Davacının müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden; TMK'nun 169. maddesi ayrılık ya da boşanma davasının açılması ile ve davanın devamı süresince hakimin gerekli gördüğü geçici önlemleri re'sen alabileceğini düzenlemiştir. TMK'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2015 NUMARASI : 2014/829-2015/113 Uyuşmazlık; tedbiren velayet ve tedbir nafakası istemine ilişkin olup; hüküm; davalı tarafından her iki isteme yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görev Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 20.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mardin Aile Mahkemesinin 2017/452 Esas, 2017/454 Karar sayılı boşanma dosyasının yine aynı mahkemenin 2017/317 Esas sayılı boşanma dosyası ile birleştirilerek yargılamanın bu dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Asıl boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların müşterek çocukları Dilara ile Tuana'nın velayetlerinin davalı-davacı anneye verilmesine, müşterek çocuklar ile davacı-davalı baba arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuklar lehine aylık 250,00'şer TL tedbir/iştirak nafakası bağlanmasına, davalı-davacı kadın lehine aylık 150,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası bağlanmasına, davalı-davacı kadının birleşen boşanma ve ziynet eşyasına ilişkin davalarının reddine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-davalı vekili: Velayet, davalı-davacı kadın yararına hükmedilen tedbir/yoksulluk nafakası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; birleşen boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl boşanma davasının kabulü ile, tarafların TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davalı-davacı anneye verilmesine, müşterek çocukla davacı-davalı baba arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk için 450,00 TL tedbir-iştirak nafakası takdirine, davalı-davacı lehine aylık 450,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası takdirine, tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-davalı vekili; tedbir, iştirak, yoksulluk nafakaları, velayet, kusur belirlemesi ve reddedilen maddi-manevi tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek ortak çocuk ve kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince ortak çocuk ve kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru ise de hükmedilen tedbir nafakalarının miktarları azdır. Bu nedenle davacının tedbir nafakalarının miktarlarına yönelik istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca ortak çocuk ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası konusunda yeniden karar verilerek ortak çocuk ve kadın lehine Dairemizin karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1000'er TL tedbir nafakasının erkekten alınarak velayeten ve asaleten kadına verilmesi gerekmiştir. Velayet kendisine verilmeyen babanın ortak çocuğun bakım, korunması ve eğitimine ilişkin giderlere katılması gerektiğinden ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir....
Yukarıda açıklandığı üzere boşanma sebebi kabul edilen, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı - karşı davacı erkek tamamen kusurlu olduğundan erkek yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1- 2) hükmedilemez. Davalı - karşı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Sonuç itibariyle; davacı - karşı davalı kadının asıl dava, kusur belirlemesine, davalı - karşı davacı erkeğin tedbiren velayet, tedbiren velayete bağlı kişisel ilişki ve tedbir nafakasına yönelik istinaf itirazlarının Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1- b-2 maddesi uyarınca kabulüne, tarafların sair istinaf itirazlarının Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
üzerinden iştirak nafakası olarak devamına, Yargılama sırasında tedbiren velayeti davalı/birleşen dosya davacısı anneye verilen müşterek çocuk Necmi Batın için hükmedilen aylık 200- TL tedbir nafakasının hüküm tarihi itibariyle aylık 500- TL'ye yükseltilmesine, belirlenen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi ile birlikte aynı miktar üzerinden iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Davalı/birleşen dosya davalısı kadının sabit iş ve kazanç sahibi olması nedeni ile yargılama sırasında lehine hükmedilen aylık 450- TL tedbir nafakasının hüküm tarihi itibariyle kaldırılmasına, Davacı/birleşen dosya davalısı erkeğin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 30.000- TL manevi tazminatın davalı/birleşen dosya davacısından alınarak, davacı/birleşen dosya davalısına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 2- Birleşen davanın KABULÜ ile, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle...
sonunda geri teslim edilmek üzere kişisel ilişki kurulmasına, Velayet ve kişisel ilişkiye yönelik hükümlerin karar kesinleşinceye kadar tedbiren aynen devamına, 4- Davacı kadının tedbir nafakası isteminin KISMEN KABULÜ ile; Dava tarihinden itibaren ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile karar kesinleşinceye kadar davacı kadın için aylık 250,00- TL tedbir nafakasının davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine 5- Davacı kadının müşterek çocuklar için tedbir nafakasına yönelik isteminin KISMEN KABULÜ ile; Dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile müşterek çocuk Alperen için aylık 125,00TL, diğer çocuk Ahmet için 100,00TL tedbir nafakasının davalı kocadan alınarak çocuklar yararına harcanmak üzere davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 6- Alınması gereken 80,70TL harcın peşin alınan 341,55TL peşin harç ve 254,29TL ıslah harç olmak üzere toplam 595,84TL harçtan mahsubu ile...
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davalı-karşı davacının davasının reddine, dava tarihinden "itibaren geçerli olmak üzere" aylık 750 TL'nin kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Boşanma davalarında, ergin olmayan ortak çocuklar için kararlaştırılan nafakalar boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar tedbir, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ise iştirak nafakası niteliğindedir. Oysa, mahkemece ilk hükümle ortak çocuk ... lehine hükmedilen 1.500,00 TL tedbir nafakası temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olup, bozma sonrası verilecek hükümle, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra başlamak üzere iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, tedbir nafakasını da kapsayacak şekilde "Dava tarihinden itibaren iştirak nafakasına” hükmedilmesi doğru değildir....
davası açtığını, hakkaniyete aykırı olarak açılan tedbir nafakası ve velayet davasının reddine karar verilmesini, boşanma davası sonuçlanıncaya kadar müşterek çocukların velayetinin ortak olarak devamının sağlanmasını talep etmiştir....