K A R A R Davacı, davalı bankaya olan kredi borcundan dolayı emekli maaşı hesabına bloke konulduğunu, talepte bulunmasına rağmen blokenin kaldırılmadığını, yapılan işlemin haksız olduğunu ileri sürerek emekli maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasını ve yapılan kesintilerin tarafına iadesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. İlk Derece Mahkemesince, davacının kullandığı krediye ilişkin taksitlerin ödenmemesi durumunda maaşının kesilmesine, kredinin geri ödemelerinin maaşı üzerinden yapılmasına muvafakat ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
KARAR Davacı, dava dışı Hasan’ın davalı bankadan çekmiş olduğu tarımsal krediye kefil olduğunu, asıl borçlu borcunu ödemeyince davalı bankaya yatırılan emekli maaşına yasalara aykırı olarak bloke konulduğunu, tek geçim kaynağı olan emekli maaşına konulan blokenin kaldırılmasını ve bloke konulan bedelin tarafına ödenmesini talep etmiştir. Davalı banka, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki dava ile dava dışı Hasan’ın kullanmış olduğu tarımsal krediye kefil olduğunu, 13/10/2010 tarihinde kredi çekilebilmesi için banka tarafından kendisine imzalatılan taahhütnamenin geçersiz olduğunu bu nedenle emekli maaşına konulan blokenin kaldırılmasını ve bloke konulan bedelin tarafına ödenmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25.03.2014 tarih ve 2013/1088-2014/396 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, maaşının 1/4'lük kısmının bir başka borç nedeniyle icra müdürlüğünce kesildiğini, davalı bankanın ....Şubesi'ne olan bir kredi borcu nedeni ile maaşının üzerindeki hacze rağmen muvaffakatı da alınmadan davalı bankaca maaş hesabının tamamına bloke konulduğunu ileri sürerek, maaşı üzerindeki blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/07/2015 tarih ve 2015/245-2015/431 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, davalı tarafından emekli maaş hesabına 26/01/2015 tarih itibariyle bloke konulduğunu, 5510 sayılı Yasa uyarınca blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının tacir olup blokeye muvafakat ettiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, 5510 sayılı Kanuna göre emekli maaşlarının haczedilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile, davacının emekli maaşına davalı banka tarafından konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı davalı banka vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı banka vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı banka vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınmadığı anlaşılan 119,00 TL temyiz başvuru harcı ile 25,20 TL temyiz ilam harcının davalı bankadan alınmasına, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ihtiyaç kredisi borcu nedeniyle davacının emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere 17.04.2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanun'un 56 ncı maddesi ile değişik 5510 sayılı Kanun'un 93 üncü maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, Sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez....
Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın davalı bankanın 30/06/2018 tarihine kadar davacı hesabındaki blokenin 5941 Sayılı Kanun kapsamında yapılan değerlendirme ile yerinde olduğu, bu nedenle davanın açıldığı 25/10/2013 tarihi itibariyle blokenin kaldırılmamasını yerinde olup; açılan davanın bu nedenle yerinde olmadığı, nitekim sürenin bitimi ile 30/06/2018 tarihi itibari ile blokenin kaldırıldığı anlaşılmakla, yerinde görülmeyen davanın reddine; birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018... Esass ayılı dosyasına konu davanın ise davalı bankaca blokenin 30/06/2018 tarihi itibari ile kaldırılmış olduğu, davacı tarafça blokesi kaldırılan mevduat hesabı üzerinde işlem yapılmak yerine yeniden dava konusu yapılmasında hukuki yarar bulunmadığından; açılan iş bu davanın da hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekilinin temyiz kanun yoluna başvurması üzerine Yargıtay 11....
karar verilmiştir.Yapılan yargılama sonunda hesap üzerindeki blokenin kaldırılması üzerine konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına ,davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi nedeniyle davacı vekili tarafından hüküm istinaf edildiğinden davanın açıldığı tarihde haklılık durumunun somut olayın özelliklerini ve HMK 331-326.madde hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir.Davacı vekili iddiasının temelinde icra takibinin başlatıldığı tarihde mahkemece verilmiş bir el koyma kararı bulunmadığına dayandırmaktadır.5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun 2/d maddesi kapsamında, bankacılık, sigortacılık, bireysel emeklilik, sermaye piyasası, ödünç para verme ve diğer finansal hizmetler ile posta ve taşımacılık, talih ve bahis oyunları alanında faaliyet gösterenler, döviz, taşınmaz, değerli taş ve maden, mücevher, nakil vasıtası, iş makinesi, tarihi eser, sanat eseri ve antika ticareti ile iştigal edenler veya bu faaliyetlere aracılık edenler...
E. sayılı dosyasının haczinden kaynaklandığını, söz konusu haczin fekkine ilişkin müvekkil bankaya ilgili icra müdürlüğünce bir yazı tebliğ edilmediği sürece de hesaptaki blokenin kaldırılması hukuken mümkün olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının emekli maaşından haksız olarak kesildiği anlaşılan toplam 10.981,89 TL’nin, davalı bankanın temerrüde düştüğü 28/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı banka nezdinde bulunan davacıya ait maaş hesabı üzerine davalı tarafça konulan blokenin kaldırılmasına, anılan blokenin kaldırılmış haliyle davacıya maaşının ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki dava ile bir kısım kredileri dolayısıyla davalı tarafından emekli maaşının yattığı banka hesabına bloke konulduğunu, 2012 yılı Ağustos ayından bu yana tüm maaşının kesildiğini ileri sürerek blokenin tümüyle kaldırılmasına ve 2012 yılı Ağustos ayı ile 2013 yılı Mart ayı dahil ödenmeyen 12.000,00 TL maaş alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı davacı ile aralarındaki Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi’nin 70. ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’nin 11. maddesi...