Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eşi Osman Ulusoy'dan 31/03/2005 tarihinde boşanan sanığın, eşinden dolayı aldığı sağlık karnesini iade etmeyerek kullandığı ve katılan ... 1.349,77 TL zarara uğrattığı iddiası ile açılan kamu davasında, mahkemece; sanığın eşinden boşandıktan sonra oğlu ...’un üzerinden sağlık karnesi çıkarma imkanının bulunduğu, boşanan eşinin sağlık karnesini kullanamayacağını anlayınca oğlu ... üzerinden sağlık karnesi aldığı, bu nedenle sanığın suç işleme kastının olmadığı, yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesi ile beraat kararı verilmesine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 23/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın olay tarihinde Alaaddin tepesi mevkiinde tek başına oturmakta olan mağdurun yanına geldiği, daha önce tanımadığı mağdurun yanına oturarak konuşmaya başladığı, mağdura,... isimli bir çocuğa maddi yardımda bulunması, karşılığında cinsel ilişkiye girdiklerini, istemesi halinde kendisi ile de bu şekilde cinsel ilişkiye girebileceklerini söyleyerek cinsel organının kalınlığını ve uzunluğunu sorduğu, cinsel içerikli konuşmalar yaptığı mağdurun korkması ve utanması sebebiyle sessiz kalmasından cesaretlenerek çay içmeyi teklif ettiği, çay içecekleri yere gitmek üzere yürüdükleri sırada mağdurun koluna girip pantolonunun üzerinden mağdurun cinsel organına dokunarak mağdurdan da kendi cinsel organına dokunmasını istediği, sanığın elini iterek teklifini...

      Davalı Tuba vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; çocuğa halası Yeliz'in kronik hastalıkları nedeniyle geçici velayetin kaldırılması ihtimali nedeniyle iş bu davanın açıldığını, çocuğun beyanının ceza dosyasında yönlendirme sonucu alındığını, Yeliz'in hastalıklarının bulaşıcı olduğunu, Yeliz ve Rafiye'nin aynı evde kaldığını, bu hastalıkların çocuğa zarar verebileceği, ceza davasının bitiminden sonra hala ve babannenin çocuğa bakmayacağını, davacının yeniden kayyım atanması talebinde bu dosyayı kitleme amaçlı olduğunu, tüm bu nedenlerle Rafiye tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Dava; boşanan kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin isteğine ilişkin (TMK. m. 173/2) olup, Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısım hariç ikinci kitabından kaynaklanmaktadır. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanunun 4/1. maddesi gereğince davaya bakmak aile mahkemesinin görevine girmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Bu açıklama karşısında görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASNA, bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının ve davacının hükümden sonraki feragatinin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.12.2008 (Pzt.)...

          Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Yasasının 352. ve devamı maddeleri uyarınca açılan çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 21. maddesine göre velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeridir. Somut olayda, malların korunması istenen çocukların velayetini kullanan babaları ...'ın yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olacağı hususu kuşkusuzdur. Dosya kapsamından, anne ve babaları boşanan ve çocukların velayeti verilen babaları ...'ın yargılama sırasındaki beyanında halen "Belediye ... Mahallesi 38. Sokak No: 2 ..." adresinde ikamet ettiğini bildirdiğine göre, uyuşmazlığın ... 4. Aile Mahkemesinde çözüme kavuşturulması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 4....

            "Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybederler. Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır" (TMK md. 181). Bu halde davaya devam etmek istediklerini temyiz dilekçesi ile açıklayan davacı mirasçılarının göstermeleri halinde kusura ilişkin deliller toplanıp, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir. Hükmün açıklanan sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.11.2015 (Salı) .......

              Dava mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan bir dava olmayıp,boşanan eşler arasında haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasıdır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğinceYARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davacı kadının ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak; boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre, davacı kadının yoksulluk nafakası ve velayeti babaya verilen müşterek çocuk ... için iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.06.2015 (Salı)...

                  Aile Mahkemesi'nin 2013/357 esas ve 2014/383 karar sayılı boşanma hükmünün kesinleşmiş olması nedeniyle tarafların evlilik birliğinin sona ermiş olduğu ve Türk Medeni Kanununun 173/2. maddesinde düzenlenmiş olan erkek eşin soyadının kullanılmasına izin verilmesi davasının görülebilir hale gelmesi nedeniyle davacı tarafın delilleri toplanıp, işin esası hakkında bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.03.2016(Prş.)...

                    a tebliğ edilip adı geçen savunman tarafından süresi içerisinde temyiz edilmediği nazara alınarak 30.09.2013 tarihli gerekçeli hükmün suça sürüklenen çocuğa usulüne uygun olarak tebliği ile, tebligat ilmühaberi ile birlikte verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenerek incelenmek üzere iadesinin mahallinde sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu