"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma ile ziynet ve eşya alacağı" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, koca tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve manevi tazminat, kendisinin reddedilen ziynet ve eşya alacağı davası ile kadının kişisel malına onarım nedeniyle değer artış payı alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kocanın onarım gideri olarak talep ettiği alacağının eşin kişisel malında değer artış payı alacağı (TMK.md.227) niteliğinden olmasına; bu alacak isteminin boşanma hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleşmesi nedeniyle incelenebilir hale geldiğine, davacı-davalı kocanın değer artış payı alacağına ilişkin...
Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nin 2010 / 124 esas 2011/203 karar sayılı boşanma davası içeriğine göre de davacı eş, ... isimli çocuklarının doğumundan üç ay sonra herhangi bir gerekçe göstermeden ortak konutu terk ederek babasının evine dönmüş, müşterek çocuklarını davalının ailesinin yanına bırakmış, araya girenlerin aracılığına rağmen, eve dönmeyerek, evlilik sorumluklarını yerine getirmemiştir. Bu nedenle mahkeme davacı kadının açtığı boşanma davasını ret ederken, davalı kocanın açtığı karşılık boşanma davasını kabul etmiştir. Hüküm boşanma yönünden 22.6.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Söz konusu çeyiz eşyaları ve ziynetler taraflar arasında senede bağlanmış olup, davalı açısından bağlayıcıdır. Dolayısıyla davalı senette belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Davacı eşin ortak konuttan kendi isteği ile ayrılması davalı eşin senetten doğan hukuki sorumluluklarını ortadan kaldırmaz....
nin davacı kadına ödenmesine; kadının ev eşyası ve kişisel eşya yönünden karar verilmesine yer olmadığına, boşanma ve kabul edilen ziynet alacağı nedeniyle kadın yararına maktu, reddedilen ziynet alacağı ile eşya alacağı talebi yönünden erkek yararına maktu olacak şekilde ayrı ayrı vekâlet ücretine karar verilmiştir....
Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek eş tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı erkek eşin boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının ziynet alacağı davasına yönelik temyizinin inclenmesine gelince; Dava konusu ziynet eşyalarının 2009 yılında davacı kadın eş ve ailesi tarafından kendi rızaları ile ve iade edilmemek üzere davacı erkek eşe iade edildiğinin anlaşılmasına göre ziynet eşyalarına ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek 11.11.2014 tarihinde boşanma davası açmış davalı-karşı davacı kadın tarafından ise 09.02.2015 tarihinde karşı boşanma ve ziynet alacağı davası açılmıştır. Davacı-karşı davalı erkek 09.01.2016 tarihinde kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağına ilişkin temyiz talebini içerir dilekçesini sunmuş ancak temyiz harcını yatırmadan aynı tarihle öldüğü anlaşılmaktadır. Her ne kadar evlilik ölüm ile son bulmuş ise de kadının ziynet alacağı davası yönünden ölen eşin mirasçılarının davayı devam ettirme hakkı vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi G... ile ... aralarındaki katılma alacağı ve ziynet alacağı davasının reddine dair ... 1. Aile Mahkemesi'nden verilen 14.12.2010 gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili dava dilekçesinde; evli iken boşanan davacı ile davalının evlilik birliği içinde edindikleri ve ... 1. Aile Mahkemesi'nin 2007/148 D....
ziynet alacağı da talep etmiş ise de davalının ziynet eşyalarına yönelik harcı yatırılarak usulüne uygun olarak açılmış bir davası veya karşı davası bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, erkeğe verilen tazminat ve ziynet alacağının reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, maddi tazminat talebinin reddi ve manevi tazminatın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: l-Türk Medeni Kanununun 166. maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....
İstinaf Sebepleri Davacı-davalı kadın vekili, müvekkilinin evlilik öncesi fotoğrafları gerekçe gösterilerek kusurlu bulunması suretiyle verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, erkek eşin kusurlu olduğunu, ziynet eşyalarının müvekkili tarafından götürüldüğü iddiasının doğru olmadığını beyanla, asıl dava ile ziynet alacağı davasının reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, boşanma ve ziynet alacağına ilişkin davalarının kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. C....