Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyanın incelenmesinden, taraflar arasında 30/11/2015 tarihinde açılan karşılıklı boşanma davasında tedbiren müşterek çocuk ile baba arasında çocuğun yaşına uygun olarak her ayın 1.ve3.haftası Cumartesi saat. 10.00 ile 16.00 arası olacak şekilde kişisel ilişki kurulduğu, mahkemece boşanma davalarının reddine karar verilerek kararın yasa yollarından geçmek suretiyle 29/09/2016 tarihinde kesinleştiği, müşterek çocuğun boşanma dava tarihinden itibaren davalı annenin yanında yaşadığı anlaşılmaktadır. Çocukla ana-baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktadır. Bu sebeple, kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Ancak, kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2023 NUMARASI : 2023/508 2023/656 DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma-Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkilinin 11/12/2011 yılında evlendiklerini, müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin davalının fiziksel şiddetine, küfür ve hakaretlerine maruz kaldığını, davalının çok kıskanç yapıya sahip olduğunu, bu sebeple müvekkilinin sosyal çevresinin kalmadığını, davalının cimri olduğunu, bir arada yaşamalarının imkansız hal aldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm boşanma, velayet, kişisel ilişki, iştirak nafakası, ziynet eşyalarının iadesi, mal rejiminin tasfiyesi, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kesinleşmiştir. Kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece bu durum gözetilmeden vekalet ücretine hükmedilerek kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438-7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple hüküm fıkrasının (5.) bendinin hükümden çıkarılmasına, hükmün düzeltilmiş şekliyle ve 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.01.2019(Pzt.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı ve Kişisel Eşyanın İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ziynet talebinin reddi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....

      Davalı-k.davacı koca vekili, istinaf dilekçesinde özetle; kadının boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası, velayet, kişisel ilişki, kocanın manevi tazminat isteminin reddi ile kadının ziynet alacağı davasının kabulü yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl dava; 4721 sayılı TMK'nın 166/1- 2. Maddesi uyarınca boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı; karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK md. 166/1- 2) boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir....

      Ayrıca kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan davalı-davacı babanın, bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığını kabule yeterli delil mevcut olmadığı gibi, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. O halde, davalı-davacı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişkinin daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde düzenlenmesine karar verilecek yerde, kişisel ilişkinin sınırlandırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

        Kişisel ilişki kurulmasındaki amaç, analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminin sağlanmasıdır. Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından biriyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/3, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30.1.2012 gün ve 2011/12727-1614 sayılı ilamı). Aksi halde gözetim altında kişisel ilişki, çocuk ile velayet kendisinde olmayan baba arasındaki bağların güçlendirilmesi amacına aykırı düşer. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-karşı davacı babanın ortak çocuğa karşı olumsuz bir tutum veya davranışının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece kişisel ilişki kurulurken çocuğun 18 yaşını doldurana kadar ayrı ayrı kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır....

          Aile Mahkemesinin 2020/324 Esas ve 2021/175 Karar sayılı dosyasının geçici velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin genişletilmesi talebiyle açıldığı, bu davanın devamı sırasında davacı kadın tarafından boşanma talepli dava açıldığından davaların birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece birleşen davada erkeğin velayet talebinin reddine ve SİR de dikkate alınarak baba-çocuk arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesine ve birleşen davada kişisel ilişkiye ilişkin hüküm kurulurken Ankara Batı 3. Aile Mahkemesinin 2015/800- 1066 sayılı dosyasında çocuk ve baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilerek yeni düzenleme yapıldığı anlaşılmıştır. Öncelikle Ankara Batı 3....

          DAVA TÜRÜ :Boşanma - Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davacı tarafından açılan "boşanma" davası ile davalı tarafından açılan "çocukla kişisel ilişki tesisine" ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm koca tarafından kadının boşanma davasında kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

            DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi,|Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı sunmuş olduğu 15/11/2019 tarihli harçlandırılmış dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına karar verilmesini, müvekkil lehine aylık 1.000,00TL, müşterek çocuk için aylık 750,00TL nafakaya hükmedilmesini, müvekkil lehine 100.000,00TL maddi, 100.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesini, 7 adet 22 ayar 20 gram bilezik, 18 aya bileklik, küpe ve bileklikten oluşan set, zincirle birlikte tuğra kolye, 3 adet yüzük ve 6 adet çeyrek altından oluşan ziynet eşyalarının müvekkiline iadesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu