Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma protokolünün 3.3. maddesinde dört adet taşınmaz yönünden ‘boşanma tazminatı’ olarak düzenleme yapıldığı, boşanma dava dosyasındaki duruşmada tarafların ‘... Protokolü kabul ediyoruz, ... protokolde 3 numarada belirtilen davacı adına tapuda kayıtlı taşınmazlar en geç 01.06.2020 tarihinde davalıya davacı tarafından tapuda devir edilecektir,...’ şeklinde beyanda bulundukları, boşanma kararında tasfiyeye konu taşınmaz dışında ‘4 adet taşınmazın malların tasfiyesine ilişkin alacak olarak davalıya devredilmesine’ karar verildiği, davacının mal rejiminden kaynaklı başkaca bir hak talebi olmadığı veyahut feragat ettiğine dair protokolde, duruşmadaki beyanlarda ve hükümde bir düzenleme olmadığı, işbu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili Av. ... 27.04.2015 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün boşanma davası yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple hükmün boşanma davası yönünden BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.06.2015 (Pzt.)...

      Davalı, dava konusu taşınmazın evlilik birliği içinde alındığını ancak, davacının boşanma davası sırasında haklarından feragat ettiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında görülen ve kesinleşen boşanma davasının yargılaması sırasında 04.03.2008 tarihli yargılama oturumunda davacı Mehmet'in "...boşanma nedeniyle eşimden herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti istemiyorum. Karşı taraftan herhangi bir eşya ve başkaca alacağa ilişkin haklarımdan feragat ediyorum..." şeklindeki beyanının kendisini bağlayacağı ve karar kesinleştikten sonra alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar 17.02.1992 tarihinde evlenmiş, 19.10.2007 tarihinde açılan boşanma davasının anlaşmalı şekilde TMK'nın 166/3. maddesine göre kabulüne ilişkin hükmün 07.04.2008 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır....

        ile 25.300,00.TL değerli kişisel ziynet eşyası alacak davasının reddine ilişkin verilen karar ve karar gerekçesinin toplanan delillere, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı- davacı kadının İlk Derece Mahkemesince verilen kararda, kadın tarafından açılan boşanma davasının ve ziynet eşyası alacak davasının reddinin toplanan delillere, usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki boşanma ve alacak davasının yapılan muhakemesi sırasında verilen kişisel ilişkiye yönelik tedbir kararının değiştirilmesi talebinin reddine dair 14.04.2015 tarihli ara kararı temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır (TMK.m.169). Yargılama devam ederken bu madde uyarınca verilen tedbir kararları tek başına temyizi kabil olmayıp, ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilir. Bu sebeple temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.12.10.2015 (Pzt.)...

          Somut olayda taraflar arasında boşanma davası açılmış olmakla davacının mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkı doğmuştur. Ancak tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanması gerekmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptaline ve alacak hukukuna ilişkin davada ...Sulh Hukuk ve 1.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, boşanma protokolünden kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, tarafların ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.03.2003 tarih 2002/2044 esas,2003/277 karar sayılı ilamı ile davacı ...'in davalı babası ... ile davada taraf olmayan annesi ...boşandıkları,boşanma kararı ile 17.02.2003 tarihli protokolün (Boşanma Anlaşmasının) tasdikine de karar verildiği görülmüştür. Somut olayda, davanın konusu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.03.2003 tarih 2002/2044 esas,2003/277 karar sayılı boşanma ilamın 5....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2021 NUMARASI : 2020/1166- 2021/13 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığını, müşterek 2 çocukları olduğunu, müşterek çocukların velayetinin davalıya verilmesini, kendisi için davalıdan herhangi bir nafaka, maddi-manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğini, bu haklarından feragat ettiğini, 29/12/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasını ve gerekçeli kararın eki sayılmasını...

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2021 NUMARASI : 2020/1166- 2021/13 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığını, müşterek 2 çocukları olduğunu, müşterek çocukların velayetinin davalıya verilmesini, kendisi için davalıdan herhangi bir nafaka, maddi-manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğini, bu haklarından feragat ettiğini, 29/12/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasını ve gerekçeli kararın eki sayılmasını...

              Dava, taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolü sebebiyle ortak çocuk ...’nın giderlerini karşılamak üzere davacı tarafından boşanma dava tarihinden önce davalının hesabına yatırılan, 300.000 TL’nin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davacının anlaşmalı boşanma dava dilekçesi ekindeki protokolün boşanma davası sırasında hakim tarafından onaylanmadığı ve hükme esas alınmadığı boşanma dava dosyasından anlaşılmaktadır. Taraflar düzenlenen boşanma protolü uyarınca boşanmamışlardır. O halde taraflar arasında yapılan bu protokol, genel hükümlere tabi bir sözleşme niteliğinde olup uyuşmazlık aile hukukundan kaynaklanmamaktadır. Görev kamu düzenindendir ve mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir (HMK m. 1)....

                UYAP Entegrasyonu