Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/329 Esas-2021/4 karar sayılı kararı ile sabit olduğu, davacı kadını kasten yaralamaktan cezalandırılmasına karar verildiği, bu nedenle erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, kadının kusurunun bulunmadığı, asıl davacı kadının dilekçesinde aynı zamanda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 163 üncü maddesine dayalı olarak talepte bulunduğu, davalı erkeğin birden çok sayıda suça karışması ile sabıka kaydı olduğu, söz konusu suçların evlilik birliğinden önce olduğu, evlilik birliğinin devamında olmadığı, karşı dava yönünden ise erkeğin tam kusurlu olduğu, kimse kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceği gerekçesi ile asıl davada haysiyetsiz yaşam sürme ve suç işleme nedeni ile açılan davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine...
belirtilerek kadının evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilmesi isabetli olduğu ancak davacı-davalı kadının, kocasına sopa ile vurduğu ve başka erkeklerle görüşerek sadakatsizlikte bulunduğu kusuru yüklenerek erkeğin evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davanın kabulüne ve ispatlanamayan zina sebebine dayalı davanın reddine karar verilmesinin, kadının, şiddete dair eyleminin eski tarihli olup sonrasında evlilik birliği devam ettiğinden bu eylemin erkek tarafından affedildiğinin ya da hoşgörü ile karşılandığının kabul edilmesi nedeni ile kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, zina nedenine dayalı boşanma davasında ise dinlenen tanık ...'...
Sonuç olarak; Davacının dava dilekçesinde dayandığı ve mahkememizce yürütülen tahkikat sonucunda sabit görülen olgular itibariyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı kocanın tam kusurlu olduğu, bu haliyle davacının dava açmakta haklı olduğu ve evlilik birliğinin devamında taraflar ve müşterek çocuklar bakımından bir yarar kalmadığı anlaşılmakla davanın kısmen (maddi talepler yönünden) kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." Gerekçesi ile; "Davanın KISMEN KABULÜ ile, Tarafların 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları T.C....
Mahkemece; "Dava Türk Medeni Kanunu'nun 166.maddesinde düzenlenen "Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma ile velayet ve nafaka taleplidir. TMK 166.Maddesine Göre: Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2021 NUMARASI : 2020/366 ESAS - 2021/394 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, İzmir 18.Aile Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ ; Davacı dava dilekçesinde özetle,evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesine, müşterek çocuklar için aylık ayrı ayrı 350,00- TL tedbir ve iştirak nafakası, kendisi için aylık 400,00- TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00- TL maddi, 30 .000,00- TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bir başka ifade ile terk ihtarında samimiyet esastır. Somut olayda davacı erkeğin ihtarı, dava dilekçesinde hem evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine hem de terke dayandığı için samimi değildir. Bu nedenle davacının terke dayalı boşanma davasının reddi gerekmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası bakımından ise; Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma davasının açılmış olması halinde boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Davacının davalı kadına gönderdiği terk ihtarı davalı eşin ihtar talep tarihinden önceki kusurlu davranışlarının affedilip, en azından hoşgörüyle karşılandığına ve bu nedenle yeniden birlikte yaşama isteğine ilişkin bir irade açıklaması niteliğindedir. Affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylar ise boşanma sebebi olamaz....
Anlaşmalı boşanma talebi, şartların gerçekleşmemesi halinde, kendiliğinden 166/1-2'ye dönüşebildiği gibi, 166/1’e dayanan bir boşanma talebi de, şartlarının varlığı halinde "anlaşmalı boşanma” ile sonuçlanabilir. Ya da, aynı maddenin (4.) fırkasında yer alan yasal karineye açıkça dayanılmamış olsa bile, bu yasal karinenin şartlarının bulunması halinde, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilerek boşanma kararı verilebilir. Bu bakımdan “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebine dayanılarak açılmış bir boşanma davası; taraflar arasında daha önce görülmüş ve redle sonuçlanmış bir boşanma davası varsa ve ret kararının kesinleşmesinden başlayarak üç yıl geçmiş ise, ortak hayatın yeniden kurulamamış olduğunun ispatlanmış olması şartıyla 166/4. madde gereğince boşanma kararı verilmesi isteğini de kapsar. Davalı tarafından açılan karşı boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 166'ncı maddesinde yer alan “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebine dayanmaktadır....
(HMK m. 31) Davalı-karşı davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde hem "terk" (TMK m. 164) hem de "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine birlikte dayanarak tarafların boşanmalarına karar verilmesini istemiş, mahkemece de; karşı davanın her iki sebebe birlikte dayandığı" kabul edilerek "Davacının evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmediği, evi ile ilgilenmediği, yemek yapmadığı, tarafların sürekli tartıştıkları, davalı karşı davacının babasının davacıyı evden kovduğu, davalının müdahale etmediği, davacıyı eve kitleyip gittiğini evlilik birliğinin sonlanmasında her iki tarafın da kusurlu olduğu, terke dayalı boşanma davası koşulları oluşmadığı, geçimsizliğe dayalı boşanma koşulları oluştuğu" gerekçesiyle dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, terke dayalı boşanma davasının koşullarının oluşmadığına karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2018/729 ESAS 2019/811 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların evlilik birliğinin sarsılması, davalının davacı müvekkiline pek kötü onur kırıcı davranışlarda bulunması sebebi ile boşanmalarına, 1000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte 50.000,000 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-davalı dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı-davacı cevap ve birleşen dava dilekçesinde; davacı-davalının davasının reddine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocuklar lehine aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 100.000,00'er TL maddi-manevi tazminatın yasal faiziyle davacı-davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....