Dava, B.K'nun 105. maddesinden kaynaklanan munzam zarar tazmini istemine ilişkindir. Yasa uyarınca, alacaklının geçmiş günler faiziyle karşılanamayan zararlarını, borçlu kusurlu olmadığını ispat edemedikçe tazmine yükümlüdür. Borcun kaynağı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, davalı ... mahkeme ilamı ile belirlenen ve kesinleşmiş tazminat tutarını icra takibi sonucunda ödemiştir. Davacı tarafından yasal faiz uygulanması ve tazminatın geç ödenmesi nedeniyle geçmiş günler faizi ile karşılanmayan zararı olduğu ileri sürülmüştür. Uyuşmazlık, davacının geçmiş günler faizinden fazla zararının varlığını somut delillerle ispat etmesinin gerekip gerekmediği noktasındadır. Alacaklı B.K'nun 103. maddesi uyarınca borcun geç ödenmesinden kaynaklanan geçmiş günler faizini zararın varlığını ve borçlunun kusurunu ispat zorunda kalmaksızın talep edebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Davacı, yaşlılık aylığının geç ödenmesinden dolayı işlemiş faiz alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacıya ödenmeyen aylıkları nedeni ile işlemiş faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece ilamda belirtildiği gibi davanın kabulüne karar verilmiştir....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının 1. ve 2. bendinin silinerek yerine ''9.412,85 TL birikmiş aylık alacağı ile 4.357,00 TL dava tarihine kadar işlemiş faiz alacağının davalıdan tahsiline, asıl alacağa dava tarihinden ödeme tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına'' ibaresi yazılarak, kararın bu şekliyle DÜZELTEREK ONANMASINA, 20.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-TL geç ödemeden kaynaklanan faiz alacağının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,, " dair hüküm tesis etmiştir. Kararı davalı idare vekili istinaf etmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların dava konusu taşınmazın kamulaştırılması konusunda anlaştıkları, ödeme dekontlarından görüleceği üzere davacılar mağdur edilmeden bedelin ödendiğini, davacıların faiz haklarını saklı tutmadıklarını, bilirkişi raporunun da usul ve yasaya aykırı olduğun, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının Yargıtay İçtihatlarına aykırı olup kaldırılması gerektiğini talep ve dava ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 8. maddesine dayanan anlaşma yoluyla tespit edilen kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, eşinden dolayı bağlanan dul aylığının geç ödenmesinden dolayı faiz alacağına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, ölüm aylığının geç bağlanması nedeniyle doğan faiz alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalıdan olan alacağı için takibe geçtiğini ileri sürerek, davalının itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşme gereği davacının geciken ödemeleri için vade farkı ödeme yükümlülüğü altında olduğunu, 11.06.2008 tarihli 181520 nolu vade farkı faturasının düzenlenip davacı alıcıya teslim edildiğini, davacının müvekkiline 45.130,93 TL asıl alacak yanında geç ödenmesinden kaynaklanan 6.608 TL olmak üzere toplam 51.738,93 TL borcunun bulunduğunu, davacının dava dışı şirkete yazdığı 11.06.2008 tarihli yazıda, bu miktar alacağın davalıya olan borçlara mahsup edilmesinin istendiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı, benimsenen bilirkişi raporuna göre, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, anlaşma yoluyla tespit edilen kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle faiz alacağı istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Taraflar arasında anlaşılan kamulaştırma bedelinin 45 günlük yasal süre geçtikten sonra faizsiz ödendiği anlaşıldığından taleple bağlı kalınarak tapuda ferağ tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz hesaplanıp, davacılara verilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. 3....
. - K A R A R - Dava, çek bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan faiz alacağının tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, çekin zamanaşımına uğradığını, bedeli ödenen çeki davalının haksız ve kötüniyetli olarak elinde bulundurduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece çek hamili olan davacının ödenmeyen çek bedelinin tahsili için 6 ay içinde icra takibi yapmadığı gibi TTK.’nun 644. maddesi gereğince 1 yıl içinde sebepsiz zenginleşme davasının da açılmadığı davacının çek bedelini davalıdan haricen 12.05.2006 tarihinde tahsil ettiği ve bu sırada faiz alacağına ilişkin ihtirazi kayıt ileri sürmediği B.K.’nun 113. maddesi gereğince fer’i nitelikteki faizin asıl borçla birlikte ortadan kalkacağı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, aylıkların geri ödenmesinden kaynaklanan faiz alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Açıklanan bu gerekçelerle davalının geç ödenen ana borçlarının işlemiş faizinin hesaplanması için davacı kooperatifin 16.06.2012 günü alınan faize ilişkin genel kurul kararı gereği daire maliyetlerine faiz uygulanmaması yönündeki kararın alındığı 05.04.2014 tarihli genel kurula kadar gecikme faizi hesaplanması gerekeceği, yeni bir faiz kararı alınıp da bu kararın alındığı mahkemece iptal edilmesi sebebiyle 25.04.2015 tarihli genel kuruldan yeniden faiz kararının alındığı 14.05.2016 tarihli genel kurula kadar daire maliyetleri için faiz hesaplanmaması gerektiği, 14.05.2016, 27.05.2017, 29.04.2018 tarihli genel kurullarda alınan faiz kararları gereği icra takip talebi tarihine kadar ise yeniden faiz hesabı yapılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....