WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekleşen bu durum karşısında, taraflar arasında görülen davanın, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca çekişmeli boşanma davası olarak tekrardan ele alınması gereği hasıl olmuştur. O halde, mahkemece mevcut dosya kapsamı dikkate alınarak Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde yargılamaya devamla çekişmeli boşanma davasına uygun olarak ön inceleme yapılarak tarafların anlaşıp anlaşamadıkları hususlar belirlenip tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.06.2018 (Salı)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ile evli oldukları dönemde davalının boşanma kararı aldığını, çekişmeli 2 numaralı bağımsız bölümdeki ½ payını devretmesi halinde, evliliğin devam edeceğini söylemesi üzerine anılan payı bedelsiz olarak davalıya devrettiğini, bu sırada taşınmazın 3.kişiye devredilmemesini kararlaştırdıklarını, ne var ki temlikten sonra davalının boşanma davası açtığını ve taşınmazdaki payını da devretmek istediğini belirterek kendisini tehdit ettiğini, davalının bağışlama hükümlerine aykırı hareket ettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, temlikin bağış yolu ile yapılmadığını, davacı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşma protkolüne göre davacının çekişmeli taşınmazdaki tüm hak ve hisselerinden feragat ettiğini ve iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadının açtığı boşanma davasında; taraflar TMK 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Diğer yandan davacı kadının, karardan sonra "akıl hastalığı" sebebiyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereğince kısıtlanarak babasının velayeti altına alındığı anlaşılmaktadır....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili her ne kadar anlaşmalı boşanma kararının verildiği gün olan, 07/03/2022 tarihinde istinaf feragat dilekçesi vermiş olsa da vermiş olduğu istinaftan feragat dilekçesinin hükümsüz olduğunu, bir haktan vazgeçilebilmesi için öncelikle hakkın doğmuş olması gerektiğini, Yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın istinaf edilmeyeceğine dair beyanın ancak gerekçeli kararın tebliğinden sonra geçerli olacağını, Yargıtay İçtihatlarının da bu yönde olduğunu. anlaşmalı boşanma davasının, "çekişmeli boşanma" olarak görülmesi gerektiğini, öncelikle yerel mahkeme hükmünün kaldırılmasına sonrasında ise işbu boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına çevrilerek taraflarına çekişmeli boşanma dava dilekçelerini sunmak için süre verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili her ne kadar anlaşmalı boşanma kararının verildiği gün olan, 07/03/2022 tarihinde istinaf feragat dilekçesi vermiş olsa da vermiş olduğu istinaftan feragat dilekçesinin hükümsüz olduğunu, bir haktan vazgeçilebilmesi için öncelikle hakkın doğmuş olması gerektiğini, Yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın istinaf edilmeyeceğine dair beyanın ancak gerekçeli kararın tebliğinden sonra geçerli olacağını, Yargıtay İçtihatlarının da bu yönde olduğunu. anlaşmalı boşanma davasının, "çekişmeli boşanma" olarak görülmesi gerektiğini, öncelikle yerel mahkeme hükmünün kaldırılmasına sonrasında ise işbu boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına çevrilerek taraflarına çekişmeli boşanma dava dilekçelerini sunmak için süre verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Boşanma sürecinde müvekkilinin sonradan öğrenmiş olduğu üzere davacı tarafın evlilik birliğinin gerektirdiği sadakat yükümlülüğünü ağır şekilde ihlal ettiğini, Yargıtay içtihatları gereğince anlaşmalı boşanma yönünden tarafların karar kesinleşinceye kadar her zaman iradesinden dönülebileceğinin kabul gördüğünü, haklı sebepleri olan ve iradesi sakatlanan müvekkili açısından anlaşmalı boşanma hükmünün bütünüyle geçersiz hele geleceğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak haksız davanın reddine karar verilmesine, ilk derece mahkemesine çekişmeli boşanma davası olarak incelenmesi için gönderilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nın 166/3 maddesinde düzenlenen anlaşmalı boşanma isteğine ilişkindir....

        Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davacının anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz etmesi davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir....

          Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki, diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Davalı kadın, 16.01.2015 tarihli duruşmada boşanmak istemediğini beyan ettiğine göre; anlaşmalı boşanma davasının "Çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Bu sebeple davacıya, davaya Türk Medenî Kanunu 166/1-2 maddesi uyarınca çekişmeli boşanma davası olarak devam etmek isteyip, istemediğinin sorulması; devam etmek istemediği takdirde davanın reddine; devam etmek istediğinde ise, taraflara delil bildirme imkanı sağlanarak bildirildiğinde delillerin toplanması ile gerçekleşecek sonuca göre karar verilmesi gerekir. Açıklanan hususlar gözetilmeden; yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup; bozmayı gerektirmiştir....

            Davalı, çekişmeli taşınmazda oturduğunu, ancak davacının kendisini kandırarak evini sattırdığını, boşanma davası sırasında çekişmeli yerin kullanım hakkını ve evi vaadettiği halde, boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte evden çıkmasını istediğini, mağdur olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra davalının hiçbir hukuki sebebe dayanmadan ve yapılan ihtara rağmen halen davacıya ait evde ikamet etmeye devam ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 458.05....

              Davalı, çekişmeli taşınmazda oturduğunu, ancak davacının kendisini kandırarak evini sattırdığını, boşanma davası sırasında çekişmeli yerin kullanım hakkını ve evi vaadettiği halde, boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte evden çıkmasını istediğini, mağdur olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra davalının hiçbir hukuki sebebe dayanmadan ve yapılan ihtara rağmen halen davacıya ait evde ikamet etmeye devam ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 458.05....

                UYAP Entegrasyonu