Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAYIT DÜZELTİM İSTEMLİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava 6831 Sayılı Yasanın 2/B.maddesi uyarınca taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava, beyanlar hanesindeki muhtesat kaydının terkini isteğine ilişkindir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerindeki arz malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise TMK’nun 722, 724. ve 729. maddelerinde açıklanmıştır. Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi olanak sağlamaktadır....

      Davacı ... çekişme konusu taşınmazın müşterek muris ...’dan intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak taşınmazın tüm mirasçılar adına tescili, taşınmaz üzerindeki duvarın kendisi tarafından yapıldığının beyanlar hanesine şerh verilmesi ve beyanlar hanesindeki şerhin ... olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişme konusu 104 ada 46 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline, taşınmazın kuzey sınırındaki duvarın muhdesat olarak davacı ...’a ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve davalılar ... ile ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ...... ve ......... Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 10.01.2013 tarihli dava dilekçesi ile; ..... İlçesi, ...... Mahallesinde bulunan 190 parsel sayılı taşınmazın tapuda kendi adına kayıtlı olduğunu, ancak, beyanlar hanesinde “2924,59 m2'lik kısmın eylemli orman haline dönüşmüştür.” şerhinin bulunduğunu, taşınmazın eylemli orman olmadığı ve bahçe vasfında olduğunu ileri sürerek, beyanlar hanesindeki eylemli orman şerhinin silinmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile; ..... İlçesi, .........

          İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve kesinleşmiş orman kadastrosu ve 2/B tutanaklarının ve haritasının uygulamasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirlenmiştir. Bu durum tarafların da kabulündedir. Davacı, taşınmazın 872 m2 bölümünün kendi kullanımında olduğu halde tapu kaydının beyanlar hanesinde tamamının davalı Sevin Tuncer kullanımında olduğunun yazıldığı, beyanlar hanesindeki şerhin silinerek 872 m2 bölümünün kendisinin kullanımında olduğunun yazılmasını, davalının duvar çekmek suretiyle bu bölüme yaptığı el atmanın önlenmesini istemektedir....

            Davacı ..., 159 ada 19 parselin kenarından yol geçtiğinin tespiti, 159 ada 21 parselin niteliğinin bahçe olarak düzeltilmesi ve 159 ada 21 parselin bir bölümünü kendisinin geriye kalan bölümünü de kardeşi ...’nın ayrı ayrı kullandıklarından zeminde kullandıkları şekilde zilyet oldukları şerhinin verilmesi istemiyle dava açmıştır.Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 159 ada 21 parselin beyanlar hanesindeki taşınmazın ... çocukları ... ve ...’nın zilyetliğinde olduğu şerhi silinerek bunun yerine ... ve orman bilirkişi kurulu tarafından ortak düzenlenen krokili raporda 159 ada 21 parselin (A) ile işaretlenen bölümünün ...’nın, (B) ile işaretlenen kesiminin ...’nın zilyetliğinde olduğu açıklamasının yazılmasına diğer istemlerin reddine, 159 ada 19 parselin tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....

              Uygulamada kısaca «muhdesat şerhi» olarak bilenen bu tür işlemlerle genellikle hak sahibi kişinin durumunun üçüncü kişilere duyurulması veya bildirilmesi amaçlanır. Ne var ki; 3402 sayılı Kadastro Kanunun 33. maddesi gereğince Kadastro Kanununun 19. maddesi, kadastro uygulamasının yapılmadığı yerlerde uygulanamaz. Kısaca söylemek gerekirse, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19. maddesinden yararlanılarak kadastro çalışma alanı dışındaki Genel Mahkemede görülen bir davada yasanın 19. maddesine göre iş ve işlem yapılma olanağı yoktur. Dolayısıyla mahkemenin hukuki yararı yokluğu nedeniyle tespit talebini ve muhdesat şerhinin kütüğün beyanlar hanesinde göstermesi istemini reddetmesinde yasaya aykırılık yoktur. Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen yönler daha önce temyiz nedeni yapılmıştır. Yerel mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve dosya içeriği yukarıda yazılı nedenlerle de usul ve yasaya uygundur....

                Uygulamada kısaca «muhdesat şerhi» olarak bilenen bu tür işlemlerle genellikle hak sahibi kişinin durumunun üçüncü kişilere duyurulması veya bildirilmesi amaçlanır. Ne var ki; 3402 sayılı Kadastro Kanunun 33. maddesi gereğince Kadastro Kanununun 19. maddesi, kadastro uygulamasının yapılmadığı yerlerde uygulanamaz. Kısaca söylemek gerekirse, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19. maddesinden yararlanılarak kadastro çalışma alanı dışındaki Genel Mahkemede görülen bir davada yasanın 19. maddesine göre iş ve işlem yapılma olanağı yoktur. Dolayısıyla mahkemenin hukuki yararı yokluğu nedeniyle tespit talebini ve muhdesat şerhinin kütüğün beyanlar hanesinde göstermesi istemini reddetmesinde yasaya aykırılık yoktur. Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen yönler daha önce temyiz nedeni yapılmıştır. Yerel mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve dosya içeriği yukarıda yazılı nedenlerle de usul ve yasaya uygundur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL, YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 7442 parsel sayılı taşınmaza komşu parsel maliki davalının ahır ve samanlık yapmak suretiyle müdahalede bulunduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisile karar verilmesini istemiş; yargılama aşamasında ecrimisil isteğinden feragat etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; temyize konu hükmün taraflara usulüne uygun tebliğinin yapıldığı ve yasal süresi içinde temyiz edilmediği gerekçesiyle mahkemece 06.07.2010 tarihinde kesinleşme şerhi verilmiş ise de; davalı ...'a yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, dosyaya sunulan belgelerden anlaşılmakla, mahkemece davalı ...'...

                    Madde uygulamasıyla tapu sahibi adına orman rejimi dışına çıkarıldığı yönünde Hazine ve ... Hardıç arasında kesin hüküm oluşturduğu, kesin hükümden ırsi ardıl ...'ında yararlanacağı gerekçesiyle reddedilmiş ve temyiz üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesince onanarak 21.10.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Temyize konu dosyada mahkeme, dava konusu taşınmazın orman rejimi dışına çıkarılan sahada kalmakla birlikte ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.11.2007 gün 2007/329-522 sayılı kesin hükmüyle Hazinenin taşınmaz üzerinde hakkının kalmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 644 parselin beyanlar hanesindeki "6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca 1.260 m2'sinin tamamı orman sınırı dışına çıkartılan sahada kalmaktadır" şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, beyanlar hanesindeki 2/B şerhinin silinmesi istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu