İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK md. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1- 2); karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) hukuki sebebine bağlı boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. Taraf vekilleri 18.01.2023 havale tarihli müşterek imzalı dilekçeleriyle anlaşmalı boşanma protokolü düzenlediklerini belirterek protokol gereğince anlaşmalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmişlerdir. Taraflar istinaf aşamasında boşanma ve ferileri hususunda anlaşarak davayı TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya dönüştürmüşlerdir. Buna göre anlaşmalı boşanmaya dönüşen bu davada yasal şartların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ilk derece mahkemesine ait olduğundan tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2020/304 ESAS 2020/936 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2020/304 ESAS 2020/936 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
de, kadının bu eylemlerini cinsel ilişki boyutuna taşıdığının anlaşılamadığı; ayrıca erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesinden kaynaklı pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davacı-karşı davalı kadının, erkeğe karşı yasada belirtilen hayatına kastetmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması eylemlerinin olmadığı; ayrıca tarafların 2017 yılından bu yana ayrı yaşadıkları, 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine göre boşanma kararı verilebilmesi için davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak 6 ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden 5 yıl geçmekle dava hakkının düşeceği belirtilmiş olup, davalı-karşı davacı erkeğin gerek daha önce açtığı ve retle sonuçlanan Antalya 2.Aile Mahkemesinin 2017/466 esas-2018/1103 karar sayılı dosyasında bu talebinin bulunmadığı, gerekse daha sonra bu nedenlere dayalı bir boşanma davasının açılmadığının anlaşılması...
Maddesi gereğince Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma talebi mevcut ise de; tüm dosya kapsamı bir bütün olarak ele alındığında karşı davacı erkeğin eşinin hayatına kast etmesi veya ona pek kötü davranıp ağır derecede onur kırıcı davranışları bulunduğunun ispatlanamadığı, eşe karşı kasten yaralama eylemi olsa dahi eylemin bu boyutta değerlendirilemeyeceği düşüncesinden hareketle" gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin babaya verilmesine hükmedilmiş, asıl davada Türk Medeni Kanunu'nun 162 maddesi uyarınca boşanma talebinin reddine, erkeğin müşterek çocuklar yararına iştirak nafaka talebi ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
eylemin yeterli ağırlıkta olmadığı ispat edilemediği sabit görülmüştür.Bu nedenle davacı-karşı davalı vekilinin TMK'da özel boşanma nedenlerinden biri olan TMK m.162/1 uyarınca pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddi gerekmiştir....
eylemin yeterli ağırlıkta olmadığı ispat edilemediği sabit görülmüştür.Bu nedenle davacı-karşı davalı vekilinin TMK'da özel boşanma nedenlerinden biri olan TMK m.162/1 uyarınca pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddi gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Davacı karşı davalı T1 onur kırıcı davranış nedeniyle açtığı özel boşanma sebepli boşanma davasına göre onur kırıcı davranış için kanıtlanması gereken ağır derecede hakaret olması ve tek bir onur kırıcı davranışın dahi boşanmaya sebep olabilecek şekilde pek kötü davranış olarak nitelendirilmesi gerekmektedir. Bu şekilde açıkça pek kötü onur kırıcı davranış kanıtlanmamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından Türk Medeni Kanununun 162/1. maddesinden açılan davanın reddi, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın, Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesinde yer alan "hayata kast" ve "pek kötü davranış" sebebine dayanmış, mahkemece bu madde kapsamında değerlendirilmezse Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma kararı verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma Davasının KABULÜ İLE, tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi gereğince BOŞANMALARINA, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 25.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Daha önce takdir olunan 400,00 TL tedbir nafakasının boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesine kadar devamına, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra geçerli olmak üzere 35.000,00 TL yoksulluk nafakasının toptan olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine," karar verilmiştir....