(İİK m.283/1) BK 19. maddesine dayalı muvazaa davası ile muvazaa nedeni ile hüküm ve sonuç doğurmayan işlemlerin iptali istenir. Borçlu tasarruf ve idare yetkisi kendisinde kalmak üzere malı üçüncü kişiye devrediyor ise devretme iradesi olmadığı için işlem muvazaalıdır ve iptal davası açılır. Ancak ortada bir inanç anlaşması var ise anlaşma gereğince mülkiyet geçerli şekilde karşı tarafa geçeceği için tasarrufun iptali davası açılır. Bu olayda alacaklıya zarar verme kastı vardır. Bu anlamda alacaklı borçlunun iradesini göz önüne alır. Aslında malı borçlu devretmek istemiyor mu, yoksa alacağın tahsilini önlemek için mi devretti? Alacaklının bu soruya vereceği cevaba göre ya BK 19. maddesine dayalı dava ya da İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı dava açar. Muvazaa olmadan da salt alacaklıları zarara uğratmak için devir yapılabilir. Tasarrufun iptali davası, ayni nitelikte olmayıp kişisel bir dava olduğu halde, muvazaa davası ayni nitelikte bir davadır....
Bilindiği üzere dairemiz, muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davalarını incelemekle görevlidir. Nitekim muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davaları kaynağını 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı içtihadı birleştirme kararından almaktadır. Söz konusu karar, sadece taşınmazlara ilişkin bir karar olup ancak taşınmazlara yönelik muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında uygulanmaktadır. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 2015/8732 Esas 2018/8554 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere araçlar, trafik kaydına tescil edilseler dahi 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı araç devirleri açısından uygulanamayacak ve bu sebeple muris muvazaasına dayalı olarak iptal davası açılamayacaktır. Ancak, araç devirlerinde TBK.nun 19. maddesine istinaden genel muvazaa iddiasına dayalı olarak dava açılabilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptal davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın BK'nun 18. maddesi uyarınca muvazaalı işlem yapıldığı iddiasına dayalı tapu kaydının iptali istemine ilişkin olduğu, İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açıldığı, oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçladığı, kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişilerin tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebileceği, 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi...
Dava TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaalı işlem yapıldığı iddiasına dayalı tapu kaydının iptali ile borçlu adına tescili istemine ilişkindir. Bir davada taraflarca ileri sürülen maddi olguların hukuki değerlendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....
BORÇLAR KANUNU [ Madde 18 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 511 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 514 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 74 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak miras bırakanları Zekeriya'nın tapuda adına kayıtlı taşınmazdaki payını davalı 3. eşine mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürüp, payları oranında tapu iptal, tescil olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, taşınmaz üzerindeki binanın yapımı sırasında murise maddi olarak katkıda bulunduğunu, ayrıca yıllarca murise baktığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, işlemlerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Kabule göre; mahkemece Borçlar Kanunu 19 a göre değerlendirme yapılarak karar verilmiştir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nin 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir....
BK 19. madde gereği ve İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca ve davalı anne ve çocukları arasındaki muvazaalı işlemlerle BK 19. madde ruhuyla muvazaalı şekilde müvekkilinden mal kaçırdığı çok açık olduğundan müvekkilinin davalı Hakan’dan boşanmış olup nafaka ve tazminatlarını da alamamış olduğu maddi durumunun son derece kötü olması sebebiyle teminatsız olarak T2 görürse dava konusu taşınmazın üzerine tedbir konulmasını talep ettiklerini, bu sebeplerle borçlu- davalı T6 tarafından diğer davalılar Borçlu Hakan'ın annesi T3’in ve Sabahat'ın diğer oğlu Borçlu Hakan'ın kardeşi T4 dava konusu Kütahya/Gediz Dayınlar Mahallesi 224 ada 2336 parsel’deki taşınmazın muvazaalı şekilde satış tasarruf işlemlerinin Balıkesir 1....
Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nun 277. ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....
Mülga Borçlar Kanunu'nun (BK'nın) 18. maddesinde düzenlenen genel muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak bir işlemin iptal edilmesini, hukuksal yararı bulunan her ilgili talep edebilir. Tasarrufun iptali davası, aynî nitelikte olmayıp kişisel (şahsî) bir dava olduğu hâlde, muvazaa davası aynî nitelikte bir davadır. Muvazaanın kanıtlanması hâlinde dava konusu mal, borçlunun mal varlığından hiç çıkmamış hâle gelir. Muvazaa iddiası, zamanaşımına bağlı olmadan ileri sürülebildiği hâlde, iptal davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren en geç hak düşürücü süre olan beş yıl içinde açılması gerekir (İİK m.284). İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılmış iptal davasının amacı, alacaklının davaya konu mal üzerinde, cebri icra yolu ile alacağı miktarla sınırlı olarak hakkını almasını sağlamaktır. İİK’nın 277. ve izleyen maddelerindeki iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere göre muvazaaya dayalı olarak iptal davası açmasına engel değildir....
Dava, TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları, İİK ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; BK 19 vd maddelerine dayalı alacağın tahsiline yönelik muvazaa davasında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "muvazaa" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davalarda kıyasen İİK'nın 281/2 maddesi uygulanır. İİK'nın 281/2. maddesinde "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir olunur. Şu kadar ki, davanın, elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez" hükmü yer almaktadır....