WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı kadın, kısıtlı kocanın dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, boşanma davası açmanın vasinin iradesi olduğunu, boşanma kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tedbir nafakası talebinin reddinin yerinde olmadığını, tazminat miktarlarının çok az bulunduğunu, ileri sürmüştür. GEREKÇE : Dava; fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davası niteliğindedir. İzmir BAM 2....

Dava, TMK’nun 166/4. maddesi gereğince fiili ayrılığa dayalı boşanma ve fer'ileri ve eşya alacağına ilişkindir. 1- Davacının eşya alacağı dışındaki istinaf itirazlarının incelenmesinde; Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacı erkek tarafından, fiili ayrılık nedeni ile açılan davada dayanak olarak gösterilen, Darende Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin, 2017/168 E. no’su ile açtığı boşanma davasından feragat ettiği, ilk derece mahkemesi tarafından 2018/26 K. ve 22.01.2018 tarihli kararı ile davacının davasının feragat nedeni ile reddine karar verildiği, kararın da 04.04.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

Somut olayda; erkek eşin, kadın eşe karşı “evlilik birliğinin sarsılması” nedenine dayalı boşanma davası açtığı, davanın reddine karar verildiği ve kararın 15.09.2008 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine eldeki karşılıklı boşanma davalarından ilkinin “eylemli ayrılık” sebebiyle TMK’nın 166/4. maddesine dayalı olarak erkek eş, karşı davanın ise “evlilik birliğinin sarsılması” sebebiyle 166/1. maddesine dayalı olarak kadın eş tarafından açıldığı, şartları oluştuğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, fiili ayrılık döneminde barışma önerisi sunan kadın eşin ise kusurlu davranışları affettiği gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    Terk sebebine dayanan boşanma davasının kabulü için usulüne uygun ve samimi ihtar tebliğine rağmen, ihtar edilen eşin haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemesi gerekir. Davacı erkek tarafından 13.02.2012 tarihinde ihtar talebinde bulunulduğu halde, aradan çok uzun bir süre geçtikten sonra 02.11.2015 tarihinde terk nedenine dayanarak boşanma davası açılması, davacı erkeğin eve dön ihtarında samimi olmadığını göstermektedir. Ayrıca davalı kadın, 03.12.2012 tarihinde açılan ve kabul edilen Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası ile ayrı yaşamakta haklılığını kanıtlamış olmakla ortak konuta haklı sebeple dönmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece terk nedenine dayanarak açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından reddedilen zina nedenine dayalı boşanma talebi ile velâyet, tazminat miktarları yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası ile rededilen kendi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-davalı erkeğin istinaf başvuru dilekçesinin incelenmesinde, aralarında geçimsizlik olduğu belirtilerek davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu itirazında bulunduğu, T.M.K’nun 161. maddesine dayalı boşanma talebinin kabulü gerektiği yönünden bir itirazının olmadığı görülmektedir....

        Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 16.04.2014 gün ve 25223-9155 sayılı ilamıyla ilgili, ... (...) tarafından; reddedilen zina hukuksal nedenine dayalı boşanma davası ve iki tarafın kabul edilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasında belirlenen kusur tespiti ile reddedilen manevi tazminat isteği yönünden karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. 1-Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre ... kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan zina hukuksal nedenine dayalı boşanma davasına yönelik karar düzeltme...

          DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı-davalı kadın tarafından açılan terk nedenine dayalı boşanma davasının dayanağı olan ihtar dosyasında, başka yerde bulunan davalı-davacı koca için yol gideri gönderilmediğinden ihtar geçersizdir.Açıklanan nedenlerle davacı-davalı kadının terk nedenine dayanan boşanma davasının reddi gerekirken kabul edilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yön davalı-davacı koca tarafından temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir. 2-Davalı-davacı kocanın boşanma davası yönünden; Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

            Gerçeklen bu fiili ve hukuki durum karşısında, boşanmayı sağlayan fiili ayrılıkta davalıya atfedilebilecek bir kusur bulunmamakta olup, fiili ayrılığı başlatarak bu sebeple boşanmayı sağlayan davacı kusurlu sayılmalıdır. Boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için de, tazminat talep eden tarafın boşanmada kusursuz ya da az kusurlu olması zorunludur (TMK.md.174). Boşanmayı sağlayan fiili ayrılıkta davacı kusurlu olduğuna göre, yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. b-Boşanma sebebiyle yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, bu yüzden yoksulluğa düşecek tarafın kusurunun daha ağır olmaması şarttır (TMK.md.175). Boşanmaya sebep olan fiili ayrılıkta davacı ağırlıklı olarak kusurlu olduğuna göre, Türk Medeni Kanunun 175. maddesi gereğince yoksulluk nafakasını da hak etmemiştir. Bu husus nazara alınmadan davacı yararına yoksulluk nafakası takdir edilmesi de usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

              Asıl dava, TMK'nun 166/1. m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir. Karşı dava, TMK'nun 163. m.sinde düzenlenen haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma, olmadığı takdirde TMK'nun 166/1. m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2019 NUMARASI : 2018/272 ESAS 2019/235 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 1993 yılından beri ayrı yaşadıklarını, reddedilen davadan sonrada bir araya gelmediklerini belirterek tarafların TMK 166/son maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu