Ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK nun 370/2 maddesi anlamında "Hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından hükmün 1. fıkrasındaki; "Davanın kısmen kabulü ile 300,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının tanınarak kesinleştiği, 06/11/2013 tarihine kadar tedbir nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tedbir nafakasının 06/11/2013 tarihinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına," ifadelerinin tamamen çıkarılarak yerine; "Davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının tanınarak kesinleştiği, 06/11/2013 tarihine kadar tedbir nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tedbir nafakasının 06/11/2013 tarihinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına," ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekilde ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.04.2015 tarihinde...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tedbir nafakasının miktarı ve davalı-karşı davacı erkeğin kabul edilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-karşı davalı kadının bağımsız tedbir nafakası davasında reddedilen miktar yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298.maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması...
Davacı - karşı davalı erkeğin tedbir nafakasının kaldırılması talebi yönünden; tedbir nafakasının niteliği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları, erkeğin gelir durumu birlikte değerlendirildiğinde; kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması koşullarının oluşmadığı, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, nafakanın niteliği, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları, daha önce hükmedilen nafaka tarihinden itibaren, dava tarihine kadar geçen süre ile özellikle nafaka yükümlüsünün gelir durumu ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde nafakanın indirilmesi koşulları oluşmadığı, davalı - karşı davacı kadının tedbir nafakasının artırılması talebi yönünden; nafakada artırıma gidilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince, tedbir nafakasının kaldırılması, mümkün olmadığı taktirde indirilmesi talebinin reddine ilişkin kararın isabetli olduğu anlaşılmıştır....
Bozma, "davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatın ve çocuklar için takdir edilen iştirak nafakasının miktarlarına" ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda verilen temyize konu yeni kararda; kesinleşen tedbir nafakaları hakkında, bu defa miktarlarının "karar tarihinden itibaren artırılması" suretiyle yeniden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları haklı ve yerindedir. Hükmün bu yönden bozulması gerekiyor ise de, kanuna uymayan bu husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, hükmün tedbir nafakalarına ilişkin bölümünün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK. m. 438/7)....
Somut olayda kaldırılması talep edilen tedbir nafakasının miktarı yıllık toplam 9.000TL olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakasının kaldırılması davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davacı-davalı erkeğin tedbir nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadının 6.2.2004 tarihinde açmış olduğu tedbir nafakası ve 8.2.2005 tarihinde açmış olduğu tedbir nafakasının artırılması davalarının kabulüne karar verildiği halde; takdir edilen tedbir nafakasının boşanmanın reddine dair kararının kesinleşme tarihine kadar devamına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Mevcut durumda Dairemizce verilen karara karşı erkek tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmaması neticesinde kadının boşanma davasının kabulüne yönelik kararın temyiz edilmeksizin 02/03/2020 tarihinde kesinleştiği, bu anlamda Dairemizce verilen kararın boşanma, velayet, tedbir-iştirak nafakası yönlerinden 02/03/2020 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, iş bu iştirak nafakasının artırılması talepli davanın da 21/08/2020 tarihinde açıldığı, iki dava arasında geçen süre, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında mahkemece yapılan artırım miktarının fazla olduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk için boşanma sırasında takdir edilen aylık 500 TL iştirak nafakasının iş bu dava tarihi olan 21/08/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 750 TL'ye yükseltilmesi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
H.. aleyhine açılan boşanma davasının kabul edilerek, davalı Elif lehine kararın kesinleşmesine kadar tedbir, kararın kesinleşmesinden sonra ise yoksulluk olarak devam etmek üzere aylık 50 TL nafakaya, müşterek çocuk Derya için ise kararın kesinleşmesine kadar devam etmek üzere 50 TL tedbir nafakasına hükmolunduğu, kararın 19.07.2004 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davada olayları açıklamak ödevi davanın taraflarına; hukuksal nitelendirmeyi yapma ve uygulanması gereken yasa maddelerini belirleyip uygulama ödevi ise hâkime aittir. Somut olayda, boşanma davasında tayin edilen iştirak nafakasının artırılması talep edilmiş ise de; boşanma kararında iştirak nafakasına hükmedilmemiş olmasına göre, davadaki istem; artırım davası olmayıp, boşanma davası sonrasında iştirak nafakası istemi niteliğindedir(TMK m 327,328)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (koca) tarafından; kusur tespiti, nafakalar ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı tarafından daha önce bağlanan tedbir nafakasının artırılması yönünden bağımsız olarak açılmış bir dava veya karşı dava bulunmamaktadır. Cevap dilekçesinde "daha önce bağlanan nafakanın artırılmasını" talep etmiş olması, Türk Medeni Kanununun 169. maddesi çerçevesinde takdir edilecek nafakanın artırılması talep edilen miktar kadar tayin ve takdiri niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tedbir nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davalının açtığı ve davanın reddi ile sonuçlanan... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/441 esas sayılı boşanma davasında davacı lehine aylık 225 TL nafakaya hükmedildiğini, almış olduğu nafakanın ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek 275 TL nafaka arttırımına gidilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, başka bir kadınla yaşadığını ve bu kadından bir çocuğunun daha dünyaya geldiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....