Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. 3-Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Bütün bu hususlar değerlendirildiğinde davacı-karşı davalı baba ve ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularının tatmini bakımından yetersiz olmuştur. Yine mahkemece "davalının izinli olduğu dönemde" 1 Temmuz ve 20 Temmuz arasıda yatılı kişisel ilişki düzenlenmesine şeklinde kurulan hüküm infazda tereddüt oluşturacak niteliktedir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bu davanın boşanma davasının devamı olması sebebiyle yetkili mahkemenin Sakarya mahkemeleri olduğu, yetkisizlik kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğundan, ilk derece mahkemenin vermiş olduğu kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu kişisel eşyanın iadesi istemi ile açılmış dava olduğu anlaşılmıştır....

    tarihinde evlenmişler 14.01.2011 yılında açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 14.07.2011 kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyaları ve kişisel eşyanın iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyaları ve kişisel eşyanın iadesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 22/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel eşyanın iadesi davasına dair karar, davacı - karşı davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene iadesine, 04/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Tebligat Kanununun 17. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26. maddesine göre; belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir. İlam ile davalı tarafça verilen temyiz dilekçesinin tebliği için davacı vekiline çıkartılan tebligatlar, işçisine tebliğ edilmiştir....

            Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve kadının açtığı ziynet ve kişisel eşyanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanma davalarının kabulüne, kadının ziynet ve kişisel eşyanın iadesi davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'îleri, reddedilen tazminat talepleri ile kadının ziynet ve kişisel eşyanın iadesi davasının kabul edilen kısmı yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Kaldırılması ve Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından, vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı anne, boşanma kararı ile baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını, davalı-davacı baba ise birleşen dava ile velayetin değiştirilmesini, aksi halde kişisel ilişkinin artırılarak yeniden düzenlenmesini ve boşanma kararı ile hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir....

                Kişisel ilişkiye dair kararın kesinleşmesinden sonra davalının, boşanma kararında yer alan kişisel ilişki hakkını amacına aykırı olarak kullandığına, çocukların eğitimine ve yetiştirilmesine engel olduğuna, kişisel ilişki sebebiyle çocukların huzurunun tehlikeye girdiğine ve çocuklarıyla ilgilenmediğine ilişkin bir delil bulunmadığı gibi, tanınan kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını gerektiren başkaca önemli bir sebep ve olgu da ileri sürülmemiştir. Mahkeme de, böyle kabul etmiştir. Uzman raporunda da mevcut kişisel ilişkinin korunması gerektiği ifade edilmiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararındaki kişisel ilişkinin kaldırılıp, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

                  /Zonguldak'ta bulunduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 168 inci maddesine göre boşanma ve ferilerine ilişkin davaların davacının ikamet adresinde görülmesi gerektiği, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini istediği ifade edilmişse de açıkça yetkili mahkemenin bildirilmediği, bu yönü ile usulüne uygun şekilde yetki itirazı yapıldığının kabul edilmesine hukuki imkan bulunmadığı, mevcut durumda davanın ilk açıldığı mahkemenin yetkili hale geldiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun uyarınca kişisel eşyanın aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

                    UYAP Entegrasyonu