nin kazanç kaybı ve bakıcı giderleri gibi maddi zararlara uğradığını, bedensel kazanma gücünü kaybettiği gibi geçiçi iş göremezliğe de maruz kaldığını, diğer davalı sigorta şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sorumlu olduğunu ileri sürerek davacının bedensel kazanma gücünün kaybı sebebiyle uğradığı maddi tazminat miktarının tespit edilmesini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla bakıcı gideri olarak şimdilik 100-TL, geçici ve sürekli iş göremezlik sebebiyle 100-TL , ekonomik geleceğin sarsılmasından dolayı 1.000-TL tazminatın kaza tarihinden (sigorta şirketi için dava tarihinden) işleyecek yasal faizi ile birliket davalılardan müteselsilen tahsilini, davacının uğradığı manevi zararlara karşılık 150.000-TL manevi tazminatın, davacının yakınları olup bakım ve tedavisinde yardımcı olan ve yakınlarının yaralanması sebebiyle manevi zarara uğrayan eşi ... için 40.000-TL, baba ... ve anne ... i çin ayrı ayrı 20.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi...
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ...'in kendi yaralanması sebebiyle değil annesinin yaralanması sebebiyle manevi tazminat talep ettiği, dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesinde ağır bedensel zarar yada ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebilineceğinin düzenlendiği, buna göre yaralananın yakınlarının manevi tazminat davası bakımından hak sahipliği durumunun ön şartı olarak "ağır bedensel"zarar koşulunu getirdiği, yakınların aynı olay sebebi ile ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğü ağır şekilde bozulmuşsa onların da manevi tazminat isteyebileceklerinin kabul edilmesi gerektiği, somut olayda davacı ...'...
Olay sebebiyle duyulan acı ve elem kısmen de olsa giderilmelidir. Olay tarihindeki paranın alım gücü de gözetilerek hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar manevi tazminat olarak belirlenmelidir. 22/06/1976 tarihli ve ---sayılı İBK'na göre de; manevi tazminat tutarını etkileyebilecek özel hâl ve şartları da gözetilmelidir....
TBK m. 56’ya göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini gözönünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” Ölüm ve bedensel bütünlüğün ihlalinde manevi tazminatın belirlenmesi hususunda Kanunda ayrıca bir hüküm bulunmamaktadır. Ne var ki, yukarıdaki maddenin vurguladığımız kısımları ölüm ve bedensel bütünlüğün ihlalinde manevi tazminatın belirlenmesinde yol gösterici olmaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, ölüm ve bedensel bütünlüğün ihlalinde manevi tazminata hükmedilmesi hâkimin takdir yetkisi altındadır. Hâkimin bu takdir yetkisini ne şekilde kullanacağı TMK m. 4’te düzenlenmiştir....
Mahkememizin bu kabulü doğrultusunda; hüküm kurmaya ve denetime elverişli oluşa ve yasaya uygun , kusur , maluliyet ve aktüerya bilirkişi raporları sonucu davacının kaza nedeniyle kalıcı maluliyete uğramadığı , geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararınında 700,39 TL olduğu kanaatine varılmakla davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Manevi tazminat davası yönünden değerlendirme: TBK 56. Maddede Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir, düzenlemesi öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden ... maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, 2006/259 Esas sayılı dosyada davacının davasının HUMK'nun 409/5. Maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, 2007/1436 Esas sayılı dosyada manevi tazminat davasının reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Davacı iş kazası sonucu bedensel zarara uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararının giderilmesini istemiştir Mahkemece maluliyet oranı % 0 olduğundan maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 12/09/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin reddine ve manevi tazminat isteminin kabulüne dair verilen 22/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız yapılan icra takibi ve açılmasına sebebiyet verilen davalar nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Düzenlemeye göre, "Hakim hususi halleri nazara alarak cismanı zarara düçar olan kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namıyle adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir" (BK m. 47). Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesi ise;”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir” şeklindedir. İş kazası ya da meslek hastalığı sonucu bedensel bütünlüğü zarar gören işçinin manevi tazminat talebi BK m. 47 (TBK m. 56) kapsamındadır. İş kazası ya da meslek hastalığına uğrayan işçinin çekmiş olduğu bedensel ya da ruhsal acı, elem ve ızdırap ödenecek manevi tazminatla bir ölçüde dengelenmeye çalışılır. Manevi tazminat, maddi tazminatın aksine maddi bir hesaplamaya dayanmaz; somut olayın değerlendirilmesi sonucunda hakim takdiri ile belirlenir....
İlk derece mahkemesince davacı T1' nun zarar görenin yakını sıfatıyla manevi tazminat talep edebilmesi için davacı Kerim Berke'nin ciddi bir yaralanmasının mevcut olması gerektiği, somut olayda ise davacı Kerim Berke'nin yaralanma boyutunun ciddi bir boyutta olmaması sebebiyle davacı T1' nun zarar görenin yakını sıfatıyla manevi tazminat talep etme hakkı olmadığı gerekçesiyle bu davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Çocukların bedensel zarara uğramasında yaralanmanın ağırlığının yetişkinlerin bedensel zarara uğramasına göre farklı değerlendirilmesi gerektiği doğrudur....
Söz konusu olayın özelliğine, yaralanmanın niteliğine, kazazedenin meslekte kazanma gücündeki kayıp oranına ve özellikle sigortalının yaralanmasının ağır bedensel zarar oluşturmasına göre davacılar, eş, çocuklar, anne ve baba lehine hükmedilen manevi tazminat hakkaniyete uygun bir miktarda olduğu sonucuna varılmıştır. İş Kazası nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi gereğince 10 yıldır. Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar, ancak bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belirli bir açıklığa kavuşur....