Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Katılan vekilinin, temyiz itirazlarının özgürlüğü kısıtlama suçundan verilen beraat kararından başka, mahkumiyet verilen yağmadan dönüşen kasten yaralama suçunun vasıflandırılmasına yöneldiği belirlenerek yapılan incelemede: I-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kasten yaralama (yağmadan dönüşen) suçundan verilen mahkumiyet ve özgürlüğü kısıtlama suçu nedeniyle verilen beraat kararlarına yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, katılan ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında kasten yaralama (yağmadan dönüşen) suçundan verilen mahkumiyet ve özgürlüğü kısıtlama suçu nedeniyle verilen...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüşen davacı payına takdir edilen bedelin artırılması davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 13/02/2018 günü taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüşen davacı payına takdir edilen bedelin artırılması istemine ilişkindir....

      Hukuk Dairesinin 18/02/2013 tarihli ve 2012/14143 esas, 2013/1624 sayılı kararında da değinildiği üzere, şikâyet tarihi itibariyle boşanma ilâmı ve bununla hükmedilen iştirak nafakasına dair ilâmın kesinleşmiş olduğunun, eşe ve çocuklara önceki ilâmla verilmiş olan tedbir nafakasının boşanma ilâmının kesinleşmesi ile son bulacağının (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 197-169. maddeleri), bu ilâma dayanılarak yapılmış ek bir talep ve gönderilmiş yeni bir icra emri bulunmadığının, iştirak ve yoksulluk nafakasına dönüşen tedbir nafakasının İcra Müdürlüğünce tahsilinin ise ancak kesinleşen kararın ayrıca takibe konulması veya aynı dosya üzerinden yeni talep açılarak buna ilişkin icra emrinin tebliğiyle mümkün olacağının anlaşılması karşısında, müşteki tarafından boşanma davasının kesinleşmesiyle tedbir nafakasının iştirak nafakasına çevrilmesine yönelik 26/12/2019 tarihli talepte bulunduğu, iştirak nafakasına ilişkin verilen karara dair açılmış bir icra takibi bulunmadığı, yeni bir talep...

        İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1- 2) hukuki sebebine bağlı boşanma, ziynet alacağı istemine ilişkindir. Davacı vekili Av. T2 06.12.2022 tarihli, davalı asıl 13.02.2023 tarihli ayrı ayrı vermiş oldukları dilekçeleriyle anlaşmalı boşanma protokolü düzenlediklerini belirterek protokol gereğince anlaşmalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmişlerdir. Taraflar istinaf aşamasında boşanma ve ferileri hususunda anlaşarak davayı TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya dönüştürmüşlerdir. Buna göre anlaşmalı boşanmaya dönüşen bu davada yasal şartların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ilk derece mahkemesine ait olduğundan tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

        Hukuk Dairesinin 18/02/2013 tarihli ve 2012/14143 Esas, 2013/1624 sayılı kararında da değinildiği üzere, şikâyet tarihi itibariyle boşanma ilâmı ve bununla hükmedilen iştirak nafakasına dair ilâmın kesinleşmiş olduğunun, eşe ve çocuklara önceki ilâmla verilmiş olan tedbir nafakasının boşanma ilâmının kesinleşmesi ile son bulacağının (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 197-169. maddeleri), bu ilâma dayanılarak yapılmış ek bir talep ve gönderilmiş yeni bir icra emri bulunmadığının, iştirak ve yoksulluk nafakasına dönüşen tedbir nafakasının İcra Müdürlüğünce tahsilinin ise ancak kesinleşen kararın ayrıca takibe konulması veya aynı dosya üzerinden yeni talep açılarak buna ilişkin icra emrinin tebliğiyle mümkün olacağının anlaşılması karşısında, sanığa isnat edilen suçun oluşmadığı nazara alınmadan, beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması...

          Şöyle ki, aile mahkemesince tedbir olarak hükmedilen ve 12.09.2012 tarihli kararla da boşanma ile birlikte yoksulluk nafakasına dönüşen borcun ödeme yükümlüsünün işçi olduğu, süresinde ödememesi üzerine hakkında icra takibine geçilmesine işçinin kendisinin sebebiyet verdiği, işverenin yaptığı kesintiyi icra dosyasına yatırmaması biçimindeki eylemin icra emrini yerine getirmemesi sebebiyle icra dairesine karşı olacağı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun işçinin haklı fesih sebeplerini düzenleyen 24. maddesi hükümlerine giren bir davranışı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı hakkında nafaka hükmüne uymamaktan yapılan şikayetin tarihininde 08.03.2013 olduğu, işçinin fesih tarihinin ise 04.03.2013 olduğu, yaklaşık 12 yıllık çalışan olan davacının, işvereni uyararak kesintinin icra dairesine yatırılmasını sağlamak yerine fesih hakkını kullanması hakkın kötüye kullanılmasıdır....

            e yönelik yağma suçundan açılan kamu davasının yürütülen yargılama sonucunda dönüşen tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde; Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

              SUÇ : Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek, zimmet, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçundan dönüşen suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme ile zimmet suçlarından ceza verilmesine yer olmadığına, atılı diğer suçtan beraat Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Sanık hakkında birleşen 2010/131 Esas sayılı dosya kapsamında resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçundan dönüşen suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, zimmet ve ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçlarından doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle bahse konu dosyada verilen hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan katılanın vekili aracılığıyla birleşen 2010/131 Esas sayılı dosya kapsamındaki hükümlere yönelen temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin katılan ... vekilinin dönüşen...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık suçundan dönüşen özel belgede sahtecilik Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığa yüklenen doladırıcılık suçundan dönüşen özel belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK’nun 102/4. 104/2 maddesine göre hesaplanan yedi yıl altı aylık dava zamanaşımının; suç tarihi olan 05.04.2004 tarihi ve temyiz inceleme tarihi arasında gerçekleştiği anlaşılmakla; 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nun 223/8.maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 26.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir. Tarafların vekilleri ve davalı asil tarafından müşterek imzalı 19/03/2021 havale tarihli dilekçe ile tarafların boşanma ve fer'ileri yönünden anlaştıklarını, bu anlaşma doğrultusunda bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep etmişlerdir. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinde karşı dava açılamaz, davaya müdahale talebinde bulunulamaz, davanın ıslahı ve 166. maddenin birinci fıkrası hükmü saklı kalmak üzere davaların birleştirilmesi istenemez, Bölge Adliye Mahkemesince re'sen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz ( HMK m. 357/1 ). Somut olayda; taraflar istinaf aşamasında boşanma ve fer'ileri hususunda anlaşarak davayı, TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya dönüştürmüşlerdir....

                  UYAP Entegrasyonu