"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 22.05.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık kişisel eşyaların iadesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 20.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2014 NUMARASI : 2013/840-2014/760 Taraflar 04.12.2012 tarihinde kesinleşen ilam ile boşanmış olup, uyuşmazlık, TMK.nun 174.maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemi ile kişisel eşyaların iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat ile kişisel eşyanın iadesi isteminin reddine dair verilen hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 18.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Hükümlülük Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Dava konusu eşyanın miktar itibariyle kişisel kullanım sınırları içinde kalmasına, dosya kapsamı ve sanığın aşamalardaki savunmalarında ele geçen sigaraları ticari amaç için değil, kişisel kullanım amacıyla satın aldığını beyan etmesine göre; sanığın savunmasının aksine, ele geçen sigaraları ticari amaçla bulundurduğuna ilişkin cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre; 1-5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel eşyanın iadesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, mehir senedinde yazılan ziynet ve eşyaların ve düğününde takılan ziynetlerin aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısım hariç olmak üzere ikinci kitabında belirtilen bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır....
savunmalarında sigaraları kişisel kullanım için satın aldığını beyan etmesi ile ele geçen eşyanın miktar itibarıyla kişisel kullanım kapsamında kalması karşısında ve tüm dosya kapsamına göre sanığın sigaraları ticari maksatla bulundurduğuna ilişkin mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 sayılı Kanuna Muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, zoralım Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 5271 sayılı CMK'nun 116/119.maddelerinde arama kararının hangi hallerde ve ne şekilde alınacağı kanun koyucu tarafından açıkça düzenlenmiş olup, sanık ve dava konusu kaçak eşya hakkında mahkemece verilmiş bir arama kararı olmadığı gibi, gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama izni ya da Cumhuriyet savcısına ulaşılamaması nedeniyle kolluk amirince verilmiş yazılı arama emri de bulunmaması karşısında, hukuka aykırı arama sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olduğu, eşyanın kaçak olmasının durumu değiştirmeyeceği, sanığın da duruşmadaki beyanında 203 paket sigarayı kişisel kullanımı için aldığını beyan ettiği nazara alındığında, Anayasa'nın...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında boşanma davasının yargılaması sırasında ara karar uyarınca davalının İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü 2018/39588 sayılı icra dosyası ile çocuk ile kişisel ilişki tesisi için talepte bulunduğu, 05.09.2019 tarihli haciz tutanağında davacının ve çocuğun mahalde hazır bulunmamaları sebebiyle kişisel ilişki tesis edilemediğinin yazılı bulunduğu, aynı icra dosyası üzerinden davalı babanın kesinleşen boşanma kararı uyarınca ortak çocuk ile kişisel ilişki tesis edilmesi için yine 27.05.2022 tarihinde talepte bulunduğu ve 04.07.2022 tarihli çocuk teslim tutanağında adresin kapalı olması sebebiyle kişisel ilişki tesis edilmediği, dosya kapsamı ve toplanan deliller hepbirlikte değerlendirildiğinde davacının iddialarını ispatlayamadığı, İstanbul Anadolu 12....
Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK md.323). Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md.181/1- 2). Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....
Davacıya, boşanma kararıyla tanınan kişisel ilişki hakkının alınmasını gerektiren sebep, görüş için aldığı çocuklarını kişisel ilişki süresi sonunda teslim etmekten kaçınması ve çocukları haksız olarak alıkoymasıdır. Davacı, 13.10.2012 tarihinde gerçekleşen bu eyleminden dolayı ... 12.Sulh Ceza Mahkemesinin kararıyla cezalandırılmıştır. Başka bir ifade ile davacı davranışının sonucunu görmüş ve cezasını çekmiştir. Bundan sonra da kişisel ilişki hakkını amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanacağına, kişişel ilişki sebebiyle çocukların huzurunun ciddi olarak tehlikeye gireceğine dair dosyada bir delil ve önemli bir sebep mevcut değildir. Ana ve babası ayrı olan çocukların, ana ve babalarıyla düzenli biçimde ve doğrudan kişisel ilişki kurma hakkı, sadece çocukların değil, ana ve babanın da hakkıdır. Bu tür bir kişisel ilişki, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya engel olunabilir....