"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Tedbir Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile davalı tarafından açılan "nafakanın artırılması" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (...) tarafından, nafakanın artrılması davası ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı (...) tarafından ise, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ...'...
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile aylık 200,00 TL tedbir nafakasının dava tarihi olan 19/01/2015 tarihinden geçerli olmak üzere 200,00 TL arttırılarak aylık 400,00 TL tedbir nafakasına çıkartılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava,yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir." TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."...
Aile mahkemesinin 2011/955 esas ve 2012/856 karar sayılı kararı ile davacı lehine tedbir nafakasına hükmedildiğinden mükerrer şekilde tedbir nafakasına hükmetmemek için bu kararın kesinleştiği ve nafakanın son bulduğu 19.09.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı için aylık 400,00 TL tedbir nafakasına hükmettiği anlaşılmaktadır.Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili davası niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder (28.11.1956 gün, 15 E, 15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı). Buna göre mahkemece, dava tarihinden geçerli olacak şekilde nafakaya hükmedilmesi gerekirken; boşanma isteminin reddine dair ilamının kesinleştiği tarihin nafakanın başlangıç tarihi olarak gösterilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür....
(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde;... Asliye ... Mahkemesinin 2005/716 Esas, 2006/467 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine aylık 200 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, tarafların .... ....Asliye ... Mahkemesinin 2008/150 Esas, 2008/444 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, aynı ilamda .... Asliye ... Mahkemesinin 2005/716 Esas, 2006/467 sayılı ilamı ile hükmedilen 200 TL tedbir nafakasının boşanma ilamı kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden sonra 250 TL yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiğini, ... ....Asliye ......
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı kadının, yoksulluk nafakası miktarı ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının her yıl artırılması talebine ilişkin olumlu olumsuz karar verilmemesine yönelik istinaf talebinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, mahkemece takdir edilen tedbir nafakasının artırılmasına yönelik istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE, istinaf istemi kabul edilen yönden yeniden esas hakkında karar verileceğinden ilk derece mahkemesi kararının 8 nolu hüküm fıkrası ile 6 nolu hüküm fıkrasının iştirak nafakasına ilişkin hükümlerinin KALDIRILMASINA, 2- 6100 sayılı HMK'nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca esas hakkında bu konularda yeniden hüküm kurulmasına Buna göre; a-)Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile TMK'nın 175 maddesi uyarınca aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, takdir edilen yoksulluk nafakasının boşanma kararının kesinleştiği tarihten...
Mahkemece, boşanma kararı kesinleşmediği için davanın tedbir ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkin olduğu belirtilerek; eş için ödenen aylık 60,00 TL nafakanın 200,00 TL'ye, müşterek çocuklardan Tuba için ödenen aylık 60,00 TL nafakanın aylık 150,00 TL'ye çıkarılmasına, müşterek çocuk Ayşe Gül reşit olduğu için onunla ilgili talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dairemizin 02.07.2012 tarih ve 2011/21810- 2012/18361 sayılı ilamı ile davacı- karşı davalı kocanın tüm temyiz itirazları reddedilmiş, karar davalı- karşı davacı kadın lehine yoksulluk nafakası ve maddi tazminatın miktarının az olması ve yoksulluk nafakasının gelecek yıllardaki artış oranının belirlenmesine ilişkin talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi nedeni ile bozulmuştur. Davalı- karşı davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının miktarı ile davalı- davacı kadının kabul edilen boşanma davası ile davacı- davalı kocanın reddedilen boşanma davası nedeni ile davalı- davacı kadın lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısımlar temyiz edilmeyerek ve/ veya bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir. Boşanma davasında talep edilen boşanmanın eki niteliğindeki tazminatlar ayrıca harca ve vekalet ücretine tabi değildir....
Aile Mahkemesinin 2008/1027 esas 2009/959 karar sayılı boşanma davasında boşanma davasında yoksulluk nafakasına karar verilmemiş ise de hukuki nitelendirme mahkemeye ait olmakla, davacının talebinin yoksulluk nafakasına ilişkin olduğu belirlendiğinden; hükümde davacı adına, sadece belirlenen yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve Yargıtay Uygulamaları gözönünde bulundurularak "ÜFE" oranında artışa hükmedilmesi gerekirken; bu husus nazara alınmayarak boşanma ilamında hükmedilmeyen yoksulluk nafakasının artırılmasına ve yoksulluk nafakasının ÜFE+TEFE oranında artırılmasına karar verilmesi doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 2. maddesindeki “Pendik 2....
Tedbir nafakasının artırımı davasının açılması belirli zamanın geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilir (Yargıtay 3. HD. 26.09.2016 tarih E.2016/10796- K.2016/11189 vb.). Bağımsız tedbir nafakası davasında (TMK m.197), boşanma davası sırasında verilen tedbir nafakasından (TMK m.169) farklı olarak, lehine nafakaya hükmedilebilecek eşin talebi gerekir. Re’sen nafakaya hükmedilemez. Boşanma davasında verilecek tedbir nafakası boşanma davasında verilen kararının kesinleşmesine kadar devam eder iken, bağımsız tedbir nafakası davasında verilen tedbir nafakası tarafların boşanmalarına kadar fiili ayrılık devam ettiği sürece devam eder. Derdest bir davadan söz edilebilmesi için davaların, taraflarının, konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekir (HMK m.114/1- 1). Bu sebeple, bağımsız tedbir nafakasının (TMK m 197) artırılması talebine ilişkin eldeki davanın, taraflar arasında görülen boşanma dava dosyası ile derdest olduğundan söz edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tedbir nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; davalının İzmir 9. Aile Mahkemesinin 2012/59-896 sayılı dosyasında açtığı boşanma davasının reddedildiği ve kesinleşmesi ile birlikte hükmedilen tedbir nafakasının kesildiği, herhangi bir gelirinin bulunmadığı ileri sürülerek 600 TL tedbir nafakasının tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....