Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının aradan geçen zamanda ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı iddia edilerek artırılması talep edilmiş; mahkemece;davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; aylık 100,00 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye, 50,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının, 200,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuğun eğitim durumu, yaşı ve ihtiyaçları göz önüne alındığında iştirak nafakasına yönelik verilen kararda isabetsizlik görülmemiş olup, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları reddedilmiştir....

      Davalı-davacı kadın lehine TMK'nın 197. maddesi kapsamında hüküm altına alınan tedbir nafakasının miktarı, karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesi kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir. Açıklanan nedenle, davacı-davalı erkeğin temyiz dilekçesinin bağımsız tedbir nafakası davası yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin boşanma davasına ilişkin itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, yukarıda l....

        Davalı-davacı kadın lehine TMK’nın 197. maddesi kapsamında hüküm altına alınan tedbir nafakasının miktarı, karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesi kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir. Açıklanan nedenle, davacı-davalı erkeğin temyiz dilekçesinin tedbir nafakası davası yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin boşanma davasına ilişkin itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          Somut olayda davalı-davacı kadın kendisi için aylık 3.000,00 TL tedbir, çocuğu için ise aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının ödenmesini talep etmiş, mahkemece kadın yararına aylık 1.200,00 TL, ortak çocuk yararına aylık 800,00 TL tedbir nafakası ödenmesine karar verilmiş olup, yıllık ödenecek nafaka miktarı toplam 24.000,00 TL’dir. Davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilen ve mahkemece kabul edilen kısım ile davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilen ve mahkemece reddedilen kısım miktar itibariyle kesindir....

            Davalı-davacı kadın lehine TMK’nın 197. maddesi kapsamında hüküm altına alınan tedbir nafakasının miktarı, karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesi kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir. Açıklanan nedenle, davacı-davalı erkeğin temyiz dilekçesinin bağımsız tedbir nafakası davası yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin boşanma davalarına ilişkin itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              Davacı-davalı kadın için boşanma davası sırasında yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de boşanma davası karar tarihinden sonra çalışmaya başladığı, ekonomik durumunun düzeldiği, yargılama sırasında alınan SGK kaydı kapsamında asgari ücretin çok üzerinde bir gelirle çalıştığı, kira geliri olduğu, yoksulluğunun ortadan kalktığı anlaşılmakla asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması davasının reddine karar verilmesi ve karşı davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Bu haliyle, davacı-davalı kadının asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması davasının reddine ve karşı davanın kabulüne yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Asıl davada iştirak nafakaları ve yoksulluk nafakasının artırılması talep edilmiştir. Bu davalar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır....

              Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı 26/10/2006 tarihli kararı ile hükmedilen 250 TL tedbir nafakasının 500 TL artırılarak dava tarihi olan 02/12/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ve tahsilde tekürrür oluşturmamak kaydıyla 750 TL'ye çıkarılmasına, tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, aylık 750 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takdir edilen yoksulluk nafakasının kararın kesinleştiği tarihi takip eden aydan itibaren TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artırılarak devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Somut olayda; davacı kadının, ilk olarak 30.01.2006 tarihinde tedbir nafakası talepli davada .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı karar ile aylık 250,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hüküm 27.12.2006'da kesinleşmiştir....

                Davacı-karşı davalı kadın lehine, TMK'nın 197. maddesi kapsamında hüküm altına alınan toplamda 3.600,00 TL tedbir nafakasının miktarı, karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesi kararı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a bendine göre kesin netiliktedir. Açıklanan nedenle temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                  DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kendi davasının reddi, tedbir nafakası ve ziynet alacağı yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; kendi davasının reddi ve tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu