Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmadığı gibi çocuğun anne ve babası arasında devam eden boşanma davasının davacılarla torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına engel teşkil etmeyeceğinden, davacıların davasının reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

    boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye, baba ile kişisel ilişki tesisine, kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, verilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatların miktarı, kişisel ilişki yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve velayet yönünden temyiz edilmiş, hükmün onanmasına karar verilmiş ve taraflarca karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/35 KARAR NO : 2021/53 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2016/393 ESAS 2020/608 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

      Aile Mahkemesinin 2015/42 Esas 2017/905 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma ile birlikte müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğunu ancak davalı babanın, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi olup dilekçe ekinde söz konusu suç hakkında Cumhuriyet Savcılığınca başlatılan soruşturma evrakının olduğunu iddia ederek çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişkinin kaldırılmasına uygun görülmediği takdirde kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde kurulmasına karar verilmesini, davalı-davacı erkeğin karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

        İlk derece mahkemesince velayeti anneye verilen ortak çocuk ile davacı -davalı baba arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun beş yaşını doldurmadan öncesi ve sonrası ayrı ayrı belirtilerek kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden çocuk ile baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması doğru değildir. Bu bakımdan babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

          Bu itibarla, davacı-davalı erkeğin temyiz yolu kapalı olan ortak konutun tahsisi talebine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 3-Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesince boşanma ve ferilerine hükmedilmiş; ortak çocukların velayeti babaya verilerek anne ile kişisel ilişki tesis edilmiştir. Davacı-davalı erkek, temyiz dilekçesinde serbest muhasebeci ve mali müşavir olması nedeniyle, ortak çocuklarla mali tatil olan temmuz ayında tatil yapabileceğini belirterek, anne ile çocuklar arasında temmuz ayında kurulan kişisel ilişkiye itiraz etmiştir....

            Dosyanın tetkikinden, davalı-davacı kadının Almanya’da yaşadığı, Devletten aylık 650-700 Euro yardım ödemesi ve ortak çocuk ... için çocuk parası aldığı; ...’de dört adet arsasının ve Kırşehir’de evinin bulunduğu, tanık beyanlarına göre Kırşehir’deki evinden kira aldığı anlaşılmış olup; kadının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumuna göre boşanma sebebiyle yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi “boşanma yüzünden yoksulluğa düşme” koşulu kadın yönünden oluşmamıştır. Bu durumda, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece velayeti anneye verilen ortak çocuk ... ile baba arasında kişisel ilişki kurulurken “aynı şehirde oturmaları hali" ve “farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir....

              Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50,51) dikkate alınarak davacı-karşı davalı erkek yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Ortak çocuklar 2006 ve 2008 doğumlu olup, okul çağındadır. Bu sebeple velayetleri davacı-karşı davalı babaya bırakılan çocuklar ile davalı-karşı davacı anne arasında kurulan kişisel ilişki de her ayın son Cuma gününden başlatılan kişisel ilişki uzun olup, okul çağında bulunan çocukların eğitim durumunu engelleyici nitelikte olduğu gibi babanın velayet görevini de engelleyici niteliktedir. Bu sebeple velayeti babaya verilen ortak çocuklar ile anne arasında daha uygun süreli kişisel ilişki kurulmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava; kişisel eşyanın iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 30/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava; kişisel eşyanın iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 11/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu