Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden ilk derece mahkemesince davalı-davacı kadına yüklenilen "güven sarsıcı davranışta bulunması" şeklindeki kusurun gerçekleştiği, buna karşılık mahkemece her ne kadar davacı-davalı erkeğin kusurunun ispatlanamadığı belirtilmiş ise de davacı- davalı tanığı ortak çocuk Yusuf Yağcı ile diğer ortak çocuk davalı-davacı tanığı Elif Nur Yağcı'nın beyanlarından davacı-davalı erkeğin davalı-davacı kadının güven sarsıcı davranışta bulunduğunu öğrenmesi üzerine tepki sınırlarını aşar şekilde ancak tahrik altında davalı-davacı eşine tokat atmak suretiyle fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Davalı-davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesine dayalı boşanma talebi incelendiğinde; pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; Davanın esasına ve kabulüne dair davacı kadının iddialarını ispat edemediğini, davacı tarafından dinletilen tanık beyanlarının soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davacının davasının reddini yargılama giderlerinin davacı üzerine yükletilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava onur kırıcı davranış nedeniyle (TMK.nun 162. mad.) olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK.nun166/1. mad.) boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile boşanmalarına, 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile faizi ile 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2019 NUMARASI : 2018/915 ESAS - 2019/665 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı asil adli yardım talepli dava dilekçesinde özetle; davalı ile hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış özel boşanma sebebine dayalı olarak aksi kanaat halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olarak boşanmalarına, 1.000 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, nafakanın tefe-tüfe oranında artırılmasına, 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile tarafların boşanmalarına, davacının feri taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir....
Maddesi gereğince açılan hayata kast, pek kötü, onur kırıcı davranış nedeniyle açılan boşanma davasının REDDİNE, Davacı tarafından davalı aleyhine toplum anlayışları bağdaşmayacak şekilde hayat sürmesi nedeniyle TMK 163. maddesi gereğince haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle açılan boşanma davasının REDDİNE, Davacı tarafından davalı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, tarafların 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 28.05.2009 doğumlu, T.C Kimlik numaralı Eylül Naz KESİM'in velayetinin davacı T1'e verilmesine, Velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk ile baba arasında ŞAHSİ MÜNASEBET TESİSİNE, Davacı kadın için mahkememizin 26.10.2021 tarihli duruşma ara kararı ile hükmedilen 750,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesine kadar devamına, Davacı kadın yararına boşanma...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından pek fena muamele veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmemesi ve manevi tazminatın miktarı yönünden; davalı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00'şar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, bilirkişi raporu, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Somut davada davacı pek kötü davranış sebebi ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma sebebine dayandığına göre gerçekleşen eylemin öncelikle özel boşanma sebepleri açısından değerlendirilmesi, bunun ispatlanması durumunda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaksızın karar verilmesi gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi gereğince pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir. Toplanan delillerden, erkeğin kusurlu olmasına sebebiyet veren davranışları pek kötü ve onur kırıcı davranış olarak kabule yeterli değildir....
CEVAP Davalı-davacı kadın vekili birleşen boşanma davası ve asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sadece depresyon hastalığının olduğunu söylediğini; erkeğin psikoz hastası olduğunu kadından gizlediğini, erkeğin takıntılı olduğunu, evde yenen içilen her şeyi kontrol ettiğini, dışarı çıktığında kadını ve çocuğu eve kilitlediğini, ekonomik şiddet uyguladığını, erkeğin annesine sormadan karar alamadığını ve erkeğin annesinin her şeye karıştığını, ikinci çocuğa hamile kaldığını öğrendiğinde erkeğin kendisine çocuğu aldırması konusunda baskı uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine, birleşen davasının kabulüne, akıl hastalığı nedeniyle aksi takdirde pek kötü, onur kırıcı davranış nedeniyle ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına...
CEVAP Davalı asıl cevap dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz olduğunu, eşine hakaret ve küfürler ettiğini belirterek davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde kadın lehine aylık 1000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı erkeğin tanıklarının beyanının duyuma dayalı olduğu, davacının dava dilekçesindeki iddialarını ispatlayamadığı ve tarafların işbu davanın açılmasından sonra barışıp bir hafta birlikte yaşadıkları gerekçesi ile; evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle açılan davaların reddine ve aylık 1000,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine ve hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir IV. İSTİNAF A....
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 16/12/2011 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, 22/02/2016 d.lu Cihan isimli 1 müşterek çocuklarının olduğu,pek kötü veya onur kırıcı davranış ve haysiyetsiz hayat sürme, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ferilerine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....