sureti ile kişisel ilişki kurulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı baba ile ortak çocuklar.... ve.... arasında günümüz ulaşım koşulları da dikkate alındığında kişisel ilişki tesis edilirken aynı yer-farklı yer ayrımı yapılması doğru olmadığı gibi, tarafların aynı şehirlerde yaşamaları halinde çocuklarla baba arasında her yıl yarı yıl tatilinde, ayrı şehirlerde yaşamaları halinde ise yaz tatilinde kişisel ilişki kurulmaması babalık duygularını tatmin etmekten uzaktır. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
Aile Mahkemesi'nin 2018/655 esas sayılı boşanma dosyasına davacının ortak velâyet kararına uymadığını iddia eder ve kişisel ilişki talebi içerir dilekçe sunduğunu, annenin çocuğa şiddet uyguladığını, müşterek çocuğu devlete verme isteğini beyan ettiğini, gerçeğe aykırı olarak kreşe çocuğun şeker hastası olduğunu söylediğini, annenin dengesiz davranışlarının olduğunu, kadının yaşam tarzı ve ev koşullarının ortak velâyet sorumluluğuna uygun olmadığını, çocukta hiperaktivite ve dikkat bozukluğu olduğunu, davalının çocuğun durumunu dikkate almayıp ona psikolojik baskı uyguladığını beyanla, çocuğun velâyetinin yargılama aşamasında tedbiren sonrasında da tamamen davacıya verilmesine ve müşterek çocuk lehine yıllık TEFE-TÜFE oranında arttırılmak üzere aylık 750,00 TL tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı ile .... isimli şahsın evlendikleri, ortak bir çocuklarının bulunduğu, dava dışı .... isimli şahsın küçüklere zarar verici herhangi bir davranışının tespit edilmediği, küçüklerin davalı anne ile kişisel ilişki kurulması bakımından istekli oldukları, ancak davalının eşi ile bir arada olmak istemediklerini beyan ettikleri, davalının kişisel ilişki kurulmasına ve kişisel ilişkinin yatılı olarak gerçekleştirilmesine engel halinin bulunmadığı, bu bakımdan davacı tarafın kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin talebi yerinde görülmediği, ortak çocukların davalının eşine yönelik güven sorunu bulunduğu, davacı ile davalı arasında boşanma sürecinde bu kişiden kaynaklı olarak başlayan uyuşmazlığın mevcut durumda çocuklara da tesir etmiş olması, çocukların kişisel ilişki sırasında velâyet sahibi babadan uzun süre uzakta kalmak istemediklerine ilişkin beyanları itibariyle, kişisel ilişkinin...
Çocukla ana-baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktadır. Bu sebeple, kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişiminine de hizmet etmiş olacaktır. Davalı-karşı davacı baba ile velayeti anneye verilen ortak çocuk 2009 doğumlu ... ile 2011 doğumlu Hira Nur arasında kurulan kişisel ilişki yetersiz olup, çocuklarla baba arasında sevgi ve güven duygularının gelişmesine engel olacak niteliktedir. Ortak çocuklar ile davalı-karşı davacı baba arasındaki bağların güçlendirilmesinde çocuğun üstün yararı vardır....
Taraflar her konuda "anlaşmadıkları halde" sanki anlaşmış gibi boşanmalarına karar verilemez. 2-Kişisel ilişki anlaşmaya aykırı olarak kurulmuştur. Anlaşmalı boşanma düzenlemesinde yapılacak değişiklikler taraflarca kabul edilirse yerel mahkeme hakimi tarafından boşanmaya karar verilebilir. (TMK.m.166/3) Hakim kişisel ilişki konusunda değişiklik yapmadan önce tarafların görüşünü almak zorunda olduğu halde re'sen boşanmaya hükmetmiştir. Değişiklik konusunda anlaşmadıkları halde anlaşmışlar gibi hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Değerli çoğunluğun farklı düşüncesine açıklanan sebeplerle katılmıyorum....
Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. İlk derece mahkemesince müşterek çocuk Pınar yönünden düzenlenen kişisel ilişkide her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü ile dini bayramların 2. günü kurulan kişisel ilişkinin yatısız kurulması, yaz ve yarı yıl tatili için kişisel ilişkinin başlangıç - bitiş gün ve saatlerinin belirtilmemesi doğru bulunmamıştır....
Davacı kadın tarafından açılan boşanma davası kabul edilmiş, 19.10.2018 doğumlu müşterek çocuk Alya'nın velayeti davacı anneye verilmiş ve davalı baba ile kişisel ilişki kurulmuştur. Mahkemece sosyal inceleme raporları alınmış ise de bu raporların mahkemenin de kabulünde bulunan davalı babanın uyuşturucu madde kullanmasının kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirip gerektirmediği ve kişisel ilişki süresine etkisi konularında bir değerlendirme içermediği anlaşılmaktadır. Bu haliyle mahkemece aldırılan sosyal inceleme raporları kişisel ilişki yönünden hüküm kurmaya elverişli değildir....
Kişisel ilişki, anlaşmalı boşanmada hakim tarafından re'sen düzenlenmiştir. Hakim tarafından bu hususta taraflardan kabul ettikleri bir düzenleme istenmesi, kabul edilen düzenlemeyi uygun bulması veya gerekli gördüğü değişikliğin taraflarca kabulü halinde buna uygun kişisel ilişki düzenlemesine gidilmesi gerekirken, kişisel ilişkiye dair düzenleme konusunda tarafların beyanı alınmaksızın hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince, tarafların boşanma ilamında düzenlenen kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektirir olağanüstü bir durum olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf taleplerinin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kişisel ilişkiye ilişkin bendinin hükümden çıkarılmasına, davacı kadının istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir. Somut olayda, bölge adliye mahkemesince atıf yapılan boşanma ilamının kişisel ilişki düzenlemesi, Dairemizin 17.03.2011 tarih, 2011/1206 esas - 2011/5971 karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiş ve kesinleşmiştir. Bu nedenle gerekçede atıf yapılan kişisel ilişki düzenlemesinin icra kabiliyeti bulunmamaktadır. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....