Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi ve Manevi Tazminat - Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından, tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanmadan sonra açılan boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalı erkek tarafından açılan boşanma davası taraflar eşit kusurlu kabul edilerek karara bağlanmış, davacı kadının temyizi üzerine Dairemizce "başka kadınla karı-koca hayatı yaşayan davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda daha ağır kusurlu olduğu ve Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının gerçekleştiği belirtilerek hüküm onanmış ve boşanma 15.03.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava ise 18.06.2012 tarihinde açılmıştır....

    GEREKÇE: Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasıdır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından kusurun belirlenmesi, maddi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarı, manevi tazminat talebinin reddi kararı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; davacı tarafın istinaf başvuru konusunun kusur tespiti, yoksulluk nafakası ile maddi tazminat miktarı ve manevi tazminat talebinin reddi kararına yönelik olduğu, davalının istinaf başvurusu bulunmadığından aleyhe kusur tespiti, boşanma ve tedbir nafakası kararlarının kesinleştiği anlaşılmıştır....

    Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan (yoksulluk) ve (iştirak) nafakası da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için kararın, eklentiler yönünden de kesinleşmesi gerekmez. Somut olayda; icra takibinin dayanağı olan ilam, boşanma ilamının fer'isi olan maddi ve manevi tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin olup, boşanma hükmü tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine 02.06.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanma hükmünün 02.06.2015 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle, feri kalemler yönünden 19.06.2015 tarihinde yapılan takipte bir usulsüzlük bulunmamaktadır. O halde, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, maddî tazminat ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle davacı kadın lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve yoksulluk nafakasının her yıl üretici fiyat endeksi oranında artırılmasına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilerek kadının yoksulluk nafakası ile tazminat miktarları yönünden istinaf talepleri kabul edilmiş, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf talepleri ise esastan reddedilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; manevi tazminatın reddi ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucu mahkemece, davacı kadın lehine 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, ve kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir; verilen bu karar davacı kadının temyizi üzerine Dairemizin 11.04.2016 tarihli kararı ile, davacı kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakasının az olduğu ve manevi tazminat yönünden hükmün gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunması gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda verilen ikinci kararla, davacı kadın lehine 260 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve şartları oluşmayan...

          Ön inceleme duruşmasında da talep ettiği nafakaları yoksulluk ve iştirak nafakası olduğunu açıklamıştır. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı-karşı davalı kadının kendisi için talep ettiği nafakanın, boşanma kararından sonra da devam etmesine yönelik talebi "yoksulluk nafakası" anlamındadır. Davacı-karşı davalı kadının kendisi için boşanma kararı sonrasında devam edecek şekilde talep etliği nafakayı iştirak nafakası olarak adlandırmış olmasının, kadının dilekçeler teatisi aşamasında usulünce yoksulluk nafakası isteğinin bulunmadığı şeklinde yorumlanması usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası isteğinin bulunduğu gözetilerek bu hususta olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamış olması bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı- karşı davalı kadının dava dilekçesinde yer alan 30.000 TL. manevi tazminat işleği hakkında hüküm kurulmamış olması da doğru bulunmamıştır....

            Tarafların evlilik süresi dikkate alındığında mahkemece boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın için toplu yoksulluk nafakası takdir edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmış ise de toplu yoksulluk nafakası takdir edilirken takdir edilen aylık yoksulluk nafakası tutarının belirtilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının da yeterli bulunmadığı anlaşıldığından davalı davacı kadının toplu yoksulluk nafakası verilmesine yönelik istinaf talebinin reddine, takdir edilen yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin ise kabulü ile ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasına ilişkin hükmünün kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; davalı davacı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren TMK'nın m.175 ve m.176 uyarınca aylık 500 TL'den iki yıllık toplam 12.000 TL yoksulluk nafakası takdiri ile davacı davalı erkekten alınarak...

            Bu hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası ve kusur belirlemesi yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümde, tarafların eşit kusurlu olduğu, her iki boşanma davasının kabulünün isabetli olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, kadın yararına 250,00 TL yoksulluk nafakasına, sair istinaf itirazlarının ise reddine karar verilmiştir. Bu hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden temyiz edilmiştir....

              Bu taleplerin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur, boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Mahkeme kesinleşen boşanma davasındaki tarafların kusur dağılım ve derecesine bakıp, nafaka ve tazminat talepleri buna göre karar bağlayacaktır. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümü için, taraflar arasında görülen ve kesinleşen boşanma davasının incelenmesi gerekmektedir. Taraflar İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/659 E., 2002/696 K. sayılı kararı ile boşanmışlar ve boşanma kararı 10.01.2003 tarihinde kesinleşmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, yoksulluk nafakasının miktarı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece verilen ilk hükümde, davacı erkeğin boşanma davasının kabulüne, boşanmaya sebep olan vakıalarda davalı kadın kusurlu olduğundan kadının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu