taşımasına izin verilmesine karar verilmesini istedi III....
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanığın, mağdurla olan arkadaşlık ilişkisinin, mağdurun resmi nikahlı eşi tarafından öğrenilmesinin ve her iki aile arasında husumet oluşmasının ardından, mağdurla beraberken çektiği mağdurun üzerinde kırmızı renkli iç çamaşırı olan resmini, adli emanete alınan cep telefonundan, mağdurun kocasının kullanımındaki GSM hattına gönderdiği ve bilahare mağdurla kocasının boşandığı olayda, İkrarı içeren savunmaya ve dosya kapsamına nazaran, mağdurun fiziksel mahremiyetine ilişkin özel görüntüsünü, onun rızasına aykırı şekilde ifşa eden sanığın sübut bulan eyleminin TCK'nın 134/2-1. maddesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğuna dair yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki boşanan kadının soyadının düzeltilmesine ilişkin davada İzmir 10.Aile ve İzmir 9.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mahkeme kararı ile boşandığı eşinin soyadını kullanan davacının eski kocanın soyadının kaldırılarak kızlık soyadının verilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacının boşanmasına rağmen mahkeme kararı ile evlilik soyadını kullandığı, şimdi ise evlilik soyadı olan Turgut soyisminin değiştirilerek, Ünsal olan kızlık soyadının verilmesini istediği anlaşılmaktadır....
Dolayısıyla, evli kadının, kocasının soyadı olmaksızın sadece kızlık soyadını kullanma talebine (TMK. m. 187) ilişkin olanları hariç, çocuğun önadının değiştirilmesi için yasal temsilcileri tarafından açılan davalarla, ergin kişilerin ad ve soyadlarının değiştirilmesi davalarında görevli mahkemenin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde yer alan hüküm gereğince asliye hukuk mahkemesi olduğunda bir duraksama bulunmamaktadır. Çocuğun soyadına gelince; çocuğun hangi soyadını alacağı, TMK’nın 321. maddesinde, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda, Soyadı Nizamnamesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlenmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Soyadı” başlıklı 321. maddesine göre, "Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekarlık soyadını taşır."...
DAVA TARİHİ : 14.09.2023 KARAR : Davanın kabulü Taraflar arasındaki çocuğun velâyet sahibi annesinin soyadını kullanmasına izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, kararın taraflarca temyiz edilmemesi üzerine İlk Derece Mahkemesince karar kesinleştirilmiştir. Davalı Nüfus Müdürlüğünce 26.12.2023 tarihli dilekçe ile kanun yararına temyiz talebinde bulunulmuş, dosya İlk Derece Mahkemesince ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, "...Somut olayda; davacı eşinden 2003 yılında boşanmış ve boşandığı eşiyle tekrar 2009 yılında evlenmiştir. Kurum tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen denetmen raporunda davacının muvazalı boşandığı gerekçesiyle, ödenen aylıkları davacı hakkında borç olarak çıkarılmıştır. Öte yandan, davacı Şubat/2015 tarihinde eşinden ikinci defa boşandığı, Mart/2015 tarihinde Kuruma müracaat ederek yeniden babasından dolayı ölüm aylığı bağlanmasını talep ettiği, ancak Kurum tarafından talebin reddedildiği görülmektedir. Her ne kadar davacı Mart/2015 tarihinden itibaren ayrı yaşadığını ve kendisine babasından dolayı ölüm aylığı bağlanmasını talep etmiş ise de, davacı eşinden 2. boşanma kararından sonra boşandığı eşinden ayrı yaşadığını ispatlayamamıştır....
kullanmasına izin verilmesi talebinin reddine, karar verildiği görülmüştür....
Dolayısıyla, evli kadının, kocasının soyadı olmaksızın sadece kızlık soyadını kullanma talebine (TMK. m. 187) ilişkin olanları hariç, çocuğun önadının değiştirilmesi için yasal temsilcileri tarafından açılan davalarla, ergin kişilerin ad ve soyadlarının değiştirilmesi davalarında görevli mahkemenin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36'ncı maddesinde yer alan hüküm gereğince asliye hukuk mahkemesi olduğunda bir duraksama bulunmamaktadır. Çocuğun soyadına gelince; Çocuğun hangi soyadını alacağı, TMK’nın 321. maddesinde, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda, Soyadı Nizamnamesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlenmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Soyadı” başlıklı 321. maddesine göre, "Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekarlık soyadını taşır."...
Ancak; 1- 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 187.maddesi ile Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 55.maddesinin birinci bendi hükümlerine göre evli kadın, kocasının soyadını alır. Mahkemece Yasa ve Yönetmelik hükümleri gözardı edilerek Türk vatandaşı olan ve evli bulunan davacının soyadının değiştirilmesine karar verilmesi, 2- Nüfus Hizmetlerine .... Görev ve Çalışma Yönergesinin 29.maddesine göre yurt dışında doğanların, doğdukları yer adı ile birlikte ülke adının da yazılması gerektiği halde mahkemece doğum yeri olarak sadece "....." yazılmış olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle...
Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın ya da ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen ...'in doğum günü olan 14.10.2008 tarihinde anne ve babası resmen evlidir. Çocuk evlilik içinde doğmuştur ve Türk Medeni Kanununun 321. maddesine göre ailenin diğer bir deyimle babanın soyadını almıştır....