Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine, mahkemece davacı ile davalının boşanma davası açıldığı sırada resmi olarak evli oldukları ve aralarında alacak-borç ilişkisinin bulunmadığı, davadan önce davacı ile davalı arasında alacak-borç ilişkisi bulunmadığı gibi tasarrufun iptali istenen işlemden önce de davalı tarafın davacıya borcunun olmadığı anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacı ve davalının boşanma davasının red edilerek kesinleşmiş olmasına, davacının davalıdan bir alacağının bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 26,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 07/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava, boşanma protokolüne aykırılıktan doğan tazminat talebine ilişkin olup, davacı, kesinleşen boşanma kararına esas boşanma protokolünün 2. maddesinde yer alan edimin davalı tarafça yerine getirilmediğinden bahisle doğan zararın tazminini istemiş, davalı ise bu taşınmazı satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı müteahhitten satın aldığını, tapunun kendisinde değil dava dışı arsa sahibinde olduğunu, tapuyu devretmesinin imkansız olduğunu, protokol gereği sözleşmeden doğan tüm hak ve alacaklarını boşanma sonrası davacıya devrettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşme gereği davalının ediminin tapu devri değil sözleşmenin devri olduğu ve bu ediminde yerine getirilmiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir....

      aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Boşanma kararıyla birlikte hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), boşanma kararının kesinleşmesiyle muaccel hale gelir....

        Mahkemece, davacının boşanma davası açıldıktan ve dolayısı ile mal rejiminin sona erdiği tarihten sonra edinilen tasfiyeye konu taşınmaz ve araçlara yönelik alacak talebine ilişkin görevsizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....

        SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, yukarıda 1. bentte gösterilen bozma sebebine göre davacı-davalı kadının boşanma davası hakkında yeniden karar tesisi gerekli olduğundan davacı-davalı kadının boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.09.2016 (Salı)...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak-İtirazın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * taraflar arasında evlilik birliğinin devamı sırasında düzenlenen 19.3.2003 tarihli sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın dayanağı sözleşme boşanma ve ayrılığın fer'i sonuçlarına ilişkin değildir. Sözleşmenin ifasının boşanma şartına bağlanmış olması, sözleşmeyi boşanma protokolü haline getirmez. Buna göre inceleme görevi Yargıtay * 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay * 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.05.2009 (Prş.)...

            maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan alacak kalemleri de aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Somut olayda takip dayanağı ilamda; hükme bağlanan maddi-manevi tazminat ve diğer alacaklar ilamın ferileri niteliğinde olup boşanma hükmünün kesinleşmesi ile takibe konulabilir hale gelirler. Bu durumda boşanma hükmünün 18.03.2015 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle feri kalemler yönünden 13.07.2015 tarihinde yapılan takipte bir usulsüzlük bulunmamaktadır. O halde, mahkemece diğer şikayet nedenlerinin incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptali doğru olmamıştır....

              Bu durumda; mahkemece alacağın miktarının belirlenmesi yönünden taraf delilerinin değerlendirilmesi, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılması ve gerçekleşecek sonucu uyarınca işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, boşanma ilamında alacak miktarının kesin ve net olarak belirlenmediği gerekçesiyle davanın reddedilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.02.2015 (Salı)...

                Bu sebeple davacı erkeğin mal rejimine ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların boşanma davası ve ferilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma, Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ziynet ve eşya bedeline dayalı alacak davası karşı boşanma davası, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı-karşılık davalı ... vekili Av. ... 15.1.2010 tarihli dilekçesiyle temyizden feragat ettiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz dilekçesinin yukarıda açıklanan nedenle REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 08.02.2010 (Pzt.)...

                    UYAP Entegrasyonu