WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/06/2018 NUMARASI : 2017/210 ESAS - 2018/473 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin dosya ele alındı,incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; "...müvekkilinin yıllardır sürekli ve yoğun fiziksel şiddete uğradığını, diğer tarafın sık alkol kullanımı-hakareti-aşağılaması-ilgisizliği-ekonomik şiddeti olduğu gibi sadakatsizliğinin de bulunduğunu, hayata kast pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış ile sadakatsizliğe dayalı temelden sarsılma sebepleriyle tarafların boşanmalarına-dava tarihinden itibaren yasal faizleriyle birlikte 250.000 TL.maddi-250.000 TL.manevi tazminata-velayetin müvekkiline verilmesine-müvekkili için aylık 5.000 TL.tedbir...

Davacı-davalı kocanın TMK'nın 162. maddesi uyarınca açtığı boşanma davasında kocaya yönelen hayata kast ya da pek kötü veya onur kırıcı davranış içeren eylemin ispatlanamadığı, erkeğin eşine bağımsız konut temin etmediği, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının da erkeğin babası ile yaşamış olduğu şiddet olayında sınırı aşması nedeniyle kocanın akrabalarına şiddet uyguladığı, tarafların eşit kusurlu oldukları" gerekçesiyle, davacı-davalının TMK'nın 162. maddesi uyarınca açtığı boşanma davasının reddine, TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca açılan dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine ve davalı-davacının tedbir-yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....

(Her ne kadar davalının davacıya şiddet uyguladığı ve yakışıksız ithamlarda bulunduğu Mahkememizce kabul görmüş ise de eylemlerin hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış kapsamında kalmadığı kanaatine varılarak davacının TMK’nın 162. maddesine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmiştir.)"...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı - karşı davacı kadın vekili süresinde sunduğu 23/12/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; erkeğin davasının reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kadının dayandığı vakıaları ispatladığını, kadın ve çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarının yetersiz olduğunu, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının az olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1. madde) hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferîlerine, karşı dava; zina (TMK 161. madde), hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK 162. madde) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK 163. madde), terk (TMK 164. madde) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1. madde) hukuki sebeplerine dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir....

Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-davacı erkek de boşanma davası açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü ile boşanmaya (TMK m.166/2) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının reddi doğru bulunmamıştır. 3-Yukarıda 2. bentte de belirtildiği üzere toplanan delillerden, davalı-davacı erkeğin ortak çocuklar ile davacı-davalı kadına hakaret ettiği, ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, davacı-davalı kadına da birden fazla kez fiziksel şiddet uyguladığı en son olayda kadının kafasına yumruk attığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadına pek kötü ve onur kırıcı davranışta bulunduğunun (TMK m. 162) kabulü gerekir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın tarafından hayata kast ve pek kötü onur kırıcı davranış nedeni ile boşanma davası açılmış ise de; erkeğin eylemlerinin zulüm ve işkence boyutunda olmadığı ve ağır derecede onun kırıcı davranış bulunmadığı anlaşıldığından 4721 sayılı Kanun'un 162 inci maddesi gereğince açmış olduğu davanın reddine karar verildiği, yapılan yargılama sonucunda; tarafların anlaşamadıkları, fiilen ayrı yaşadıkları, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evliliğin korunmasında tarafların hukuki yararlarının kalmadığı, evliliğin bu hale gelmesinde erkeğin, karısına hakaret ettiği, yaraladığı, tehdit ettiği ve cinsel içerikli mesajlar bulunduğu bu nedenle ağır kusurlu olduğu, kadının ise erkeğe karşı hakaret ettiği, ailesini istemediği, eşini tırmıkladığı bu nedenle daha az kusurlu olduğu, ortak çocuğun yaşı, fiilen anne yanında yaşaması ve çocukların üstün yararı dikkate alınarak, çocuğun velâyetinin...

      Davalı-karşı davacı-birleşen davalı vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, karşı davanın ve ferilerinin reddi, birleşen davanın kabulü, davacı-karşı davalı-birleşen davacı yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat ve miktarı, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl dava; pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK 162) hukuksal sebebine, karşı ve birleşen dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine ( TMK 166/1- 2 ) dayalı boşanma ve ferilerine yöneliktir....

      sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusur gerekçesinin düzeltilmesi gerektiği, yapılan yargılama ve toplanan delillerden erkeğin, kadını en az iki kez ceza davasına konu olacak ve yüzünde sabit iz bırakacak şekilde yaraladığı, hakaret ve küfrettiği, eve hayat kadını alarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadının rızası dışında telefonunu elinden aldığı, alkol aldığında saldırganlaştığı, agresif davrandığı, alkol aldığı, tartışma sırasında kadının görüntülerini çektirdiği, önceki evliliğinden kızına küfrettiği ceza mahkemesi kararları, doktor raporu ve tanık ifadeleri ile sabit olduğu, bu durumda erkeğin, kadına pek kötü muamele yada onur kırıcı davranışta bulunduğu ,o halde kadının özel sebebe dayanan karşı davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karşı davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddedilmesinin doğru olmadığı ancak erkeğin açtığı davada boşanma hükmünün kesinleşmesi nedeni ile kadının boşanma davasının konusuz kaldığı, kadının...

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davalı erkek yönünden pek kötü muamele ve ... kırıcı davranış eylemlerinin sabit olup olmadığı, velayet düzenlemesi, davacı kadın aleyhine hükmedilen tazminatların koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarı ile davacı kadın ile ortak çocuklar yararına hüküm altına alınan nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır. 2....

          İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; davacının açtığı (TMK 162) hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuksal nedenine dayalı boşanma davasının şartları oluşmadığından reddine, davalının evlilik birliği içerisinde evli bir erkeğe yakışmayacak şekilde başka kadınlarla güven sarsıcı davranışlar içerisinde bulunduğundan dolayı ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olduğundan TMK 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik sebebiyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin SİR raporuna ve çocuğun beyanına göre davalı babaya verilmesine, davacı anne ile şahsi ilişki tesisine, davacı kadın lehine 200,00 TL tedbir, kararın kesinleşmesi ile birlikte 350,00 TL yoksulluk nafakası, 8.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminata, ziynet eşyası alacağı yeterli deliller ile ispatlanamadığından reddine, ev eşyalarının iadesine yönelik bir talebi olmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığı şeklinde karar verilmiş...

          UYAP Entegrasyonu