Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkek 29.09.2020 havale tarihli dilekçesi ile boşanma, kişisel ilişki ve velayet düzenlemesine ilişkin karar yönünden temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden, feragat sebebiyle temyiz dilekçesinin boşanma kararı, kişisel ilişki düzenlemesi ve velayet düzenlemesi yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İlk derece mahkemesi tarafından TMK 166/1 maddesine dayalı olarak açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve davalı kadın yararına boşanmanın ferilerine karar verilmiş, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi tarafından davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, davalı erkek tarafından karar tüm yönlerden temyiz edilmiştir...
O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 4-Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. (TMK m. 182) Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. O halde velayeti temyiz edene tevdi edilen ortak çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmemesi usul ve kanuna aykırıdır. 5-Mahkemece ortak çocuk 11.05.2015 doğumlu...'in velayeti davacı anneye bırakılmış ortak çocukla baba arasında "aynı şehirde oturmaları hali" ve "farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Ayrı şehire ilişkin kişisel ilişki tesisinde küçüğün yaşına uygun olacak şekilde 30 gün boyunca yatılı olarak baba yanında kalmasına hükmedilmiştir....
, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, boşanma ve ferileri yönlerinden verilen karar yönünden, 6100 sayılı HMK.'...
Davalı (koca) karar düzeltme talep ederek boşanma kararının hatalı olduğu ve müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmadığı gerekçesi ile onama kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Kişisel ilişki kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece müşterek çocuk ile velayeti kendisine verilmeyen taraf arasında kişisel ilişki düzenlemesi zorunludur. Ne var ki bu yön ilk incelemede gözden kaçtığından davalı (koca)'nın kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 28.05.2014 gün ve 2014/1239 esas, 2014/11734 karar sayılı onama ilanımın kişisel ilişki yönünden kaldırılarak hükmün bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kişisel ilişki, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk ile davalı arasında, kişisel ilişki " aynı şehir", "ayrı şehir" ayırımı esas tutularak farklı düzenlenmiştir. Davacı ile çocuğun ...'da, davalının ise ...'da oturdukları anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (kadın) tarafından boşanma davasının gerekçesi, kişisel ilişki ile nafaka ve tazminatların miktarı yönünden, davalı (koca) tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı (koca)’nın tüm, davacı (kadın)'ın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişkiden amaç, çocuğun fikri ve bedeni gelişiminin sağlanması yanında, annelik ve babalık duygularının da tatminini sağlamaktır....
Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 29.06.2022 tarih ve 2022/1340 Esas, 2022/1301 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasında açılan ve boşanma ile sonuçlanan dava dosyasında tarafların sundukları ve Mahkeme tarafından da kabul edilen Protokol içeriği yanında özellikle kadının "Kendim için davalıdan herhangi bir maddî ve manevî tazminat ile kişisel eşyalar yönünden alacak talebim yoktur.Bu haklarımdan feragat ediyorum." şeklindeki beyanından ziynet alacağı için açık bir feragat beyanı olarak yorumlamamanın mümkün bulunmadığı, kadının kişisel eşya yönünden alacak talebi olmadığını bildirdiği, bu kişisel eşyaların ne olduğunu açıklamadığı, feragat beyanının da hangi kişisel eşya yönünden yapıldığına dair bir açıklık da taşımadığı, vazgeçme ya da feragatin hüküm ve sonuç doğurabilmesi için anlaşmalı boşanma dilekçesinde...
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla; ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, boşanma hükmü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin boşanmaya yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesinin verdiği hükme karşı davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf dilekçesinde açık olarak boşanma kararının başvuru kapsamı dışında olduğu belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Düzenlenmesi - Kişisel İlişkinin Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 10.08.2010 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanunun 166/3. maddesi gereğince boşanmışlar, karar tarihinde müşterek çocuk dünyaya gelmediği için boşanma kararında velayet düzenlemesi yapılmamış, müşterek çocuk Tarık boşanma kararı kesinleştikten sonra 27.01.2011 tarihinde doğmuştur. Davacı baba, öncelikle velayetin tarafına verilmesini, bu mümkün olmadığı taktirde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını talep etmiş, yargılama sırasında ise velayetin nezi veya değiştirilmesi talebinden feragat etmiştir....