WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Türk Medeni Kanunu 165. madde koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda gerekli rapor alınmadan, vasi tayini gerektiğine ilişkin rapora dayanılarak akıl hastalığı nedeniyle boşanma hükmünün kurulması doğru değil ise de bu konu temyiz konusu yapılmadığından yanılgıya değinilmesi ile yetinilmiş bozma nedeni yapılmamıştır. 2-Temyiz konusu hususların incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kocanın akıl hastalığı hukuksal nedenine dayalı boşanma davası kabul edilmiştir. Davalı kadın akıl hastası olduğuna göre hareketleri iradi olmadığından kendisine kusur yüklenemez. Mahkemece, davacı kocanın kusurlu bir davranışı ispatlanamadığından davalı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK.md.174/1-2) isteklerinin reddine karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı kocanın, eşine fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır....

      Diğer tarafın davası akıl hastalığına değil evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK.m.166/1) dayanmaktadır. Akıl hastası olan eşin davranışları iradi kabul edilemez. İradi olmayan davranışlar sebebiyle kadına kusur yüklenemez. Böyle olunca da, kadının da kusurlu olduğundan bahisle "evlilik birliğinin temelinden" sarsıldığı gerekçesiyle boşanma kararı verilemez. O halde davacı-karşı davalı tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru değildir. Ne var ki, kadının davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü temyizin şümulü dışında bırakılarak kesinleşmiş, kocanın boşanma davasındaki boşanma talebinin esası bu sebeple konusuz kalmıştır....

        Kimlik no.lu annesi Yıldız Akaçay'ın velayeti altında bırakılmasına karar verildiği, bu hali ile davalı asile yapılan tebligatın, davalının akıl hastalığı nedeni ile usulsüz olduğu, davalı vekili tarafından dosyaya sunulan vekaletnamenin davalının akıl hastalığı nedeni ile geçersiz olduğu, İlk Derece Mahkemesince yargılama sırasında 19/08/2019 tarihinde dava dilekçesinin ve duruşma gününün davalı vasisine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı vasisinin cevap dilekçesi sunmadığı, yargılama sırasında davalı asilin davanın reddi yönünde beyan dilekçeleri sunduğu anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı HÜKÜM : Mahkûmiyet İlk derece mahkemesince verilip re'sen de temyize tabi hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mağdurun, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kuruluna sevk edilerek suç tarihi itibariyle akıl hastalığı veya akıl zayıflığı olup olmadığı, kendisine karşı işlenen eylemin ahlaki kötülüğünü idrak edip edemeyeceği, fiile karşı mukavemete muktedir olup olmadığı, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı var ise bu durumun beden veya ruh bakımından kendisini savunmasına mani olacak mahiyet ve derecede bulunup bulunmadığı, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği, akıl hastalığı veya zayıflığının hekim olmayanlar ile çevresinde yaşayanlar ve kendisini tanıyanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı hususlarında açıklayıcı rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken mağdur hakkında suç tarihinden uzunca bir süre önce düzenlenip içerik itibariyle de yetersiz olan...

          ( TMK m. 166/1) boşanma talep edilmiştir....

            Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle, ergin bir kişi, işlerini göremediği veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gerektiği ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye soktuğu takdirde, kısıtlanır (TMK.mad.405/I). Kısıtlama kararı verilmesi usulü Türk Medenî Kanunu'nun 409. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasına göre, bir kişinin akıl hastalığı ve akıl zayıflığı sebepleriyle kısıtlanması için, resmî sağlık kurulu raporu alınması zorunlu olup Hâkim, bu sebeplerle kısıtlama kararı vermeden önce, kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilir. Vesayete ilişkin davalar kamu düzenini ilgilendirmesi sebebiyle mahkeme kararından sonra davacının davadan feragat ettiğine dair beyanı geçerli olmadığından kısıtlanması istenilen ...'...

              Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl dava, Türk Medeni Kanunu'nun 165. maddesinde düzenlenen "akıl hastalığı", karşı dava ise Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen "evlilik birliğinin sarsılması" hukuksal sebeplerine dayalı olarak açılmış, mahkemece kısa kararda "dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına" hükmedildiği halde, gerekçeli kararın hüküm bölümünde " dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine göre boşanmalarına" karar verilerek ve gerekçede davacı-karşı davalı erkeğin "akıl hastalığı" hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının kabul edildiği belirtilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında ve gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi herhalde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....

                İlk derece mahkemesince; davacı erkeğin akıl hastalığına dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, davalı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, davalı kadının boşanma, velayet, yoksulluk nafakası, çocuklar için iştirak nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, kadının reddedilen taleplerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; akıl hastalığı (TMK md. 165) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/4) nedenlerine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkeğin vasisi tarafından; kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin vasisinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Akıl hastası olan davalı erkeğin davranışları iradi olmadığına göre, kusurundan söz edilemez....

                  UYAP Entegrasyonu