WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İndirim nedenleri genellikle, biri gerçek zararın diğeri de tazminatın belirlenmesine ilişkin olmak üzere ikiye ayrılır. Kural olarak, önce gerçek zararı bulmak gerektiğinden, zararla ilgili indirim sebepleri önce, tazminatla ilgili indirim sebepleri ise daha sonra uygulanmaktadır. Buna ilaveten, tazminat alacaklısına ilişkin indirim sebeplerinin önce, tazminat borçlusuna ilişkin indirim sebeplerinin de sonra uygulanması gerekmektedir. Somut olayda; mahkemece, davalı ödemesinin güncellenmiş bedelinin sigorta teminat limitinden (hatalı biçimde) düşülmesiyle belirlenen tutar üzerinden, davalı sorumluluğuna yol açan araç sürücüsünün kusur oranı olan % 40'a denk gelen bedelin belirlendiği; daha sonra da % 20 müterafik kusur indiriminin yapıldığı görülmektedir ki bu belirleme zarar ve tazminatın saptanmasına ilişkin sıraya aykırıdır....

    Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/50 sayılı Değişik İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda da konutun yüz ölçümünün 63,536 m² olarak tespit edildiğini, konutun bu hali ile ayıplı olduğunu, davalıya ihtarname göndererek bedelden indirim seçimlik hakkını kullandığını bildirdiğini, ancak bir sonuç alamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 4.000 TL’nin ticari faizi ile birlikte, delil tespiti için yaptığı masraf olan 632,00 TL'nin ve satış bedeli olarak fazla ödenen kısım için çekmiş olduğu krediden kaynaklı faiz zararı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100 TL’nin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini 121.280,51 TL’ye yükseltmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

      İşbu sebepler ile tüketicinin hazırdaki aracı iade ederek, aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini, sayın mahkeme aksi kanaatte ise onarım bedeli ve değer kaybı da gözetilerek aracın güncel rayiç bedeli üzerinden ayıp oranından bedelden indirim yapıldıktan sonra artan tutarın ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tüketiciye ödenmesini, tüm bu nedenlerle aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini, aksi halde ayıp oranında bedelden indirim yapılarak artan tutarın müşterek ve müteselsilen tüketiciye ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraflar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, 6502 sayılı yasadan kaynaklanan ayıba dayalı alacak istemine ilişkindir....

      Bozma ilamından önce alınan 06.10.2008 tarihli raporda yüklenici şirketin bir kısım teknik aksaklıkların bulunmasına karşın ...’leri sözleşme eki teknik şartnameye uygun olarak imal ettiği, bu teknik aksaklıkların ise eserin reddi anlamına gelen bedelin iadesini gerektirecek nitelikte olmadığı, davacının ancak ayıp nispetinde bedelden indirim talep edebileceği belirtilmiş, aynı heyetten alınan 25.03.2009 tarihli ek raporda ise yeniden yapılan inceleme neticesinde ayıp oranında bedelden indirim yapılsa dahi eserin ayıplı hali ile kullanılmasının mümkün olmadığı bu haliyle eserin fen ve amacına uygun yapıldığından söz edilemeyeceğinden davacının eser bedelinin iadesine yönelik talebinin yerinden görüldüğü sonucuna varılmış, aynı heyetten alınan 01.09.2009 tarihli 2. ek raporda da işin sözleşme ve eklerine uygun olduğu ve kabule engel olabilecek eksik, kusur ve arızaların bulunmadığından bahisle davacı idareyi kabule zorlayan davalıların zararın tamamından yüklenici şirket ile birlikte sorumlu...

        Rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmaması veya geç yapılması, ödenecek tazminatta veya bedelde artışa neden olmuşsa, kusurun ağırlığına göre, tazminattan veya bedelden indirim yoluna gidilir." Ayrıca yine aynı yasanın 1447. maddesinde "Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sözleşme uyarınca veya sigortacının istemi üzerine, rizikonun veya tazminatın kapsamının belirlenmesinde gerekli ve sigorta ettirenden beklenebilecek olan her türlü bilgi ile belgeyi sigortacıya makul bir süre içinde sağlamak zorundadır. Ayrıca, sigorta ettiren, aldığı bilgi ve belgenin niteliğine göre, rizikonun gerçekleştiği veya diğer ilgili yerlerde sigortacının inceleme yapmasına izin vermekle ve kendisinden beklenen uygun önlemleri almakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün ihlal edilmesi sebebiyle ödenecek tutar artarsa, kusurun ağırlığına göre tazminattan indirim yapılır."...

          Bilirkişiler davalı yüklenici şirket tarafından imal ve monte edilen dolapların kapaklarındaki sözleşmeye aykırılıklar dikkate alınarak %20 oranında bedelden indirim yapılmasının gerekli olduğunu bildirmişlerdir. Bu durumda davalı yüklenici şirketin hakettiği iş bedelinin belirlenmesi için, yapılıp teslim edilen dolapların bedellerinden %20 indirim yapılması gerekir. Davacı iş sahibinin %20 indirim nedeniyle alacak talep edebilmesi için iş bedelinin tamamını ödemesi zorunludur. İş bedelinin tamamının ödenmemesi durumunda davacı iş sahibinin %20 indirim nedeniyle isteyebileceği bedel bulunurken kendisinin ödemediği iş bedelinin düşülmesi gerekir. Somut olayda bilirkişiler tarafından dosyaya konulan rapor veek raporlarda ve mahkemenin gerekçeli kararında bu ilkelerin nasıl uygulandığı anlaşılamamaktadır....

            Verim miktarlarının geçmiş yıllara oranla bir yılda bu denli değişip azalmış olmasının olağan kabulü mümkün değildir.Bu durumda mahkemece 2013 yılında ...İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden ve ekonomik olarak değer ifade eden ilk ürün olan yaş üzümün normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden işleme tabi tutulduktan sonra elde edilen kuru üzüme ait dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespiti, Bu durumda mahkemece 2013 yılında ... ilçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazların normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespiti, 2)Dava konusu...

              İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın ekonomik olarak değer ifade eden ilk ürün olan yaş üzümün normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden işleme tabi tutulduktan sonra elde edilen kuru üzüme ait dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespiti, Kapama zeytin bahçesi olan kısım yönünden de; mahkemece 2013 yılında ......

                , yönünde görüş bildirildiği, 07/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise yapılan işin ihtiyacı karşılamaması nedeniyle bedelden %50 oranında indirim yapılabiceği yönünde görüş bildirildiği, dosyada tüm raporların yapılan işin maliyeti ve ihtiyacı karşılaması noktasında birbiriyle uyumlu olduğu, iş bedelinin tamamının KDV dahil 23.600-EU olması, asıl dosya davacısı tarafından yapılan ısıtma sisteminin çalışır olması karşısında otelin ihtiyacını karşılama oranına göre tespit edilen 20.228,57-EU tutarında indirim yapılmasının hakkaniyete uygun olmayacağı, aynı nedenlere bedelde %50 oranında indirim yapılmasının hakkaniyet gereği olduğu taktir edilmekle, asıl davada davacı tarafından takibe konu edilen bedelden birleşen davada da talep edilen %50 oranında indirim yapılmak sureti ile (hükmün infaz edilebilir olmasını sağlamak amacıyla indirim yapılan kısım asıl davada hükmedilen alacak bedelinden indirilerek) asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın da talebin asıl davada değerlendirilmiş...

                  Bunun sonucu olarak, yürürlükteki Kanun’a göre tüketici, satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim isteme haklarından birini kullanması halinde kredi verene başvuruda bulunabilecektir. Bu kapsamda, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 30, f. 4, c. 2’ye göre “Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde bağlı kredi de bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir. Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumludur.” hükmü düzenlenmiştir. Her ne kadar yürürlükteki kanun hükmünde de açıkça kredi ödemelerinin durdurulabileceğinden söz edilmese de tüketiciye tanınan seçimlik hakların niteliği gereği bu sonuca ulaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu