Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 103 ada ... parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki “bu taşınmaz ve üzerindeki bir katlı bina ... yıldan beri ... kızı ...’nin kullanımındadır” şeklindeki şerhin iptaline; bu parselde davacı ... lehine tasarrufçu şerhi oluşturulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....

    Yine miktar fazlasının Hazineye ait olacağı yönündeki şerhin varlığını devam ettirmesi, bir başka ifadeyle kayıt maliklerince şerhin terkini konusunda bir dava açılarak başarıyla sonuçlanmamış ya da kayıt miktar fazlasının Hazineye ait olacağı yönündeki şerhin kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 3402 sayılı Kanun'un 12/3, keza ek 4/3 maddesi hükümlerince öngörülen yasal süre içerisinde şerhin terkini talebinde bulunulmaması ve şerhin varlığını koruması gerekir. 4. Öte yandan mülkiyet sahibi olan kayıt malikinin kadastro tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık süre içerisinde şerhin iptali isteğinde bulunmaması halinde sicilde var olan bu şerhin sağladığı hakkın göz ardı edilemeyeceği, bir başka ifadeyle şerh varlığını koruduğu sürece şerhin sağladığı haktan şerh lehtarının yararlanacağı açıktır. 5....

      Davacı bu davada, davalıdan satın alınan taşınmazda bulunan hazine fazlalığına ilişkin şerhin kendisi tarafından ödenip kaldırıldığını öne sürerek ödenen bedelin tahsilini istemiştir. Mahkemece, dava konusu alacağa dayanak yapılan 15.11.2005 tarihli tutanak adı verilen sözleşmenin ... ile ... arasında düzenlendiği, ...' ın dava 2012/1331-9048 konusu taşınmazı ilk satın aldığı tarihte, davacı şirket adına aldığına dair dosyaya herhangi bir belge sunulmadığı ve davacı ile davalı arasında sözleşme bulunmadığı, alacağın temlikinin de gerçekleşmediği gibi taşınmazda paydaş olmayan davalının, söz konusu taşınmazdaki hazine fazlalığını satın alıp, taşınmazın beyanlar hanesindeki fazlalık şerhini terkin ettirmesinin mümkün olmaması nedeniyle sözleşmenin uygulama kabiliyetinin bulunmadığı, hazine fazlalığı değerinin yüksek ödenmesinde davalının herhangi bir kusurunun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        İdaresi davaya asli müdahil olmuş ve dava konusu parselin tamamının ...... sayılan yerlerden olduğunu ve ...... sınırları içerisinde kaldığını ileri sürerek tespitin iptaline, taşınmazın ...... vasfı ile ...... adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesindeki zilyedlik şerhinin terkinine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu; 1- ......nin açmış olduğu şerhin iptali davasında kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesinin boş olup herhangi bir muhdesat beyanı bulunmadığından konusuz olan beyanlar hanesindeki şerhin iptali davasının reddine, 2- Birleşen dosyada davacı ...'in kadastro tespitine itiraz ve tescil davasının reddine, 3- Asli müdahil .........

          Mahkemece sadece görevsizlik karar verilmekle yetinilerek taşınmazın sicilinin açık bırakılması isabetsiz ve bozma nedeni ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, kararın hüküm fıkrasının 2. maddesinin sonuna “esasın bu şekilde kapatılmasına” sözcüklerinden sonra gelmek üzere “dava konusu 40 ada 27 sayılı parselin beyanlar hanesindeki şerhin aynen bırakılmak suretiyle tespit gibi Hazine adına tesciline” sözcüklerinin yazılmak suretiyle ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın talep halinde temyiz eden Orman İdaresine iadesine, 29.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Köyü çalışma alanında bulunan 461 ada 393 parsel sayılı 1.481,80 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 2007 tarihinden itibaren ...'nın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 461 ada 393 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarının beyanlar hanesindeki "parsel üzerindeki bahçe ... oğlu ...'nın kullanımındadır" şeklindeki şerhin iptali ile taşınmazın davacının zilyetliğinde olduğunun taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              nun tüm mirasçılarının kullanımında olduğu iddiasına dayanak tapunun beyanlar hanesindeki şerhin bu şekilde düzeltilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, tapunun beyanlar hanesinde "zeytin ağaçlarının sahibi ... oğlu ...'dur" şeklinde yer alan kaydın iptali ile “... ... ... mirasçıları ..., ..., ... ve ... olarak tesciline” şeklinde yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak dava açıldıktan sonra mülkiyet satın alma nedeni ile davalı Hazine'den davalı ...'ya geçtiğine göre, Hazinenin mülkiyetinde olmayan taşınmaz yönünden beyanlar hanesinde kullanımın şerhi verilmesi mümkün olmadığından davanın zilyetlik tespiti davasına dönüştüğünün kabulü gerekir....

                Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda Hasan tarafından açılan davanın kabulü ile, 190 ada ... parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 02.....2015 tarihli rapor ve ek ... nolu krokisinde sarı kalem ve (A1) harfi ile gösterilen 822,90 metrekarelik kısmı ve sarı kalem ve (A2) harfi ile gösterilen ....647,88 metrekarelik kısmı için beyanlar hanesindeki "iş bu taşınmaz ve üzerindeki fındık ağaçları 1990 yılından beri ... ... kızı ..., ... ... kızı ..., ... kızı ...'nın müşterek kullanımındadır" şeklindeki şerhin iptali ile taşınmazın yukarıda belirtilen 822,90 metrekarelik ve ....647,88 metrekarelik kısmının davacı ...'nın fili kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerhine, müdahil davacı ...'...

                  Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, tarafların paydaş olduğu ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan iki adet binanın davacıya ait olduğunu, ayrıca tapunun beyanlar hanesindeki ''Kargir ev ...'ya aittir '' şeklindeki şerhin imardan önceki taşınmaza ait olduğunu, yanlışlıkla dava konusu taşınmazın tapu kaydına aynen aktarıldığını açıklayarak taşınmaz üzerinde bulunan binaların davacıya ait olduğunun tespitine, beyanlar hanesindeki şerhin terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, ortaklığın giderilmesi davasında sunulan bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen ön taraftaki binanın davacıya ait olduğuna bir itirazlarının olmadığını, ancak raporda (B) harfiyle gösterilen arka taraftaki binanın davalının pay satın aldığı ...'...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapu iptal ve tescile, beyanlar hanesindeki şerhin silinmesine ilişkindir. Yerel mahkeme, Dairemizin 02.02.2006gün ve 2005/11422-760 sayılı bozma kararına karşı önceki kararında direnmiştir. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 15. maddesi uyarınca, temyiz incelemesi Yüksek Hukuk Genel Kurulunun görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Hukuk Genel Kuruluna intikali sağlanmak üzere, Yüksek Birinci Başkanlığa Gönderilmesine 19/04/2007 günü oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu