Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle, boşanma davası hükme bağlanıncaya kadar istenmesi halinde harca tabi olmayan boşanmanın fer'isi olarak talep edilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasının, boşanmayla ilgili hükmün kesinleşmesinden sonra istenmesi halinde harca tabi olduğuna ilişkin yerel mahkeme değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bu hususlarda harç ödenerek açılmış bir dava bulunmadığndan davalının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası isteği reddedildiğine göre, bunlara ilişkin verilen ret kararının kesin hüküm oluşturmayacağına göre, tarafların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 73.90'ar TL.temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu...

    Aile Mahkemesi'nin 15.04.2021 tarih, 2020/136 esas ve 2021/231 karar sayılı kararının kadın yararına hükmedilen manevi tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden KALDIRILMASINA ve bu yönlerden esas hakkında yeniden hüküm tesisine, ''Davacı/davalı T1 manevi tazminat (TMK 174/1,2) talebinin kısmen kabulü ile 60.000,00 TL manevi tazminatın davalı/davacı T4 alınarak davacı/davalı T1'e verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine'' "Davacı/davalı T1 yoksulluk nafakası (TMK md. 175) talebinin kısmen kabulü ile boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalı/davacı T4 alınarak davacı/davalı T1'e verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine.'' III-Alanya 2. Aile Mahkemesi'nin 15.04.2021 tarih, 2020/136 esas ve 2021/231 karar sayılı kararına yönelik davacı/davalı T1 vekilinin sair hususlara ilişkin istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE (HMK.m.353/1.b-1)....

    HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası ile maddi-manevi tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1- b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2, 3, 4 ve 5.bentlerinin HÜKÜMDEN KALDIRILMASINA, 2- Davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin TMK 175.maddesi gereğince kısmen kabulü ile aylık 1.250 TL yoksulluk nafakasının boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3- Davalı-karşı davacı kadının maddi-manevi tazminat talebinin TMK 174/1- 2 maddesi gereğince kabulü ile 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına ödenmesine, 4- Davalı-karşı davacı kadın tarafından yatırılan istinaf karar harcının...

    Kadın lehine maddi-manevi tazminat verilmesi açısından: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitireceği, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında kadın yararına maddi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen maddi tazminat miktarının ölçülülük ilkesine göre az olduğu anlaşıldığından 19.000 TL maddi tazminata karar verilmiş olup, davalı-davacı erkeğin istinaf talebinin reddine, davacı-davalı kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....

    Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 3- Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....

      Mahkemece boşanmaya neden olan olaylarda erkeğe atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında, kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası takdiri gerekir....

      İlk derece mahkemesi tarafından dava dilekçesi davalı kadına usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, davalı kadın tarafından süresinde maddi tazminat, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinde bulunulmuştur. Somut olayda, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu, davacı erkeğin bu davranışlarının, aynı zamanda davalı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....

        Davalı 01/12/2020 tarihli duruşmada alınan beyanında özetle; boşanmak istediğini, davacı ile boşanma ve sonuçları konusunda anlaştıklarını, davacıdan tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin olmadığını beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına,Tarafların birbirlerinden tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi tazminat, manevi tazminat talepleri olmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı 24/12/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, boşanma hükmünün kesinleştirilmesini istediğini, davacının baskısıyla maddi ve manevi tazminat ile nafaka talebinde bulunamadığını, hiç bir geliri olmadığını bu nedenle yerel mahkeme kararının lehine kaldırılmasını talep etmiştir....

        Böylece mahkememiz yargılaması sırasında taraflar hakkında daha önce verilmiş olan boşanma kararı kesinleştiğinden konusuz kalan boşanma talebi hakkında esas yönünden bir karar verilmemiştir... Daha önceki davada verilen boşanma kararının kesinleşmiş olması karşısında davacının aynı zamanda boşanma sebebi oluşturan eyleme dayanan manevi tazminat isteği artık boşanma sebebine bağlı olmaktan çıkmış, bağımsız bir talep haline dönüşmüştür. Böyle bir durumda manevi tazminat talebinin hukuksal dayanağı artık Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi olmaktan çıkmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi, yoksulluk nafakasının reddi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanmanın fer'i niteliğinde olan ve boşanma davası içerisinde talep olunan Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile, Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca talep edilen yoksulluk nafakasının reddi veya kabulü halinde taraflar yararına vekalet ücretine hükmedilemez...

          UYAP Entegrasyonu