Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sigorta ve Bireysel Emeklilik Aracılık Hiz. A.Ş. ile 40.000 adet poliçe tanzim edilmesi ve bu amaçla davalı ... Sigorta ve Bireysel Emeklilik Aracılık Hiz. A.Ş. tarafından 40.000 adet poliçe haline gelmemiş boş sertifikanın müvekkiline teslimi hususunda anlaşıldığını, sözleşme bedeli olan 140.868 TL'nin 9 adet çek karşılığında ödeneceğini, bu çeklerin tamamının ... Sigorta ve Bireysel Emeklilik Aracılık Hiz. A.Ş.'ye teslim edildiğini, davalının akte aykırı hareketinden sonra 09.01.2013 tarihinde müvekkilinin akti feshettiğini davalı acenteye bildirdiğini, ancak davalının çekleri tahsile devam ettiği gibi daha önce tahsil ettiği çekleri de iade etmediğini ileri sürerek müvekkilinin yaptığı ödemelerin sözleşmenin fesih tarihi olan 09.01.2013'ten itibaren işleyecek bankaların mevduata uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte istirdadını, davalının elinde bulunan çeklerin iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Sigorta ve Bireysel Emeklilik Aracılık Hiz....

    Davalı, davacının . . tarafından bankadan çekilen 20.01.2012 tarih 30.000.00TL meblağlı Bireysel (Tüketici) Krediye kefil olduğu gibi aynı tarihli Bireysel Bankacılık Kredi, Ürün ve Hizmet Paket Sözleşmesine de kefil olduğunu, Bireysel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı kredi taksitleri zamanında ödenmeyince banka tarafından davacı ve sözleşme borçlusuna ihtar gönderildiğini, ihtar sonrası Bireysel Kredi borcunun davacı tarafından ödenerek kapatıldığını ancak ihtara rağmen kredi kartı ve ek hesap borcu ödenmeyince icra takibi başlatıldığını, bu takipten sonra davacının borcu yapılandırma talebinde bulunduğunu, yapılandırmanın iki taksitini ödediğini ancak ödemeye devam etmeyince icra takibine devam edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

      Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; günümüzde bu konudaki yaygın kanının bireysel iş sözleşmeleri ve Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin bire bir, tek tek ya da bütün olarak değil, konuların gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiği yönünde olduğunu, örneğin bireysel iş sözleşmesindeki ücret ve ekleri ile ilgili hükümlerin, Toplu İş Sözleşmesinde yer alan ücret ve eklerine ilişkin düzenlemelerle, benzer şekilde, izin hakkına ya da ihbar önellerine ilişkin hükümlerin de karşılıklı olarak ve bütüncül bir nazarla karşılaştırılması gerektiğini, bu karşılaştırma neticesinde, işçinin ücret ve ekleri açısından daha lehe olan hükümler içermesi halinde, bireysel iş sözleşmesinin ücret konusundaki hükümlerinin geçerliliğini sürdürdüğü kabul edilmesi gerektiğini, bu yönde bir karşılaştırma yapılırken ücrete ilişkin lehe olan hükümlerin bir kısmının Toplu İş Sözleşmesinden bir kısmının ise bireyselsözleşmesinden alınarak sonuca gidilmesi doğru olmadığını, davacıya ait bordrolar incelendiğinde...

      Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; günümüzde bu konudaki yaygın kanının bireysel iş sözleşmeleri ve Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin bire bir, tek tek ya da bütün olarak değil, konuların gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiği yönünde olduğunu, örneğin bireysel iş sözleşmesindeki ücret ve ekleri ile ilgili hükümlerin, Toplu İş Sözleşmesinde yer alan ücret ve eklerine ilişkin düzenlemelerle, benzer şekilde, izin hakkına ya da ihbar önellerine ilişkin hükümlerin de karşılıklı olarak ve bütüncül bir nazarla karşılaştırılması gerektiğini, bu karşılaştırma neticesinde, işçinin ücret ve ekleri açısından daha lehe olan hükümler içermesi halinde, bireysel iş sözleşmesinin ücret konusundaki hükümlerinin geçerliliğini sürdürdüğü kabul edilmesi gerektiğini, bu yönde bir karşılaştırma yapılırken ücrete ilişkin lehe olan hükümlerin bir kısmının Toplu İş Sözleşmesinden bir kısmının ise bireyselsözleşmesinden alınarak sonuca gidilmesi doğru olmadığını, davacıya ait bordrolar incelendiğinde...

      Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; günümüzde bu konudaki yaygın kanının bireysel iş sözleşmeleri ve Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin bire bir, tek tek ya da bütün olarak değil, konuların gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiği yönünde olduğunu, örneğin bireysel iş sözleşmesindeki ücret ve ekleri ile ilgili hükümlerin, Toplu İş Sözleşmesinde yer alan ücret ve eklerine ilişkin düzenlemelerle, benzer şekilde, izin hakkına ya da ihbar önellerine ilişkin hükümlerin de karşılıklı olarak ve bütüncül bir nazarla karşılaştırılması gerektiğini, bu karşılaştırma neticesinde, işçinin ücret ve ekleri açısından daha lehe olan hükümler içermesi halinde, bireysel iş sözleşmesinin ücret konusundaki hükümlerinin geçerliliğini sürdürdüğü kabul edilmesi gerektiğini, bu yönde bir karşılaştırma yapılırken ücrete ilişkin lehe olan hükümlerin bir kısmının Toplu İş Sözleşmesinden bir kısmının ise bireyselsözleşmesinden alınarak sonuca gidilmesi doğru olmadığını, davacıya ait bordrolar incelendiğinde...

      Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; günümüzde bu konudaki yaygın kanının bireysel iş sözleşmeleri ve Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin bire bir, tek tek ya da bütün olarak değil, konuların gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiği yönünde olduğunu, örneğin bireysel iş sözleşmesindeki ücret ve ekleri ile ilgili hükümlerin, Toplu İş Sözleşmesinde yer alan ücret ve eklerine ilişkin düzenlemelerle, benzer şekilde, izin hakkına ya da ihbar önellerine ilişkin hükümlerin de karşılıklı olarak ve bütüncül bir nazarla karşılaştırılması gerektiğini, bu karşılaştırma neticesinde, işçinin ücret ve ekleri açısından daha lehe olan hükümler içermesi halinde, bireysel iş sözleşmesinin ücret konusundaki hükümlerinin geçerliliğini sürdürdüğü kabul edilmesi gerektiğini, bu yönde bir karşılaştırma yapılırken ücrete ilişkin lehe olan hükümlerin bir kısmının Toplu İş Sözleşmesinden bir kısmının ise bireyselsözleşmesinden alınarak sonuca gidilmesi doğru olmadığını, davacıya ait bordrolar incelendiğinde...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi KARAR Taraflar arasında bireysel emeklilik sözleşmesi bulunduğu ve uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklandığı anlaşıldığından kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi uyarınca 11. Hukuk Dairesi’nindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 2.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, bireysel emeklilik sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle, dosyanın görevli Yargıtay 17 . Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 08.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının hem bireyselsözleşmesinden hem de TİS'den kaynaklı ücret farkını talep ettiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının hem TİS hem de bireyselsözleşmesinden kaynaklı ücret farkı taleplerinin hukuka aykırı olduğunu, davacının ücreti yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmekte olduğundan ve TİS'e göre ödenen miktarlar ilgilinin bireysel sözleşmesine göre ödeme yapılsaydı ödenecek tutardan fazla olduğundan TİS sözleşmesindeki ücrete ilişkin hükmün bireysel sözleşmesindeki hükme nazaran daha lehe olduğunu, işçinin dava ile bireysel iş sözleşmesine göre talep ettiği alacaklara ilişkin hukuki bir menfaati bulunmamakta olup davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, dava dilekçesinde iddia edilenin aksine davacının ücreti 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete % 4 zam uygulanmadığını, 2018 ücreti korunarak %4 oranında zam yapıldığını, ücret düşümü söz konusu olmadığından davacının...

          A.Ş. ile müvekkili arasında imzalanan 11.04.2013 tarihli devir sözleşmesi ile bireysel bankacılık bölümünün devralındığını, 07.04.2006 tarihinde işe başladığını, 28.04.2014 tarihinde ayrıldığını, kendi iradesi ile iş akdini feshettiğini, istifa nedeniyle işten ayrılış bildirgesi düzenlendiğini, emeklilik tahsis müracaatında bulunmadığını, yeni işe girdiğini, kıdem hak kazanma hususunu emeklilik nedeniyle işten ayrılma olarak değerlendirdiğini, istifa dilekçesini bu yönü ile geçerli hale getirmeye çalıştığını, kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının kendisinden kaynaklı mesaisini aşan çalışması var ise bunun işverenin zorunlu tuttuğu bir çalışma olmadığını, bu yönde bir talimatın olmadığını, davacının fazla mesai yaptığı durumlarda karşılığının ödendiğini ve iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu