Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

reddine" karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından katılma yoluyla manevi tazminat miktarı, ziynet ve çeyiz alacağı davalarının reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, manevi tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının katılma yolu ile ziynet ve çeyiz alacağı davalarının reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı kadın hükmü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 433. maddesi uyarınca katılma yoluyla manevi tazminat miktarı, ziynet ve çeyiz alacağı davalarının reddi yönünden temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşandığı Eşin Soyadını Kullanmaya İzin Talebi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanan kadının erkek eşin soyadını kullanma isteğine ilişkin (TMK m. 173) olup, ret hükmünü davacı kadın temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 173. maddesinde kadının boşandığı erkek eşin soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun erkek eşe bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hakimin erkek eşin soyadını taşımasına izin vereceği belirtilmiştir. Davacı kadının boşandığı erkek eşin soyadını kullanma isteği mahkeme tarafından "boşanma davasının henüz sonuçlanmaması ve tarafların bu sebeple evliliklerinin devam etmekte olduğu" gerekçesiyle reddedilmiştir. Yargılama sırasında 23.06.2015 tarihinde ......

        Temyize konu ziynet alacağı tutarı 44.295,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırını aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından ziynet alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple, davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarına yönelik yapılan incelemeye gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Mahkemece davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; kadın adına kayıtlı 3 adet taşınmaz bulunduğu dosya arasında yer alan belgelerden anlaşılmaktadır....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkeğin ziynet ve eşya alacağı davalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı-karşı davalı kadının 22.237,75 TL tutarındaki ziynet alacağı ve 7.025,00 TL tutarındaki eşya alacağı talepleri, karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesi kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir....

            temyiz itirazları yersizdir. b)Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....

              Ziynet eşyası alacağına ilişkin bu istek, boşanmanın eki (fer'i) niteliğinde olmayıp, bağımsız bir taleptir. Davacı kadın tarafından ziynetler hakkında, harcı yatırılarak usulünce ileri sürülmüş bu talep hakkında yargılama yapılarak esasa ilişkin karar verilmesi gerekirken, mahkemece henüz boşanma gerçekleşmediği şeklindeki usul ve kanuna aykırı gerekçe ile ziynet aleplerinin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

                Somut olayda kabul edilen ziynet alacağı miktarı 31.646.17,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'yi aşmadığından bölge adliye mahkemesince verilen karar Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince kesindir. Bu sebeple davalı karşı davacının ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı- karşı davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalen temyiz itirazları yersizdir. b) Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, nafakalar ve ziynet alacağı davasında vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminatların reddi, nafakaların miktarı ile ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece "taraflar eşit kusurlu" kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiş ise de; davacı-davalı erkek dilekçeler aşamasında davalı-davacı kadının hakaret ettiği vakıasına dayanmamıştır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanmadığı eşine fiziksel şiddet uygulama ve maaş kartını alma vakıalarının davalı erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği ancak, davalı erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden...

                      UYAP Entegrasyonu