Mahkemece, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 93. maddesi uyarınca emekli maaşlarına şahsın rızası dışında herhangi bir şekilde haciz konulamayacağı, konulmuş olsa dahi itiraz halinde kaldırılması gerektiği ve emeklinin rızası dışında maaşından yapılan kesintilerin iadesi gerektiği belirtilerek davanın kabulü ile davalı kurum tarafından davacının emekli maaşından yapılan kesintinin iptaline, davacının emekli maaşından yapılan kesintilerin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
HD'nin 20.03.2017 t.li, 2016/985 E. - 2017/1657 K. sayılı kararı) da ve Yargıtay HGK kararı da dikkate alınarak, her ne kadar sözleşmede borçlu davacının maaş hesaplarına bloke konulabileceğine dair genel bir hüküm var ise de, İİK'nın 83/a maddesi uyarınca önceden verilen muvafakat geçersiz olup, davacı hakkında kesinleşmiş bir icra takibinde hacze muvafakat edildiğine dair bir iddia ve belge de bulunmadığından, blokenin kaldırılmasına ve yapılan tahsilatın iadesine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere, 1-Açılan davanın KABULÜ İLE, 2-Davacının emekli maaşından Adana 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vesayetin kaldırıması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm vasi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki emekli aylığından yapılan kesintilerin yasal faiziyle iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esasdan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili, Denizli 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı bankadan aldığı emekli maaşı üzerine, kullandığı kredi nedeniyle bloke konulduğunu ve kesintiler yapıldığını, banka uygulamasının haksız olduğunu ileri sürerek; blokenin kaldırılması ile yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı banka vekili, davalının kullandığı krediye karşılık takas/mahsup talimatı ile bankaya yetki verdiğini savunarak; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel ......
Davacının maaş hesabından takas, mahsup ve virman hakkı vermemiş olmasına; davalı bankanın davalının maaş hesabından yaptığı kesintilerin sözleşmeye aykırı olmasına, davacı tarafından kredi sözleşmesi nedeniyle yapılan kesintilerin dava konusu edilmiş olmasına göre; İlk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ilişkin vermiş olduğu kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/05/2014 tarih ve 2013/563-2014/340 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka şubesinden 2007-2008-2009-2010 ve 2011 yıllarında kullandığı kredilerin akabinde dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, yapılan kesintilerin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, 2.051,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu kesintilerin yasa ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davacı, davalı banka ile yapılan kredi sözleşmesi gereğince kredi kullandığını, ödenmeyen kredi borcu nedeni ile banka nezdindeki emekli maaşına bloke konulduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Yargılama aşamasında, mahkemece davalı bankaya, banka tarafından konulan blokenin ikinci bir yazıya kadar tedbiren kaldırılmasına ilişkin 7.2.2008 tarihli yazı üzerine banka tarafından mahkeme kararı doğrultusunda maaşa konulan blokenin kaldırıldığı bildirilmiştir. Mahkemece, bu yazı gerekçe gösterilerek davanın konusuz kaldığı kabul edilmiştir. Ancak davacının maaşına konulan blokenin mahkemenin yazısı üzerine tedbiren kaldırıldığı açık olduğuna göre, uyuşmazlığın çözümlendiğinin kabulüne olanak yoktur. Bu nedenle, taraflar arasındaki sözleşme istenmeli, taraf delilleri toplanmalı ve davacı iddiası konusunda gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir....
Maddesine göre evrak üzerinde ve 355. maddesi uyarınca da istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin yönlerden yapılan inceleme sonucunda: Her ne kadar davacı taraf hakkında davalı şirket tarafından tahakkuk işleminin ve kesintilerin haksız olduğunu ileri sürerek menfi tespit ve istirdat talebinde bulunmuş ise de; davanın esası bakımından haklılığını yaklaşık olarak ortaya koyabilecek nitelikte hiçbir belge ve delil ibraz etmediğinden, olayda ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli HMK'nun 389/1 maddesindeki şartların ve yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı görülmekle, yerel mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Şubesinde bulunan emekli maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasına ve emekli maaş hesabından kesilen 1.350,84 TL'nin iadesine karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Davanın bankanın bireysel kredi müşterisi ve kart hamili tarafından bankaya karşı açılması karşısında 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 44/1 ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu’nun 22-23. maddelerinde yer alan düzenlemeler uyarınca davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin mahkemenin görevine yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, taraflar arasında akdedilen bireysel kredi sözleşmesi ve kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesilen paranın iadesi istemine ilişkindir....