Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde;... Asliye ... Mahkemesinin 2005/716 Esas, 2006/467 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine aylık 200 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, tarafların .... ....Asliye ... Mahkemesinin 2008/150 Esas, 2008/444 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, aynı ilamda .... Asliye ... Mahkemesinin 2005/716 Esas, 2006/467 sayılı ilamı ile hükmedilen 200 TL tedbir nafakasının boşanma ilamı kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden sonra 250 TL yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiğini, ... ....Asliye ......

    HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı kadının, yoksulluk nafakası miktarı ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının her yıl artırılması talebine ilişkin olumlu olumsuz karar verilmemesine yönelik istinaf talebinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, mahkemece takdir edilen tedbir nafakasının artırılmasına yönelik istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE, istinaf istemi kabul edilen yönden yeniden esas hakkında karar verileceğinden ilk derece mahkemesi kararının 8 nolu hüküm fıkrası ile 6 nolu hüküm fıkrasının iştirak nafakasına ilişkin hükümlerinin KALDIRILMASINA, 2- 6100 sayılı HMK'nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca esas hakkında bu konularda yeniden hüküm kurulmasına Buna göre; a-)Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile TMK'nın 175 maddesi uyarınca aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, takdir edilen yoksulluk nafakasının boşanma kararının kesinleştiği tarihten...

    Dairemizin 02.07.2012 tarih ve 2011/21810- 2012/18361 sayılı ilamı ile davacı- karşı davalı kocanın tüm temyiz itirazları reddedilmiş, karar davalı- karşı davacı kadın lehine yoksulluk nafakası ve maddi tazminatın miktarının az olması ve yoksulluk nafakasının gelecek yıllardaki artış oranının belirlenmesine ilişkin talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi nedeni ile bozulmuştur. Davalı- karşı davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının miktarı ile davalı- davacı kadının kabul edilen boşanma davası ile davacı- davalı kocanın reddedilen boşanma davası nedeni ile davalı- davacı kadın lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısımlar temyiz edilmeyerek ve/ veya bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir. Boşanma davasında talep edilen boşanmanın eki niteliğindeki tazminatlar ayrıca harca ve vekalet ücretine tabi değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tedbir nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; davalının İzmir 9. Aile Mahkemesinin 2012/59-896 sayılı dosyasında açtığı boşanma davasının reddedildiği ve kesinleşmesi ile birlikte hükmedilen tedbir nafakasının kesildiği, herhangi bir gelirinin bulunmadığı ileri sürülerek 600 TL tedbir nafakasının tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

        Tedbir nafakasının artırımı davasının açılması belirli zamanın geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilir (Yargıtay 3. HD. 26.09.2016 tarih E.2016/10796- K.2016/11189 vb.). Bağımsız tedbir nafakası davasında (TMK m.197), boşanma davası sırasında verilen tedbir nafakasından (TMK m.169) farklı olarak, lehine nafakaya hükmedilebilecek eşin talebi gerekir. Re’sen nafakaya hükmedilemez. Boşanma davasında verilecek tedbir nafakası boşanma davasında verilen kararının kesinleşmesine kadar devam eder iken, bağımsız tedbir nafakası davasında verilen tedbir nafakası tarafların boşanmalarına kadar fiili ayrılık devam ettiği sürece devam eder. Derdest bir davadan söz edilebilmesi için davaların, taraflarının, konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekir (HMK m.114/1- 1). Bu sebeple, bağımsız tedbir nafakasının (TMK m 197) artırılması talebine ilişkin eldeki davanın, taraflar arasında görülen boşanma dava dosyası ile derdest olduğundan söz edilemez....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tedbir nafakasının miktarı ve davalı-karşı davacı erkeğin kabul edilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-karşı davalı kadının bağımsız tedbir nafakası davasında reddedilen miktar yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298.maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması...

          Davacı - karşı davalı erkeğin tedbir nafakasının kaldırılması talebi yönünden; tedbir nafakasının niteliği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları, erkeğin gelir durumu birlikte değerlendirildiğinde; kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması koşullarının oluşmadığı, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, nafakanın niteliği, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları, daha önce hükmedilen nafaka tarihinden itibaren, dava tarihine kadar geçen süre ile özellikle nafaka yükümlüsünün gelir durumu ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde nafakanın indirilmesi koşulları oluşmadığı, davalı - karşı davacı kadının tedbir nafakasının artırılması talebi yönünden; nafakada artırıma gidilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince, tedbir nafakasının kaldırılması, mümkün olmadığı taktirde indirilmesi talebinin reddine ilişkin kararın isabetli olduğu anlaşılmıştır....

          Somut olayda kaldırılması talep edilen tedbir nafakasının miktarı yıllık toplam 9.000TL olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakasının kaldırılması davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davacı-davalı erkeğin tedbir nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

            Bozma, "davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatın ve çocuklar için takdir edilen iştirak nafakasının miktarlarına" ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda verilen temyize konu yeni kararda; kesinleşen tedbir nafakaları hakkında, bu defa miktarlarının "karar tarihinden itibaren artırılması" suretiyle yeniden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları haklı ve yerindedir. Hükmün bu yönden bozulması gerekiyor ise de, kanuna uymayan bu husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, hükmün tedbir nafakalarına ilişkin bölümünün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK. m. 438/7)....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadının 6.2.2004 tarihinde açmış olduğu tedbir nafakası ve 8.2.2005 tarihinde açmış olduğu tedbir nafakasının artırılması davalarının kabulüne karar verildiği halde; takdir edilen tedbir nafakasının boşanmanın reddine dair kararının kesinleşme tarihine kadar devamına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu