Bu nedenle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir, Davacı idare vekilinin temyizine gelince; Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede imar uygulaması yapılmadığı ve ileride yapılacak bir imar uygulaması sonucunda da İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca % 40 oranına kadar Düzenleme Ortaklık Payı kesileceği dikkate alındığında bulunan bedelden % 40 yerine, başka bölgeden emsal alınan taşınmazlardan % 29 oranında Düzenleme Ortaklık Payı kesildiği gerekçesiyle bu oranda indirim yapılarak fazla bedele hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir, Davacı idare vekilinin temyizine gelince; Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede imar uygulaması yapılmadığı ve ileride yapılacak bir imar uygulaması sonucunda da İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca % 40 oranına kadar Düzenleme Ortaklık Payı kesileceği dikkate alındığında bulunan bedelden % 40 yerine, başka bölgeden emsal alınan taşınmazlardan % 29 oranında Düzenleme Ortaklık Payı kesildiği gerekçesiyle bu oranda indirim yapılarak fazla bedele hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir, Davacı idare vekilinin temyizine gelince; Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede imar uygulaması yapılmadığı ve ileride yapılacak bir imar uygulaması sonucunda da İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca % 40 oranına kadar Düzenleme Ortaklık Payı kesileceği dikkate alındığında bulunan bedelden % 40 yerine, başka bölgeden emsal alınan taşınmazlardan % 29 oranında Düzenleme Ortaklık Payı kesildiği gerekçesiyle bu oranda indirim yapılarak fazla bedele hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şöyle ki; 1)Bozma öncesinde taşınmazın metrekare birim fiyatının 13,14TL/m2 olarak belirlendiği, bu husus bozmaya konu edilmediği ve davalı idare yönünden usuli kazanılmış hak olacağı gözetilmeden, bozma sonrası metre kare birim fiyatının 14,02 TL/m2 olarak belirlenmesi suretiyle fazlaya hükmedilmesi, 2)Dava konusu taşınmazlardan 118 ada 11 ve 13 parsel sayılı taşınmazlardan geçen ve tapu kaydında da yer alan eski irtifaklar nedeniyle meydana gelecek olan değer düşüklüğü oranı belirlenip, taşınmazın kamulaştırılan kısmı için belirlenen bedelden bu oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şöyle ki; Taşınmazın emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle tespit edilen bedeline hükmedilmesi gerekirken, bu bedelden SİT alanında kaldığı gerekçesiyle %5 oranında indirim yapmak suretiyle düşük bedel tespiti, Doğru görülmemiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine davacıdan peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda süresinde ayıp ihbarının yapıldığının kabulüyle davalı elinde olduğu anlaşılan makinelerin ayıplı olup olmadığını belirleyecek uzman kişilerin tespit olunup malların ayıplı olup olmadığı saptanarak, eserin reddini gerektirmeyecek derecede ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda bedelden indirim yapılarak davanın sonuçlandırılması, eserin reddini gerektirecek derecede ayıplı olması halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 26.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/64 esas sayılı dosyasında açılan kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli davanın sonucu beklenerek, hükmedilecek bedele göre iş bu bedel tespit ve tescil davasında tespit edilen bedelden indirim yapılmak üzere bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile bedel tespiti, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekili ile davalıların temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 18.10.2007 tarih ve 2007/2680-3562 sayılı kararı ile özetle "...Davalı şirketin itiraz üzerine komisyonca belirlenen bedeli ve fatura bedelinin ödemediği, komisyon başkan ve üyelerinin geç ödeme nedeniyle sorumlu tutulmaların da bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, kaçak elektrik kullanımının sabit olduğu, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği hükümlerince hesaplanacak gerçek bedelden davalı şirketin sorumlu olacağı, gerçek bedelin komisyonca hesaplanan bedelden daha fazla çıkması halinde iki bedel arasındaki fark yönünden "kararda imzası bulunan komisyon üyesi davalıların da" BK.51.maddesine göre davalı şirketle birlikte zincirleme (müteselsil) sorumlu tutulmaları gerektiği, iş yoğunluğu ve itirazların çokluğu gibi nedenlerin ancak komisyon üyesi olan davalılar lehine BK.43.maddesi hükmüne göre indirim nedeni sayılabilirse de davanın tümden reddine gerekçe olamayacağı, denetime elverişli olmayan ve davacı tarafça...
Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." şeklinde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Yasa m.11'de ayıplı mal nedeni ile tüketicinin seçimlik hakları ile ilgili yasal düzenlemeye göre; malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketicinin satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkı bulunmaktadır....
İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre taşınmaz bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespit edildiği, b-) Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın özellikleri dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının % 4 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerekirken, % 5 oranında alınmak suretiyle aza hükmedildiği, c-) Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağını gözetmeden hesap yapan bilirkişi kurulu raporu esas alınarak hüküm kurulduğu, d-) Dava konusu taşınmazların konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 350 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre...