WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Oysa, davacı erkek tarafından açılan ve retle sonuçlanan ilk boşanma davası 31.05.2012 tarihinde kesinleşmiş ve kesinleşen bu kararda davalı kadının evlilik birliğini temelinden sarsacak derecede bir kusurunun bulunmadığı belirlenmiştir. Bu davadan sonra tarafların bir araya gelmedikleri ve fiili ayrılık döneminde kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığının da ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açarak fiili ayrılığa sebep olan ve boşanma sebebi yaratan, erkeğin boşanmaya neden olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Öyleyse; mahkemece davalı kadının maddi tazminat talebinin (TMK m. 174/1) kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir....

    Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası; taraflardan davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava, taraflar arasındaki geçimsizliğin ispatlanamadığından bahisle reddedilmiştir. Kadın tarafından açılan ilk boşanma davasında, gerekse davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan tedbir nafakası talebine yönelik ... 2. Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2010/20 esas ve 2010/242 karar sayılı dosyası ile temyize konu bu davada toplanan delillerle davacı kadının evi terk ederek gittiği anlaşılmaktadır. İlk davanın açılmasından sonra tarafların bir araya geldikleri iddia edilmediği gibi, fiili ayrılık döneminde erkekten kaynaklanan ve ona kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddi olayın varlığı da kanıtlanamamıştır. Öyleyse davalı-karşı davacı erkeğe bir kusur yüklenemez....

      in beyanın zamandan ari, sebep ve saiki olmayan ayrıca ifadesinin içeriğindeki çelişki nedeniyle de inandırıcı olmaktan uzak beyanı dikkate alınarak erkeğin kadını aşağıladığı, hakaret ettiği ve evden kovduğu bu nedenle kusurlu olduğu kabul edilemez ise de; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin "ret" ile sonuçlanan önceki boşanma davasını açarak fiili ayrılığa sebebiyet verdiği ve boşanma sebebi yarattığı için tam kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Ancak, davacı-karşı davalı erkeğin reddedilen önceki davayı açarak, fiili ayrılığa ve boşanmaya sebebiyet vermesi, tek başına davalı-karşı davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. O halde, Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesi şartlarının davalı-karşı davacı kadın lehine oluşmadığının kabulü gerekir....

        Feragat sebebiyle ret kararına dayanarak Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine göre boşanma hükmünü elde eden, başka bir ifade ile üç yıllık süre zarfında ortak hayatın yeniden kurulmasından kaçınan koca fiili ayrılığa dayanan boşanmada kusurludur. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi koşulları davalı lehine gerçekleşmiştir. Öyleyse, davalı yararına uygun miktarda maddi tazminat taktir edilmelidir. Hüküm maddi tazminat yönünden bozulmalıdır. Bu sebeple değerli çoğunluğun onama düşüncesine maddi tazminat yönünden katılmıyorum....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında mahkemece, tarafların Türk Medeni Kanununun 170. maddesi gereğince bir yıl süre ile ayrılıklarına karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Ayrılığa karar verilebilmesi için boşanma sebebinin ispatlanmış olması ve fakat ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması (TMK m.170/3) gerekir. Mahkemece, davalı kadının sürekli olarak eşini işinde ve sosyal hayatında arayarak rahatsız ettiği gerekçesiyle ayrılığa karar verilmiştir. Dava dilekçesinde; davacının iddialarının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerinin gösterilmesi gereklidir (HMK m. 19/1-e)....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık hukuki nedenini dayalı boşanma davasıdır. Bodrum Aile Mahkemesi'nin 2014/443 esas, 2014/300 sayılı kararı ile evlilik birlikteliğinin temelinden sarsacak ve devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik olduğunun ispat edilemediği bu nedenle davalının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verildiği, verilen kararın 27/04/2015 tarihinde kesinleştiği, davacı erkeğin ise TMK 166/son maddesine dayalı olarak eldeki boşanma davasını 10.07.2018 tarihinde açtığı, 3 yıllık fiili ayrılık süresinin gerçekleştiği ve tarafların bu süre içerisinde ortak yaşamı kuramadıkları anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece tarafların eşit kusurlu olduğu kanaatine varılarak, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş ise de; tüm dosya kapsamından; davacı erkeğin reddedilen ilk boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratıp, fiili ayrılığa neden olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda davacı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir....

              İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Asıl ve birleşen dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/4. maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayalı boşanma davası istemine ilişkindir. HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

              Açıklanan sebeple, reddedilen terk nedenine dayalı boşanma davasını açarak fiili ayrılığa sebebiyet veren ve boşanma sebebi yaratan davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davalı-karşı davacı kadının tam kusurlu olduğunun kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davacı-karşı davalı erkek boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olup, kadın boşanma sonucu eşinin maddi desteğini yitirecektir. Kadın yararına TMK m. 174/1 koşulları oluşmuştur. Davalı-karşı davacı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat talebinin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175)....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yargılama sonucunda mahkemece; Tarafların anlaşarak evlendikleri fakat aralarında fikir ayrılıkları nedeniyle tartışmaların yaşandığı, davacı kocanın evi terk etmesi nedeniyle davalı kadının boşanma davası açtığı ve fiilen 2014 yılından itibaren ayrı yaşadıkları , davalı kadının açtığı boşanma davasına mahkememizce 2018/6 esas 2018/278 karar sayılı ilamı ile feragat nedeniyle reddine karar verildiği , kararın 22/06/2018 tarihinde kesinleştiği böylece kadının , erkeğin tüm kusurlu hareketlerini affetmiş- hoşgörmüş sayıldığı , tarafların 2014 yılından itibaren hiç bir araya gelmedikleri bu nedenle davacı erkeğe izafe edilebilecek kusurun bulunamadığı , davalı kadının ise davacı kadın tarafından mahkememizde açılan boşanma davasının red ile sonuçlanması ve böylece fiili ayrılığa sebep olduğu ve boşanma sebebi yarattığı, dinlenilen davacı tanığı Mustafa Kıyartunç'un "Cennet'in üzerine kayıtlı 34 XX 144 plaka sayılı aracı satın almıştım fakat trafikten...

                UYAP Entegrasyonu