Taraflarca usulüne uygun olarak gösterilen, İlk Derece Mahkemesince toplanan tüm delillere göre; davacı tarafından gösterilen deliller ile TMK'nun 162 maddesinde düzenlenen "Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışa" yönelik erkeğin kusurunu ispat edemediği, kadının bu yöndeki boşanma davasının reddine ilişkin karar ve karar gerekçesinin, toplanan delillere usul ve yasaya uygun olduğu, taraflarca TMK'nun 166/1- 2 maddesince açılan boşanma davasında isi; İlk Derece Mahkemesince, tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu olduklarına ilişkin kusur belirlemesi ve gerekçesinin, toplanan delillere, usul ve yasaya uygun olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu oldukları anlaşılmıştır....
DAVA 1.Davacı-davalı kadın vekili asıl dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadın adına sahte instagram hesabı açıp müstehcen fotoğraflar paylaştığını, erkeğin kadını tehdit ettiğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir. 2.Davacı-davalı kadın vekili birleşen dava ve birleşen dava cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin kadına hakaret ettiğini, erkeğin kadın adına sahte instagram hesabı açıp müstehcen fotoğraflar paylaştığını, erkeğin kadının kardeşi Gülsüm hakkında da cinsel içerikli iftiralarda bulunduğunu, erkeğin başka kadınlarla birlikte olduğunu iddia ederek davanın kabulüne, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına,...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; erkek ve ailesinin sürekli baskı yaptığını, kötü muamelede bulunduğunu, erkek ve ailesinin onur kırıcı itham ve isnatlar yaptığını, eltisi Nevriye'nin bebek arabasını yere vurarak hakaret ettiğini, beddua ettiğini, hor görülüp aşağılandığını, eşinin hakaret ettiğini, saygı göstermediğini, tokat attığını, evden kovduğunu, kapı kilidini değiştirdiğini, erkeğin ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, asabi geçimsiz davrandığını, sürekli tartıştığını, Özgül Termal'den eşyalarını toplayıp terk edip gittiğini, sadakatsiz davrandığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, tüm bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, aylık 500 TL tedbir - yoksulluk nafakasına, 25.000 TL maddi - 25.000 TL manevi tazminata (yasal faizi ile birlikte) robot kostümlerinin ve animasyon malzemelerinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
, aile hayatı kurmak maksadı ile değil maddî menfaatlerini ön planda tutarak, borçlarını ödetmek maksadıyla evlilik yapan ve erkeğe "seni eve alamam, kızım evde uyuyor" şeklinde onur kırıcı ve onu zor durumda bırakacak söylemlerde bulunan davacı-karşı davalı kadının, evlilik birliğinden kaynaklı maddi yükümlülüklerini kısmen de olsa yerine getirmeyen davalı-karşı davacı erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiş, hüküm taraflarca istinaf edilmiştir....
O halde erkeğin davasının açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti takdir ve tayin edilmesi gerektiği (HMK m. 331/1); erkeğin davasının münhasıran Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde düzenlenen pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayandığı ve erkeğin davasını ispatlayamadığı nazara alındığında erkeğin davası yönünden kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı kadın yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 3-Yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir. Dairemizin 01.02.2016 tarihli bozma ilamından sonraki yargılama giderlerini hangi tarafın ödeyeceği, miktarı ve dökümü ile bu giderlerin hangi tarafa yükletileceği, mahkemece ilamın altına yazılması gerekir (HMK.m.332/2-3)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, davacı-birleşen davalı erkek tarafından TMK.'nun 162 ve TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına ilişkin olup, birleşen dava davalı-birleşen davacı kadın tarafından TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına ilişkindir. TMK'nun 162 maddesi gereğince "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kast edilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya haklı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde boşanma sebebi olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) ve hayata kast (TMK m. 162) hukuksal nedenlerini göstererek dava açmış, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebiyle açılan boşanma davasında davacının kusurlu olduğu gerekçesiyle ret kararı verilmiş, cana kast sebebine dayalı dava ile ilgili ise bir karar verilmemiştir. Hükmün sonuç kısmında her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir (HMK m. 297/2)....
DAVA KONUSU : Boşanma (Zina Nedeniyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; aile birliğinin temeli olan sevgi, saygı, ve fedakarlık ortamı kalmadığından, sorumsuzluk ve zarar verme anlayışı hakim olduğundan öncelikle ve tensiben; a) 6284 sayılı kanun kapsamında davacının ve çocukların yaşadığı ikametgah ve çocukların iş yerlerine ve torunlarının okullarına davalının yaklaşmaması kitle iletişim araçları ile rahatsız etmemesine ilişkin ve bu kanun kapsamındaki bilimum koruma tedbirlerinin alınmasına, b) Taşova Cumhuriyet Başsavcılığı 2020/151 Olay nolu dosyadaki kamera kayıtlarının istenmesine, c) 0538 858 99 60 ve 0530 089 36 05 özellikle nolu telefona ait son 2 yıllık HTS kayıtları tensiben istenmesine, 2)Davanın kabulü ile tarafların zina sebebiyle , mümkün olmadığı taktirde Hayata Kast Onur Kırıcı Pek Kötü Davranış nedeniyle bu da mümkün olmadığı takdir evlilik birliğinin temelden...
DAVA KONUSU : Boşanma (Zina Nedeniyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; aile birliğinin temeli olan sevgi, saygı, ve fedakarlık ortamı kalmadığından, sorumsuzluk ve zarar verme anlayışı hakim olduğundan öncelikle ve tensiben; a) 6284 sayılı kanun kapsamında davacının ve çocukların yaşadığı ikametgah ve çocukların iş yerlerine ve torunlarının okullarına davalının yaklaşmaması kitle iletişim araçları ile rahatsız etmemesine ilişkin ve bu kanun kapsamındaki bilimum koruma tedbirlerinin alınmasına, b) Taşova Cumhuriyet Başsavcılığı 2020/151 Olay nolu dosyadaki kamera kayıtlarının istenmesine, c) 0538 858 99 60 ve 0530 089 36 05 özellikle nolu telefona ait son 2 yıllık HTS kayıtları tensiben istenmesine, 2)Davanın kabulü ile tarafların zina sebebiyle , mümkün olmadığı taktirde Hayata Kast Onur Kırıcı Pek Kötü Davranış nedeniyle bu da mümkün olmadığı takdir evlilik birliğinin temelden...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Asıl davanın KABULÜ ile, tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Birleşen dosya davacısının Hayata kast, pek kötü ya da onur kırıcı davranış(TMK 162), Suçişleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK 163) maddeleri yönünden davanın ispatlanmadığından ayrı ayrı reddine, Müşterek çocuklar 12/09/2010 doğumlu Hiranur Karabolat ve 07/11/2011 doğumlu Nisanur Karabolat velayetlerinin davalı karşı davacı anne üzerinde bırakılmasına, Velayeti anneye verilen müşterek çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, Davacı- karşı davalı kocanın Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, TMK 174/2 maddesi uyarınca 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı-birleşen dosya davacısı T4 alınarak davacı- birleşen dosya davalı T1’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine Davalı- karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE, Birleşen dosya davacısının ispatlanamayan ziynet alacağı talebinin reddine...