmıştır. Anılan boşanma davası yargılaması sırasında 1.4.2009 tarihli ara kararı ile ...ile baba arasında kişisel ilişki kurulması, keza aynı dosyanın nihai kararında çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulması nedeniyle bu davada davacının haklılığı kanıtlanmıştır. Dava açıldığında davalı tarafın haksız olduğu gözetilmeden vekalet ücretinden davacı tarafın sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırıdır....

              sonucunda, boşanma ve fer'ilerine ilişkin karar yönünden, 6100 sayılı HMK.'...

              Hal böyleyken, davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesi doğru değil ise de; kadının boşanma davasında verilen boşanma hükmü sonucu itibariyle doğru olduğundan, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiş (HUMK m.438/son), davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Boşanma sebebiyle maddi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması gerekmektedir. Eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceğinden davacı-davalı kadının maddi tazminat (TMK m. 174/1) isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde maddi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. 3- Tarafların müşterek çocuğu ... 15.03.2011 doğumludur. Ana ve baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun üstün yararı yanında ana babalık duygusunun tatmin edilmesine ve geliştirilmesine özen gösterilmesi de gerekir....

                Davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü gerekirken, yetersiz gerekçe ile davasının reddi doğru bulunmamıştır. 2-Kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı-karşı davacı kadın düğünde kendisine takıldığını iddia ettiği 5 adet burgulu bilezik, 3 adet lazer bilezek, 1 zincir ve 1 gremise altın cinsindeki ziynetlerin düğünden sonra eşi tarafından araç alımında bozdurulmak üzere elinden alındığını ve iade edilmediğini belirterek, ziynetlerin aynen iadesi olmadığı taktirde şimdilik toplam 21.500 TLbedellerinin iadesini istemiş, davalı-karşı davacı erkek ise bir zincir ve gremise altının yengesinden ödünç alınarak düğünde davacı-karşı davalı kadına takıldığını, sonrasında geri iade edildiğini, diğer ziynetlerin ise kadında olduğunu savunmuştur. Düğünde kadına takılan ziynetler bağış hükmündedir ve kadının kişisel malıdır....

                  UYAP Entegrasyonu