Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemesi'nin 22/09/2020 tarih ve 2018/250 Esas 2020/343 Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Müvekkilinin davalı bankaya borçlu olduğunu, borcundan dolayı davalı bankanın müvekkili aleyhine Adana 6. İcra Müdürlüğünün 2016/3029 ve 8. İcra Müdürlüğünün 2016/2178 ile 2016/2180 esas sayılı dava dosyasında 3 ayrı takip başlattığını, icra dosyasından haciz konulamayacağını bilen davalı banka müvekkilin TR25 Iban numaralı hesabından aylık 1/4 oranında emekli maaşına bloke koymak suretiyle kesinti yaptığını, bu kesintilerin icra dosyaları vasıtası ile olmadığını, kesintilerin iadesi ve blokenin kaldırılması için Mersin 2....

Hukuk Dairesi tarafından her ne kadar, kesinti konusu krediler ticari kredi olduğu gibi esasen uyuşmazlık mevduat hesabına konulan blokenin kaldırılması ve kesintilerin iadesi istemine ilişkin olduğundan bankacılık işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, davacının davada menfi tespit talebinin bulunmadığı, kredi ile ilgili bir uyuşmazlığın davada mevcut olmadığı, dolayısıyla kredi sözleşmesinin uyuşmazlık dışı bulunduğu açıktır. Dolayısıyla, kredi türünün ticari kredi olmasıın veya olmamasının davaya bir tesiri bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; tüketici işlemlerinden kaynaklanan talep ve davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar hakkında istinaf incelemesini yapma görevi İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 01/07/2022 tarihli ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ......

    , davalı bankadan kullanmış olduğu kredilerinin tasfiyesine yönelik mahsup edildiğini, banka tarafından davacının emekli maaşından yapılan kesintilerin dayanağının davacı tarafından verilen talimat ve taahütname olduğu nazarı dikkate alındığında, davalı banka tarafından yapılan kesintilerin haksız olduğundan söz etmenin mümkün olmadığını, kesintilerin kanuna uygun hukuki işlemler olduğunu, davacının söz konusu talepleri, davalının alacağının tahsilini zorlaştırmak ve haksız kazanç elde etme amacı taşıdığını, davacının tahsil edilen maaşının yanı sıra faizinin de birlikte talep edilmesinin kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Bu kez davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 1-Dava, davacının maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davacının müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı kredi sözleşmesinin ticari kredi olduğu, sözleşmenin 67. maddesinde davalı bankanın rehin ve mahsup hakkının düzenlendiği, davalı bankanın bu kapsamda yapmış olduğu kesintilerin iadesinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nın 83/a maddesinde haczi caiz olmayan mallar ve haklar ve kısmen haczi caiz olan şeyler bakımından aynı Yasa'nın 82. ve 83. maddelerinde yazılı mal ve hakların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların muteber olmadığı belirtilmiştir....

      dayanaktan yoksun ve usulsüz olarak konan blokenin tamamen kaldırılmasına, dava tarihine kadar davacının gazi malül emekli maaş hesabından yapılan haksız ve usulsüz tüm kesintilerin davacıya yasal faiziyle birlikte geri ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davacının bankadan tüketici kredisi kullandığı, sözleşmede bankanın takas, mahsup, virman yetkisinin bulunduğu, davacının da kredi taksitlerinin hesabından kesilmesi için talimat verdiği gerekçesiyle, kredi çekilen ... Şubesi yönünden talebin reddine karar verilmiştir....

          hususları birlikte değerlendirildiğinde emekli maaşından yapılan kesintilerin usulsüz olup iadesi gerektiğini, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 93/1 maddesi ile İİK'nun 83....

            İstinaf Sebepleri Davacı vekili, emekli maaşının haczedilemeyeceğini, verilen muvafakatın geçersiz olduğunu, bloke ve kesintinin hukuka aykırılığına dair yargı kararları bulunduğunu belirterek kararın istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Davacı vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz talebinde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili, tüm emekli maaşının kesildiğini fazla ödeme yaptığını, kesintilerin hukuka aykırı olduğunu, muvafakatın geçersiz kabul edilmesi gerektiğini, yargı kararlarına aykırı karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tüketici kredisi borcu nedeniyle emekli maaşına konulan blokenin iptali ve yapılan kesintinin iadesi istemine ilişkindir. 2....

              İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava; davacının emekli maaşına konulduğu iddia edilen blokenin kaldırılması ve kesintilerin iadesi talebine ilişkindir....

              Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; .... Şubesi tarafından bankaya olan kredi borcu nedeniyle kredi kartı üyelik sözleşmesi gereği, .... tarafından davacıdan yapılan kesintilerin toplu olarak iadesi için davacı adına banka hesabına yatan paranın bloke edilerek kredi kartı borcuna mahsup edildiği, sonradan yapılan kesintilerin toplu olarak yatırılmasıyla oluşan meblağın 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi, İİK'nın 82. ve 83. maddeleri uyarınca haczedilmezlik kapsamında kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiş, mahkemece dava değerinin 1.200,00 TL olduğu ve temyiz sınırının altında kaldığı gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Ek kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu