"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı koca ilk davayı açarak boşanma nedeni yaratmıştır. * Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini , birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davacı kocanın retle sonuçlanan ilk davayı açmak suretiyle Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı boşanma sebebi yarattığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadının kusurunun bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadının istemiş olduğu tazminatın ne kadarının maddi tazminat olarak istendiğinin sorulup belirlenmesinden sonra; * Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186...
Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-davalı erkeğin boşanma davasının kabulü doğru değildir. Ne var ki, davalı-davacı kadının kabul edilen boşanma davasında verilen boşanma kararı temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleşmiş; erkeğin birleşen davasının boşanma bakımından konusu kalmamıştır. Bu nedenle davacı-davalı erkeğin Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı birleşen boşanma davasında “karar verilmesine yer olmadığına" kararı verilmesi gerekmekle birlikte; davanın açılmasındaki haklılık durumuna göre, bu dava nedeniyle davalı-davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdiri gerekip gerekmediğinin de karara bağlanması gerekir....
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özet ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; belirlenen kusur durumunun erkeğin maddi-manevi tazminat talebinin reddinin, kadının manevi tazminat talebinin kabulünün, toplanan delillere, usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda kusur durumunun yeniden belirlenerek erkek tarafından boşanma nedeniyle talep edilen maddi-manevi tazminat talebinin kabulüne, kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep etmiştir....
Davacı erkeğin kadına maddi tazminat verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kanaat getirilen kusur durumu karşısında erkeğin kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, TMK 174/2.madde yasal koşullarının oluştuğu dikkate alındığında manevi tazminat verilmesi doğrudur, ancak kişilik haklarına yapılan saldırı ve kusurun ağırlığı, tarafların ekonomik, sosyal durumları, TBK 50- 51.madde ve hakkaniyet dikkate alındığında miktarı azdır. Davacı erkeğin kadına manevi tazminat verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, davalı kadının manevi tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 4. bendinin kaldırılmasına, davalı kadının manevi tazminat talebinin kabulü ile, 30.000,00 TL manevi tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten işleyecek yasal faiziyle birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bu sebeple davacı (kadın)'ın tüm, davalı (koca)'nın ise boşanma davasına yönelik temyiz itirazları ile aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, boşanma kararının kusura ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiştir (HUMK md. 438/son). 2-Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır....
Her ne kadar davacı vekili müvekkilinin kandırıldığını ve müvekkilinin çocuğunun kendisinden olmadığını boşanma kararı kesinleştikten sonra öğrendiğini bu nedenle protokolün şartların değişmesi sonucu geçersiz olduğundan sebepsiz zenginleşme hükümleri dikkate alınarak boşanma sırasında ödediği tazminatın iadesini istemiş ise de Yargıtay 2. HD'nin 2020/1714 Esas, 2020/5488 Karar sayılı ilamında anlaşmalı boşanma ve protokol hükümleri çerçevesinde boşanmanın fer'ileri yönünden verilen hükümler ile ilgili " ......Anlaşmalı boşanma Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesinde düzenlenmiş olup, evlililiğin en az 1 yıl sürmüş olması, tarafların boşanma ve boşanmanın ferileri olan velayet, nafaka (TMK 169- 175) ve maddi ve manevi tazminat (TMK. 174/1- 2) hususunda anlaşması ve bu anlaşmanın hakim tarafından kabul edilmesi zorunlu unsurlarını barındırır....
tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen 13.04.2017 tarihli bu karar davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve yoksulluk nafakasının miktarı, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kadının boşanma davasının ve eşya alacağına ilişkin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, derdestlik itirazının reddi, manevi tazminatın ve nafakaların miktarı, erkeğin tazminat talepleri hakkında karar verilmemesi ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların...
Açıkladığım nedenlerle sayın çoğunluğun aksi yönündeki düşünce ve kararlarına katılmıyorum. 26/05/2015 KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (TMK.185/3) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161. maddesine göre zina sebebiyle boşanma davası açar ve bu davada TMK'nın 174/2. maddesi gereğince manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan eşin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş TMK 161/son maddesine göre manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte ne sebeple olursa olsun eşinden manevi tazminat istemeyen eşin durumu da aynıdır....