Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı banka tarafından davacının hesabına konulan blokenin kaldırılması ve davalı banka tarafından yapılan kesintilerin iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. ... 14.Tüketici Mahkemesince, davanın bankacılık işleminden kaynaklandığı ve mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 13.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesine göre bankacılık işleminin tüketici işlemi olarak sayıldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6502 sayılı Kanunun 3/l. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır....
olduğunu, aboneliği olmadığı halde davalı kurum tarafından 11.685,59 TL elektrik borcu çıkarıldığını, borç nedeniyle mayıs 2015 tarihinden itibaren 14.495,80 TL pamuk desteklemesi alacağına bloke konulduğunu ve halen bankaca ödeme yapılmadığını ileri sürerek, davalı kuruma elektrik borcu olmadığının tespitine ve blokenin kaldırılarak 14.495,80 TL ödemenin serbest bırakılmasına mahkemenin takdiri çerçevesinde tarımsal desteğin hesaba geçeceği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesini istemiştir.Davalı; davacının elektrik kullanmadan tarlasını sulayamayacağını, abonesiz olarak elektrik kullandığını, mevzuata uygun işlem ve tahakkuk yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile, davacının 14.495,80 TL'lik alacağı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına, 14.495,80 TL'ye blokeyi konulduğu tarihten itibaren işlettirilecek yasal faizin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdinde bulunan hesabındaki 29.200 USD üzerine davalı bankanın bloke koyduğunu, iflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir kararına rağmen blokenin kaldırılmadığını, bu nedenle hesapta bulunan tutar kadar davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, iflas erteleme davasında verilen tedbir kararında blokenin kaldırılmasından bahsedilmediğini, müvekkilinin taraflar arasındaki kredi ilişkisinden doğan haklarını kullandığını, tedbire aykırılığın bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01.12.2011 tarih ve 2011/376-2011/579 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, davalı bankanın kefil olduğu kredi borcu nedeniyle SSK'dan aldığı emekli maaşı hesabına bloke koyulduğunu ve anılan hesabın 1 yıldır blokeli olduğunu, ancak 5510 Sayılı Yasa'nın değişik 93. maddesine göre kredi borcu nedeniyle emekli maaşına bloke konulamayacağını ileri sürerek maaşındaki blokenin kaldırılarak, hesapta biriken paranın iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
in davalı bankadan kredi çektiğini, diğer müvekkillerinin ise bu krediye kefil olduğunu, borcun müvekkilleri tarafından ödendiğini, bunun üzerine bankanın borç sebebiyle hak sahibi olduğu ipotekleri kaldırmak için Tapu Sicil Müdürlüğüne yazı yazdığını ve ipoteklerin kalktığını, sonraki süreçte bankadaki hesaplarından para çekmek isteyen müvekkillerinin hesaplarına borcun devam etmesi sebebiyle bloke konulduğunu öğrendiklerini, borcun ödenmesine rağmen konulan blokenin haksız olduğunu ileri sürerek, davalıya söz konusu kredi sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti ile hesaplardaki blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, borçlulara ait hesap özetlerine göre borcun devam ettiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir....
Öte yandan, şikayetçinin 02/05/2016 tarihli tavzih talebi içeriğinde de, mahkeme kararındaki haczin kaldırılması ibaresinin blokenin kaldırılması şeklinde değiştirilmesinin talep edildiği ve mahkeme kararının icra müdürlüğüne gönderilmesi üzerine, müdürlüğün 27/04/2016 tarihli karar tensip tutanağında, borçlunun emekli maaşına takip dosyasından konulan bir haczin bulunmadığı gerekçesiyle kararın uygulanmasının mümkün olmadığından işlem yapılmamasına karar verildiği görülmektedir. O halde, mahkemece, şikayet tarihi itibarı ile ... 24. İcra Müdürlüğünün 2015/16570 Esas sayılı dosyasından borçlunun emekli maaşına konulmuş bir haciz olmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Borçlu aleyhine birikmiş ve devam eden aylar nafakasının tahsili amacıyla ilamlı takip başlatıldığı, borçlunun SGK'dan almakta olduğu emekli maaşından devam eden aylar nafakasını karşılar şekilde maaşının 1/4'ü kesilmekte iken, 89/1 ihbarnamesi ile ING Bank'daki maaş hesabının tümüne konulan haczin kaldırılması istemiyle İcra Mahkemesi'ne başvurduğu bir diğer anlatımla, borçlunun talebinin emekli maaşının 1/4'ünden fazlasına konulan haczin kaldırılması olduğu anlaşılmaktadır. Bu hali ile talep İİK'nun 82/1. maddesi ile 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesinde; "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 2014/505-2015/31 tarih ve 2014/505-2015/31 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin kredi borcu nedeniyle davalı bankanın emekli aylığı hesabı üzerine bloke koyduğunu, bu nedenle maddi ve manevi zararının bulunduğunu ileri sürerek, maaş üzerindeki blokenin kaldırılması ve fazla ödenen 30.000,00 TL'nin bankaca tahsil edildiği tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini ve 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
paranın tasarruf edilmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminatın tahsili istemi ile açılan davada ayrıca hesapları üzerinde blokelerin kaldırılması hususunda tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Davacı, davalı bankanın ......... şubesi müşterisi olup, burada bulunan hesabına 5549 sayılı suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi hakkındaki kanunun 19/a maddesi uyarınca konulan blokenin bankanın keyfi uygulaması sonucu olduğu iddiasına dayalı olarak hesapta bulunan paranın tahsili talebiyle başlatmış olduğu takibe yapılan itirazın iptalini talep etmiş olup, davalı tarafça süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesinde davacı hesabına konulan blokenin şube işlemi olmayıp, bankanın genel müdürlüğünce gerçekleştirildiğinden bahisle yetki itirazında bulunulmuştur....