Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayetçinin başvurusu, kendisine gönderilen İİK’nun 89/1, 89/2 ve 89/3. maddeleri kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin olup, mahkemenin haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğuna dair kabulü yerinde ise de; şikayetçiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edilmemiş ise, birinci haciz ihbarnamesine ıttıla tarihine göre süresinde itiraz edilmesi halinde artık şikayetçiye ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılamayacağından, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi de yok hükmünde olduğundan ilk haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin şikayetçi tarafından bildirilen ıttıla tarihine göre düzeltilmesi ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan reddedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

    Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından müvekkiline gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulsüz olması sebebiyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, buna bağlı olarak ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline, müvekkili aleyhine yapılan işlemlerin durdurulmasına ve hacizlerin fekkine karar verilmesinin talep edildiği, icra dosyasının incelenmesinde; birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin önce davacının adresine normal yoldan tebliğe çıkartıldığı, çıkartılan ilk tebligatların bila tebliğ iade gelmesi üzerine adresin aynı zamanda davacının mernis adresi olması sebebiyle bu defa mernis adresi olduğuna ilişkin gerekli şerhler verilmek suretiyle yeniden tebliğe çıkartıldığı ve birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin davacıya TK'nun 21/2 maddesi gereğince usulüne uygun tebliğ edildiği, kaldı ki, bir an için haciz ihbarnameleri tebliğinin usulsüz olduğu kabul edilse dahi dava dilekçesinde de...

    Mahkemece; davaya konu icra dosyası kapsamında davacı yanca birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz edilmesine rağmen davalı yanca davacı bankaya üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiği, yargılama sırasında haciz ihbarnamelerinin davalı istemi üzerine fekkedildiği, böylece davanın konusuz kaldığından bahisle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ancak birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraza rağmen üçüncü haciz ihbarnamesinin çıkarılması sonucu davalının dava açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle davalı yanın yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2020/1965 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacının 89 haciz ihbarnamelerinin iptali şikayetinin 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihine göre 24/11/2021 tarihinde yapılan şikayetin hak düşürücü süreden reddine, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerindeki tutarın 89/1 haciz ihbarnamesindeki miktara uygun olmadığı ve aralarında çelişki bulunduğuna ilişkin şikayetin kabulü ile 89/2 ve 89/3 ihbarnamelerinin 89/1 ihbarnamesine uygun hale getirilmesi ile borç miktarının 40.204,78 TL olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve birinci haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğu, buna bağlı olarak ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin geçersiz olduğu, kısmen kabule rağmen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

      İcra Müdürlüğü'nün 2015/4377 sayılı icra dosyasından gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun düzenlenmediğini, ihtiva etmeleri gereken hususları içermediklerini, 11/11/2015 tarihli cevabın itiraz olarak kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek haciz ihbarnamelerinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 89. maddesi ile İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliğinin 42. ve 43. maddelerinde birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin ihtiva etmesi gereken hususlar açıkça belirtilmiştir.....

        Somut olayda, şikayetçinin başvurusu, kendisine gönderilen İİK’nın 89/1, 89/2 ve 89/3. maddeleri kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine ilişkin olup, bölge adliye mahkemenin birinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olduğuna dair kabulü yerindedir. Ne var ki; şikayetçi tarafından ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin de usulsüz olduğu iddia edilmiş olup, bu duruma üçüncü haciz ihbarnamesi tebliği (11.09.2017) ile muttali olunacağından şikayetçinin ikinci haciz ihbarnamesine yönelik tebligat usulsüzlüğü iddiası (14/09/2017) süresindedir ve incelenmesi gerekir....

          Üçüncü haciz ihbarnamesinde ise borç miktarı davacı/3. kişi lehine olacak şekilde 542.112,49- TL olarak gösterilmiştir. Yönetmeliğin 44. maddesine göre, ücüncü haciz ihbarnamesinde, ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin yazılması gerektiği belirtilmiş, davacıya gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinde ise ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi yanlış yazılmış ise de, bu husus esasa etkili değildir. Diğer yandan ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde yazılı miktarların birinci haciz ihbarnamesindeki borç miktarını aşması halinde, haciz ihbarnamelerinin bu nedenle tümden iptali gerekmeyip, sadace birinci haciz ihbarnamesini aşan kısımların iptali ile yetinilmelidir....

          Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu hakkında yapılan takip neticesinde davacı tarafa birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, süresi içinde itiraz edilmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Davalı vekili; birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine karşı davacı yanca usulüne uygun şekilde itirazda bulunulmaması nedeniyle anılan itirazlara icra dosyasında rastlanmadığını ve bu nedenle üçüncü haciz ihbarnamesinin davacıya gönderildiğini, dava açıldıktan sonra müvekkilinin istemi üzerine birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin fekkedildiğini ve böylece davanın konusuz kaldığını bildirerek, konusu kalmayan dava hakkında hüküm tesisine yer olmadığına ve müvekkilinin yargılama giderleriyle vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini istemiştir....

            İcra Müdürlüğünün 2020/5707 Esas sayılı dosyasından müvekkili şirket adına 02/09/2020 tarihli birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, daha sonra diğer müvekkili T1 ismi eklenmek suretiyle her iki müvekkili adına 25/09/2020 tarihli ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkili T1 adına birinci haciz ihbarnamesi gönderilmeksizin, ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğinden, müvekkili T1 açısından ikinci haciz ihbarnamesinin yok hükmünde olduğunu, müvekkili şirket adına gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, haciz ihbarnamelerinin İİK'nın 89. maddesi ve Yönetmeliğin 42. ve 43. maddelerinde düzenlenen asli unsurları içermediğini ve yazılı şekil şartının yerine getirilmediğini belirterek, 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu