AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2022 NUMARASI : 2021/298 ESAS 2022/522 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası)|Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2022 NUMARASI : 2021/298 ESAS 2022/522 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası)|Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Yerel mahkemenin kabulüne göre; aile konutu şerhi konulması talebi ayrı bir dava olup, harca tabi olduğu gözetilmeden, aile konutu şerhi talebiyle ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, söz konusu taleple ilgili tensiple tedbiren tapu kaydına aile konutu şerhi düşülmesinin usule uygun olmadığı anlaşılmış ise de; bu konuda açıkça istinaf olmadığından bu hususlar ELEŞTİRİLMEKLE yetinilmiştir. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-Gebze 3. Aile Mahkemesinin 2018/641 E.- 2020/118 K.sayılı ilamına karşı, davalı erkek vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca tüm yönlerden ESASTAN REDDİNE, Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf giderlerinin, istinafı yapan üzerinde bırakılmasına, İstinaf gider avansından artanın talebi halinde yatırana iadesine, B-1- Gebze 3....
Davalı T2 cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının tamamen yasaya aykırı iddialar olduğunu, eşi olan davacı Fikriye Ailoğlu'nun daha önce müşterek olarak yıllarca yaşadıkları evlerinin üzerine aile konutu şerhi işlettiğini, tapu iptali ve aile konutu şerhi konulması istenilen evde müşterek olarak hiçbir zaman oturmadıklarını, aile konutu olmasının mümkün olmadığını, davacının iki yıldan beri müşterek aile konutunu terk ettiğini, eve dönmediğini ve boşanma davası açtığını, davacının tapu tescili isteme hakkının olmadığını, tamamen borçları ödemek için daireyi kızına sattığını, bu evin kızının olduğunu, davacının taleplerinin tamamen yasaya aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davacı karşı davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; davalı karşı davacının ziynet alacağı ve aile konutu şerhi hususlarındaki beyanlarının hatalı olduğunu, aile konutu şerhi taleplerinin reddine karar verilmesi sonucu vekalet ücretine hükmolunacağının yasa ve içtihatlarla sabit olduğunu, verilen vekalet ücretinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davalı karşı davacının istinaf talebinin reddi ile ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesini istemiştir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; boşanma, karşı dava; boşanma ve fer'ileri ile ziynet eşyası alacağı ve aile konutu şerhi talebine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İşbu davanın aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin olduğu aile konutu şerhi konulması talebinin maktu harca tabi olduğu, ipoteğin kaldırılması talebinin ise ipotek bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu, ipoteğin kaldırılması talebi yönünden nispi harç yatırılmış ise de aile konutu şerhi konulması talebi yönünden 44,40 TL maktu peşin harç yatırılmamıştır. Bu itibarla, davacı tarafından açılan dava için yukarıda belirtildiği şekilde aile konutu şerhi konulması talebi yönünde peşin harç eksikliğini tamamlaması için süre verilmesi ve mevcut duruma göre işlem yapılması gerektiğinden davalıların sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 353/1- a-4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Dairenin 05.11.2019 tarihli 2019/4708 Esas, 2019/10812 Karar sayılı kararı ile hükmün infaza elverişli nitelikte olmadığı, taşınmazın altı dükkan üstü ev olan iki katlı bina ve arsa vasfıyla tapuda kayıtlı olduğu, yapılan keşifte de zemin ve 1 katlı yapı, zemin katta da bir adet market olarak kullanılan işyeri ve deponun mevcut olduğunun anlaşıldığı, alınan bilirkişi raporunun infaza elverişli olmadığı, öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerektiği, buna göre bilirkişiden ek rapor alınması ve gerekiyorsa yeniden keşif yapılması ile sonucuna göre aile konutu olan bölümle sınırlı olacak şekilde aile konutu şerhi konulması ve bu bölümün tapu iptali ile tesciline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. B....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar, yoksulluk nafakası ve aile konutu şerhi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *davalı-davacı kadının karşı dava dilekçesinde aile konutu ile ilgili bir davanın bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.02.2008...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptal ve Tescil - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olduğu ileri sürülen taşınmazın, davacı eşin rızası alınmadan davalı ... tarafından diğer davalıya satış yoluyla yapılan devir sonucu oluşan tapu kaydının iptali ile yeniden davalı eş Sezgin adına tescili ve tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemine ilişkin olup, 28.12.2010 tarihinde açılmıştır. Davacı ile davalı ...'in 07.05.2015 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile evliliklerinin sona erdiği anlaşılmaktadır. Evliliğin sona ermesi ile dava konusu taşınmazın aile konutu olma niteliği sona ermiş ve satış işleminin davacı eşin rızasına bağlı olma durumu da ortadan kalkmıştır....
Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir. Bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Nitekim aile konutu şerhi kurucu değil açıklayıcı niteliktedir....