Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, davalı kadın lehine 17.000 TL maddi tazminat ödenmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

TMK'nın 169. maddesine göre, "Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır." TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK'nın 175. maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir."...

Davalı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir....

Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kusursuz veya daha az kusurlu taraf kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi ve manevi tazminat isteyen davacı kadının davalı erkekten daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının boşanma sonucu en azından davacı erkeğin maddi desteğini yitireceği ve kişilik haklarının zedelendiği gözetilerek uygun bir maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekir....

TMK'nın 169. maddesine göre; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır. TMK'nın 174. maddesine göre; ".Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir" TMK'nın 175/1. maddesine göre; " Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf , kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir... TMK’nın 182. maddesine göre; ".....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının TMK 162 maddesi gereğince boşanma talebinin reddine, asıl ve karşı boşanma davalarının kabulüne, tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk lehine 500 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 1.000 TL'ye çıkartılmasına, bu miktar nafakanın karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı/k.davalı kadın yararına 25.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, davacının ziynet eşyası alacağına yönelik talebi tefrik edildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davalı/k.davacının velayet talebinin reddine, davalı karşı davacının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

Erkek lehine maddi - manevi tazminat verilmemesi açısından; İlk derece mahkemesince erkeğin maddi-manevi tazminat talepleri hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği, ancak geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, tam kusurlu erkek lehine maddi ve manevi tazminat verilemeyeceğinden, bu yöndeki davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilerek ilk derece mahkemesince hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmayan erkeğin maddi-manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça müvekkilinin kendisine şiddet uyguladığını, aile birliğine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacı ile ilgilendiğini, kendisi ve müşterek çocuğun temel ve ihtiyaçlarını gidermediğinden bahisle aleyhine boşanma davası ikamet edildiğini, davacının sebep gözetmeksizin aile baskısı ve yönlendirmesi ile evi terk ettiğini, davacının müvekkiline isnat ettiği hiçbir hususun gerçeklik payı yoktur, müvekkilinin kendisine şiddet uyguladığı iddiasının asılsız olduğunu, davacının hamilelik sonrasında 45- 50 gün boyunca bizzat müvekkilin annesinin davacıya baktığını ve tüm hizmetlerini yaptığını, arz edilen ve resen tensip buyrulacak sair nedenlerle; davacının boşanma davasının reddini, TMK 166/2 gereğince tarafların boşanmasına ilişkin karar verilmesini, müşterek çocuğun velayetin dava müddetinde tedbiren nihai kararla birlikte kesin olarak velayetin müvekkiline verilmesini, müvekkil lehine 200.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi...

Yukarıda açıklandığı üzere boşanma sebebi kabul edilen, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı - karşı davacı erkek daha ağır kusurlu olduğundan, erkeğin manevi tazminat talebinin reddi gerektiği halde ilk derece mahkemesince erkeğin manevi tazminat talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması ve davalı - karşı davacı erkeğin maddi tazminat talebi bulunmadığı halde, ilk derece mahkemesince erkeğin maddi tazminat talebinin reddine dair hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, erkeğin bu yöne ilişkin istinaf itirazının kabulü ile erkeğin manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....

Davalı kadın vekili tarafından müvekkilinin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; yerel mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylarda her iki tarafın eşit kusurlu olduklarının tespit edilmesi ve eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı kadın vekilinin tazminat taleplerinin reddi kararlarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....

UYAP Entegrasyonu