WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbiren Velayetin Düzenlenmesi - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kısa kararda, velayeti tedbiren davacı anneye verilen ortak çocuk 10.05.2009 doğumlu... ile davalı baba arasında kişisel ilişki düzenlemesine yönelik bir hüküm bulunmadığı halde, gerekçeli kararın hüküm kısmında ortak çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki düzenlemesine karar verilmesi suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....

    SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı ile 2006 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden bir çocuklarının olduğunu, davacının boşanma dışındaki tüm taleplerinin reddine, tarafların boşanmalarına,müşterek çocuk ile davalı arasında tedbiren şahsi ilişki kurulmasına,aylık 500 TL.tedbir nafakasının davacıdan tahsili ve boşanma halinde iştirak nafakası olarak devamına, 100 BİN er TL.Maddi ve manevi tazminatların davacıdan tahsiline,müşterek çocuğun velayetinin davalıya verilmesine ,mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde kalmasına karar verilmesini"arz ve talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, sosyal inceleme raporu ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KABULÜ İLE, Tarafların TMK’nun 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Müşterek çocuk 20/12/2018 doğumlu T.C....

    Ayrıca kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan davalı-davacı babanın, bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığını kabule yeterli delil mevcut olmadığı gibi, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. O halde, davalı-davacı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişkinin daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde düzenlenmesine karar verilecek yerde, kişisel ilişkinin sınırlandırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl ve karşı davanın reddine, çocuğun tedbiren velayetinin anneye verilmesine, tedbiren kişisel ilişki tesisine, dava tarihinden 27/08/2019 tarihine kadar çocuk için aylık 200 TL tedbir nafakasına, bu tarihten itibaren aylık 350 TL ye yükseltilmesine, kadının tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Kusuru, asıl davanın reddini, tedbiren kişisel ilişki süresini, çocuk için verilen tedbir nafakası miktarını, iştirak nafakası verilmemesini, tedbir - yoksulluk nafakası ve maddi - manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı-davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Kusuru, karşı davanın reddini, velayeti, iştirak nafakası ve maddi - manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir....

      b) Mahkemece, velayetleri anneye bırakılan ortak çocuklar ile davacı-davalı baba arasında "Aynı şehirde ikamet etmeleri hali" ve "Farklı şehirde ikamet etmeleri hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Taraflarca özellikle bu konuda bir talep olmadığı halde, günümüz ulaşım koşulları da dikkate alındığında kişisel ilişki tesis edilirken, aynı yer-farklı yer ayrımı yapılması doğru olmamıştır. Ayrıca kişisel ilişkinin cuma gününden başlatılması, dini bayramlarda tüm günleri kapsayacak şekilde kişisel ilişki kurulması, yaz tatilinde kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş günlerinin belirlenmemesi de hatalı olup, kurulan kişisel ilişki, okul çağında bulunan çocukların eğitim durumunu engelleyici nitelikte olduğu gibi annenin velayet görevini de engelleyici niteliktedir....

        ilişki kurulmasına karar verilmiştir....

          Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/964 E 2013/477 Karar sayılı kesinleşmiş ilamının da mevcut olduğunu, yine taciz suçundan dolayı 2014/53806 Sor 2014/32593 sayılı takipsizlik kararının mevcut olduğunu, müşterek çocuğun babasıyla görüşmek istemediğini, şahsi ilişkinin kalkmasının gerektiğini, müşterek çocuğun eğitim, sağlık ve ahlaki durumunun zarar görmemesi için tedbiren baba ile kişisel ilişkinin kurulmamasına karar verilmesinin gerektiğini belirterek öncelikle müşterek çocuk ile davalı arasındaki kişisel ilişkinin tedbiren ve hükmen kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, velayetin tedbiren verilmesi, kişisel ilişki kurulması ve tedbir nafakası takdir edilmesi taleplerine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Şimdilik kişisel ilişki dışındaki bölümleri kesinleşmiş sayalım sonra da kişisel ilişki kesinleşir şeklindeki "kadameli kesinleşme" anlaşmalı boşanma olgusu ile bağdaşmaz. Anlaşmalı boşanmanın fer'i hükümlerinde oluşan çekişme hükmü bütününü özürlü kılar. Farklı düşünüyorum....

              KARŞI OY YAZISI Anlaşmalı boşanma davalarında kişisel ilişki konusunda tarafların görüşü alınmalı, kabulü durumunda anlaşmalı boşanmaya hükmedilmelidir. Dava dosyasında kişisel ilişki süresi ve şekli konusunda tarafların görüşünün alınmadığı konusunda bir duraksama yoktur. Anlaşmalı boşanma davalarında boşanmanın fer'i hükümleri konusunda hakimin re'sen düzenleme yapma hak ve yetkisi bulunmamaktadır....

                UYAP Entegrasyonu