WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde açıklanan sebeplerle, bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ...'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'...

    M 182) Boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu,erkeğin bu kusurlu davranışlarının aynı zamanda davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı, mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelendiğinden, davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi koşulları gerçekleştiği kabul edilerek tazminatlar ile müşterek çocuk lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru ise de, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne ve TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK.nun 50 ve 51. maddesi hükümleri gözetildiğinde davacı kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası miktarının az olduğu kanaatiyle 20.000- TL maddi , 15.000- TL manevi tazminat ile 700,00- TL iştirak nafakasına hükmetmek hakkaniyet uygun olacaktır. 2- Yoksulluk nafakası yönünden istinaf incelemesinde; Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru...

    Davalı erkek istinaf dilekçesinde, boşanma ve velayet kararını istinaf etmediklerini, kusur belirlemesi, kadına nafaka ve tazminat verilmesi ve miktarlarının yanlış olduğunu belirterek kararın nafaka, maddi ve manevi tazminat yönünden kaldırılmasına, davacının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve kişisel mal niteliğindeki ziynet eşyası alacağı davasıdır. İlk derece mahkemesince ziynet eşyası alacağı davasının reddine, boşanma yönünden de davalı erkeğin, kadının sadakatine ilişkin güvensizlik bildirerek evden kovma eylemi nedeni ile tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu belirlenerek boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı erkek vekili kusur belirlemesi, kadına nafaka ve tazminat verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bu hali ile boşanma kararı istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı avukatı boşanma davasını takip etmesi için vekil tayin ettiğini, boşanma davasının lehine sonuçlandığını, nafaka alacaklarının takibini davalı avukatın yaptığını, nafaka alacaklarını davalının tahsil ettiği halde bir kısmını ödemediğini, güvene aykırı davranışları nedeniyle azlettiğini, davalının konuşmaları nedeniyle şeref ve haysiyetinin sarsıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 13000 TL maddi ve 5000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

      Boşanma nedeniyle davacı en azından davalının maddi desteğini yitirmiştir. O halde tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tarafların kusur oranları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı kadın yararına maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve 10.000 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, Manevi tazminat yönünden; TMK 174/2 maddesi boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğramış olan tarafın kusurlu taraftan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür....

      Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesi uyarınca nafaka ve tedbiren velayet düzenlemesi yapılması talebini içeren davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda, davalı-davacı kadının daha fazla kusurlu olduğu belirtilerek, davacı erkeğin boşanma davasının kabulüne, davalı-davacı kadının birleşen nafaka ve velayet davalarının kısmen kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. madddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların ortak çocuklarından ... ve Yusuf'un velayetlerinin anneye verilmesine, çocuklar için aylık 300’er Türk lirası iştirak nafakasına, ortak çocuk Fadime’nin velayetinin ise davalı babaya verilmesine, davalı-davacı kadın için aylık 230 Türk lirası tedbir nafakasına, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı-davalı erkek yararına 3.000 TL manevi tazminat verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca istinaf edilmiştir....

        talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kadının nafaka davasının kısmen kabulü ile kadın lehine dava tarihinden itibaren aylık 450,00 TL ve ortak çocukların her biri lehine ayrı ayrı aylık 250'şer TL tedbir nafakasına karar verilmiş, erkeğin nafaka ve tazminat talebi ise reddedilmiştir İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-birleşen davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının boşanma ve birleşen nafaka davasının kabulü, kendi reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka talepleri, velayet, ziynet alacağı davası hakkında verilen karar ve bu davada vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği yönleri ile kararın kaldırılmasını istemiştir....

        kadın lehine maddi ve manevi tazminat koşullarının oluştuğu, hükmedilen tazminat miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, ihlal edilen kişilik haklarına, mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre uygun olduğu, kadın lehine tedbir nafakası taktirinin TMK'nın 169....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından davalı-karşı davacı kadının boşanma ve nafaka davalarının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çoktur....

          HMK.nun 367/2. maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümleri de aynı kurala tabidirler. Ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmelerine gerek yoktur. (HGK.nun 28.02.2011 tarih 2001/12-206 E. 2001/217 K. ve 22.10.2008 tarih 2008/12-656 E. 2008/638 K.) Somut olayda takip konusu ilam örneği ve kesinleşme şerhi incelendiğinden, hükmün nafaka, maddi ve manevi tazminatlar yönünden temyiz edildiği, boşanma yönünden ise temyiz edilmediğinden 12.09.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu