Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle eylemli ayrılığın tek başına boşanma sebebi sayılamayacağına ve terk nedenine dayalı bir boşanma davasının da mevcut olmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.04.04.2011(Pzt)...
Kusur tespiti ve karşı boşanma davasının reddi kararı yönünden istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası; davacı erkek tarafından, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava, davacı erkeğin sadakatsizlik ve ekonomik şiddet eylemleri sebebiyle tam kusurlu olduğundan bahisle reddedilmiştir. İlk davanın açılmasından sonra tarafların bir araya geldikleri iddia edilmediği gibi, fiili ayrılık döneminde kadından kaynaklanan ve ona kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddi olayın varlığı da kanıtlanamamıştır....
GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma, birleşen (2015/256 Esas) erkeğin davası; terk hukuki nedenine dayalı boşanma, birleşen (2017/752 Esas) kadının davası ise; zina hukuki nedenine dayalı boşanma davası niteliğindedir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Mahkemece, asıl dava yönünden; davacı-davalı kadının hiç bir neden yokken mutlu bir evliliği varken annesini çağırarak yaşadığı evi bırakıp gitmesinin hayatın olağan akışına ve gerçeklerine uygun düşmeyeceği, kadının yaşadığı evde baskı gördüğü, ailesi ile görüştürülmediği, bu nedenle annesini çağırarak annesinin evine kendi rızası ile döndüğü ve kadının böylece psikolojik şiddete maruz kaldığı gerekçesi ile kabulüne, kadın lehine maddi-manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir....
Davacı erkeğin açtığı ve reddedilerek kesinleşen boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmedikleri gibi, reddedilen boşanma davasını açarak, boşanma sebebi yaratan ve eşinin hastalığıyla ilgilenmeyen davacı erkek kusurlu olup, fiili ayrılık döneminde davalı kadına yüklenebilecek bir kusurun varlığıda ispat edilememiştir. Hal böyleyken tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle, Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları oluştuğu halde, davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata karar vermek gerekirken, yazılı şekilde red hükmü kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu sair yönlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.11.2015(Salı)...
Mahkemece; "Açılan dava; TMK'nun 166/4 maddesi kapsamında fiili ayrılığa dayalı çekişmeli boşanma davasıdır. Davacı mahkememizde açtığı 04/09/2020 tarihli davada; Trabzon Aile Mahkemesinin 2015/103 Esas sayılı dosyasında açmış olduğu boşanma davasının reddedildiğini, sonraki süreçte ise 3 yıllık fiili ayrılık durumunun gerçekleştiğini belirterek boşanma ve velayet isteminde bulunmuştur. Davalı ise ön inceleme duruşmasında ziynet ve tazminat talebinde bulunmuştur. Trabzon 1.Aile Mahkemesinin 2015/103 Esas, 2017/75 Karar sayılı dosyası incelendiğinde; davacının T1 davalının T3 olduğu, davanın çekişmeli boşanma davası olduğu, dava tarihinin 17/02/2015 olduğu, dosyanın 14/02/2017 tarihinde karara çıktığı, davacının davasının reddine karar verildiği, kararın 12/04/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı-karşı davalı kadının kusur tespitine ve reddedilen zina nedenine dayalı boşanma davasına, davalı-karşı davacı erkeğin ise kusur tespiti ile reddedilen boşanma davasına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kadının zina (TMK md. 161) nedenine dayalı, erkeğin evlilik birliğinin sarsılması ( TMK md. 166/2) nedenine dayalı boşanma davalarının da kabulüne karar verilmek suretiyle hükmün HMK'nun 353/1,b-2. maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiştir. Öte yandan yukarıda açıklandığı üzere erkek, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda erkek ağır kusurlu olduğundan kadının boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi koşulları oluşmuş, erkeğin ise zina (TMK md. 161) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK md. 163) nedenlerine dayalı boşanma davalarının koşulları oluşmamıştır. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin kadının TMK md. 166/1....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ile evliliklerinden dört çocukları olduğunu, fiili ayrılığın kesintisiz olarak gerçekleştiği ve evlilik birliğinin yeniden kurulamadığı hususunun gerçeği yansıtmadığını, davacının aleyhine Rize Aile Mahkemesine ait 2014/192- 2015/40 E-K sayılı ilamıyla boşanma davası açıldığını ve reddedildiğini belirterek, davanın reddine, yargılama masraflarının davacı üzerine bırakılmasına, lehine tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; "Dava, TMK. 166/son maddesinde düzenlenen 3 yıllık fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davasıdır....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle davacı-davalı kadının reddedilen boşanma davası yönünden BOZULMASINA, bozma nedenine göre yeniden karar verilmesi gerekli hale gelen erkeğin boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.01.2016 (Çrş)...
DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; tarafların 2011 yılından bugüne ayrı yaşadıklarını, hiç bir araya gelmediklerini, mahkememizin 2014/223 Esas-2014/618 Karar Sayılı dosya ile davalı aleyhine boşanma davası açıldığını, davanın reddine karar verildiğini, kararın onandığını, anılan kararın 12/11/2015 tarihinde kesinleştiğiğini, tarafların üç yıl içerisinde bir araya gelmediklerini belirterek; tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden, davalı kadın tarafından ise; hükmün tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava; erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesinde düzenlenen fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davası olup ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı kadın lehine 450 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yine davalı kadın lehine...