Mahkemece bu yasal zorunluluk yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, boşanma hükmünün münhasıran bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı babanın ortak çocukla tedbiren kişisel ilişki kurulmasına ilişkin birleşen davası, mahkemece; "birlikte görülen boşanma davasında baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiği" gerekçesiyle reddedilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, ortak çocukla tedbiren kişisel ilişki kurulması davasının (TMK m. 197/4) açıldığı 23.05.2014 tarihinde tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, ortak çocuğun fiilen anne ile birlikte kaldığı, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasını engelleyecek bir halin de (TMK m.324/2) mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir ve davaların birlikte görülmesi halinde her dava bağımsız niteliğini korur....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin E.2012/38 sayılı boşanma dosyasında ortak çocuk 2003 doğumlu Batuhan ile baba arasında tedbiren kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; davanın kısmen kabulü ile baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında görülen ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 12.2012/38 sayılı boşanma davasında ortak çocuk 2003 doğumlu ... ile baba arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, boşanma davasının reddedildiği ve ret kararının karar düzeltme yoluna gidilmeden 14.04.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı anne boşanma davasında kurulan tedbiren kişisel ilişki kararı ile ilgili olarak temyiz yasa yoluna başvurma hakkına sahip olduğuna göre eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki boşanma davasının 29.09.2016 tarihli ön inceleme duruşmasında, müşterek çocuğun geçici velayetinin anneye verilerek baba ile tedbiren kişisel ilişki tesis edildiği, mevcut tedbiren kişisel ilişkinin boşanma davasının kesinleşmesine kadar devam edeceği, boşanma ve ferilerinin kesinleşmiş olmakla hükümde belirlenmiş olan kişisel ilişkinin 20.01.2022 tarihinden itibaren uygulanacağı, ilk derece mahkemesinin dava tarihi olan 30.09.2020 tarihinde mevcut bir tedbiren kişisel ilişki düzenlemesi, karar tarihi olan 16.03.2022 tarihinden önce kesinleşmiş bir kişisel ilişki tesisi mevcut olduğu gerekçesi ile davacının istinaf talebinin reddine, davalının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılmasına, davacının kişisel ilişki düzenlemesi talebinin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Aile Mahkemesince 12.07.2012 tarihinde boşanmalarına karar verildiğini, kararla müşterek çocuğun velayetinin davalıya bırakıldığını, aynı kararla kendisi ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, kararın temyiz edilmesi sebebiyle henüz kesinleşmediğini, davalının “karar kesinleşmedikçe” çocuğu göstermeyeceğini söyleyerek, çocukla kişisel ilişki kurmasına rıza göstermediğini ileri sürerek, çocukla dava dilekçesinde belirttiği tarihler arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini istemiş; mahkemece; “... 1. Aile Mahkemesince verilen boşanma kararının kesinleşmesine kadar” çocukla davacı arasında kararda gösterilen sürelerde kişisel ilişki tesisine karar verilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir. Davacı, annenin çocuğu göstermediğini belirterek, boşanma kararı kesinleşinceye kadar çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesini istediğine göre, istek kişisel ilişkinin tedbiren tesisi niteliğindedir....
Davalı annenin boşanma davasından sonra yeniden evlendiği, yeni evlendiği eşi hakkında müşterek çocuk Beren'e karşı işlediği ileri sürülen cinsel istismar suçundan cezalandırılması talebi ile açılan bir ceza davasının bulunduğu ve yargılamasının devam ettiği de anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında boşanma hükmü ile verilen kişisel ilişki tedbiren durdurulmuş, çocuk ile anne arasındaki iletişimin devamı açısından yatılı olmayacak şekilde uzman nezaretinde haftada bir gün kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Tedbiren ara karar ile kurulan kişisel ilişkinin tesisi sırasında görevli uzmanlar tarafından tutulan tutanaktan; müşterek çocuğun davalı anneye tepkili olduğu, kişisel ilişki süresince ağladığı ve anne ile görüşmek istemediği anlaşılmaktadır. Ayrıca yargılama sırasında görüşü alınan uzman bilirkişi de raporunda; çocuğun anneye karşı tepkili olduğu ve görüşmek istemediği belirtilmiştir....
Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocukların yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Davacı baba dava dilekçesi ile aynı zamanda müşterek çocuklar ile baba arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini de talep etmiş ancak, ilk derece mahkemesince davacının bu talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş, nitekim davacı baba vekili de istinaf başvurusunda ilk derece mahkemesince baba ile çocuklar arasında tedbiren kişisel ilişki kurulması talepleri hakkında bir hüküm tesis edilmemesinin hatalı olduğundan bahisle istinaf itirazında bulunmuştur....
Aile Mahkemesince boşanmalarına karar verildiğini, kararla müşterek çocuğun velayetinin davalı (anneye) bırakıldığını ve çocukla kendisi arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, ancak bu kararın temyiz edilmesi sebebiyle Yargıtay'da olduğunu, davalının, karar kesinleşmediği için çocuğu ile görüşmesine engel olduğunu ve görüştürmediğini ileri sürerek, boşanmaya ilişkin ilam Yargıtay'dan dönünceye kadar geçerli olmak üzere çocuğun velayetinin geçici bir süre için kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği taktirde boşanma kararı kesinleşinceye kadar çocukla tedbiren kişisel ilişki tesis edilmesini istemiş; mahkemece; “boşanma kararındaki velayete ve kişisel ilişkiye dair düzenlemenin henüz kesinleşmediği, derdest olduğu” belirtilerek, istek derdestlik sebebiyle usulden reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2017/309 Esas sayılı dosyasında mahkemece "... babanın müşterek çocuğun velâyeti tedbiren anneye verilmesine rağmen ... zamandan beridir yanında tutması ve annesi ile görüştürmemesi nedeni ile ... ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine yer olmadığına..." karar verildiği, ... tarafından bu karara karşı istinaf ve temyiz talebinde bulunulduğu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği ve ardından kararın temyiz incelemesi sonucu onanarak 09.02.2021 tarihinde kesinleştiği, babanın çocuğun kaçırılması ve alıkonulması nedeniyle mahkumiyetine karar verildiği, yine çocuk teslimine muhalefet nedeniyle hakkında tazyik hapsine karar verildiği, babanın boşanma aşamasında çocuğu tedbiren verilen kişisel ilişki kararına rağmen anneye teslim etmemesi nedeniyle kendi kusurundan kaynaklanan sebeplerle kişisel ilişki kurulmamasına sebep olduğu, çocuk ile kişisel ilişki kurulması mahkemenin de gerekçesinde belirttiği üzere ... için bir hak olduğu...
Aile Mahkemesi'nin 2021/312 E sayılı boşanma davasının derdest olduğu, bu dava kapsamında 14/09/2021 tarihli ara karar ile müşterek çocuğun velâyetinin tedbiren annesine verildiği ve baba ile müşterek çocuk arasında her ayın 1. ve 3. cumartesi günleri saat 10:00'dan pazar günü 18:00'a kadar tedbiren kişisel ilişki tesis edildiği, aynı dosya kapsamında verilen 10/03/2022 tarihli ara karar ile ise söz konusu tedbiren kişisel ilişki kararının kaldırılmasına ve Ankara Batı 2. Aile Mahkemesi'nin 2021/288 E sayılı dosyasında verilen kararın uygulanmasına karar verildiği, düzenlenen sosyal inceleme raporunda babanın sabit ve düzenli bir ikâmetgahının bulunmadığı, geçici süreliğine dayısının yanında kaldığı, polis memuru olduğu ancak fetö soruşturması nedeniyle 2017 yılından beri açıkta olduğunun belirtildiği, velâyetin anneye verilmesi ve baba ile şahsî ilişki kurulması yönünde kanaat açıklandığı anlaşılmıştır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından; boşanma davasının reddi ve fer'ileri yönünden, davalı koca tarafından ise; ziynet alacağı, kişisel ilişki ve boşanma yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yargılama devam ederken davalı baba ile müşterek çocuk arasında ara kararı ile tedbiren kişisel ilişki tesisine karar verildiği, nihai kararda ise küçükle anne arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği bu yanlışlığın maddi hatadan kaynaklanmakta olup mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunduğunun anlaşılmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın...