Uyuşmazlığın çözümüne ilişkin ilgili yasal düzenlemelerin incelenmesi gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) "Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış" başlıklı 162. maddesi; "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur" hükmüne haiz olup, aynı Yasanın "Evlilik birliğinin sarsılması" başlıklı 166/I-II. maddesi ise; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı İlk Derece Mahkemesinin 28.03.2019 tarih ve 2017/54 Esas, 2019/152 Karar sayılı Kararı ile davacının hayata kast, pek kötü muamele ya da onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, tarafların her ikisinin de boşanmayı istediği, davacı tarafın kusurlu olduğu kanaati ile davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma talebinin kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir, 500,00 TL iştirak nafakasına, davacının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, davacının ziynet eşyasına yönelik tazminat talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. B....
DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, sadakatsiz olduğunu, eşine ve çocuklara ilgisiz olduğunu, ihtiyaçları karşılamadığını, hakaret ve tehdit ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve hayata kast ve pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; demans hastası olan davacının fiil ehliyetinin olup olmadığının tespit edilmemesi, davanın kabulü, kusur belirlemesi, aldırılan tedbir nafakası ile yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin olarak ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yönlerden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nun 162. m.sine dayalı hayata kast ve pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeni ile boşanma ve TMK'nun 166/1 m.sine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2021 NUMARASI : 2020/46 ESAS-2021/338 KARAR DAVA KONUSU : Karşılıklı Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 29.06.2018 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek çocukları bulunmadığını, müvekkilinin kendisine olan sebepsiz güvensizlik nedeniyle pek çok sıkıntı yaşadığını, davalının sebepsiz hüsnü kuruntuları yüzünden yaşanan şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin müvekkili için çekilmez hale geldiğini, müvekkiline karşı taraf ve ailesinin pek kötü ve onur kırıcı pek çok davranışlarının olduğunu, müvekkiline hakaret edildiğini, hırsız denildiğini, karşı yan ve babası tarafından sistematik biçimde tehdit edildiğini ve halen de tehdidin devam ettiğini beyan ederek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesi ile eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri, velayet, davacı-davalı yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurarak kararın boşanma hükmü halinde istinaf edilen konularda kaldırılmasına karar verilmesini isteyerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması ( TMK 166/1- 2 ) ve pek kötü davranış (TMK 162) hukuksal sebeplerine dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesine, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK 166/1- 2 )dayalı boşanma ve ferilerine yöneliktir....
İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı İlk Derece Mahkemesinin 22.06.2021 tarih ve 2020/214 Esas, 2021/429 karar sayılı kararı ile, davalı erkeğin eşine karşı fiziki şiddet içeren davranışlarının olduğu bu konuda yaşanan şiddet olayına samimi ve inandırıcı beyanda bulunan ortak küçük çocukların şiddet konusunda ki tanıklığı ve kati doktor raporları göz önüne alınarak davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, evlilik hayatını sürdürdürdüğü yol arkadaşına,eşine,çocuklarının annesine oklavayı kullanarak şiddet vakıasını bir kat daha elim hale getirdiği ve celp edilen kati hekim raporlarıyla sabit olmak üzere kadının görme yetisini yitirmesine neden olduğu, kadının hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma davasında ise toplanan delillere göre cana kast, uzuv kaybı gibi sebeplerin özel ve mutlak olarak kanıtlandığından davalı erkeğin eylemleri ile özel boşanma sebebine dayalı boşanma davasının da sübut bulduğu gerekçesi ile...
küfürler etmiş onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu, müvekkil bu sebeple psikolojik olarak çok yıpranmış ve gururu kırıldığını ancak eşine karşı hiçbir zaman kötü ve onur kırıcı ithamlarda bulunmamış hep yapıcı olmaya çalıştığını, TMK Md.162 gereğince de "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir."...
görevlerini yerine getirmediğini, çalışmadığını ileri sürerek; tarafların pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalının müşterek haneyi terkedip gitmesi, davacı ile ilgilenmemesi, "benim hayatımda başka bir kadın var, ben artık gelmek istemiyorum" diyerek sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi, müşterek kızlarının tedavisi sonrası Kuşadası'nda çıkan tartışma sırasında eşine fiziki şiddet uygulaması, koro çalışmalarına başlayan eşine "sesin karga gibi sen onu da beceremezsin" diyerek aşağılayarak psikolojik şiddet uygulaması, birlik yükümlülüklerini yerine getirmemesi, hakaret, küfür ve tehdit etmesi şeklindeki tam kusurlu davranışları sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK'nun 162.md.) sebebine dayanarak açılan davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK'nun 166/1.md.) nedenine dayanılarak açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, 80.000 TL maddi...